"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhabbetin dili

Raşit YÜCEL
06 Mart 2019, Çarşamba
İnsanın kalbine indirilen en önemli duygu muhabbettir.

Her insanda bu durum mevcuttur. Yeterki insanın aklı başında olsun. Zaten sözümüz şuur sahibi insanlar için.

Buna Bediüzzaman Hazretleri önemli tarifler getirmektedir. Muhabbeti; kâinatın sebeb-i vücudu, hem nuru hem hayatı olarak vasıflandırmaktadır.

Bunun ayarlanış biçimi insana aittir. Bunun içinde korku vardır, ümit saklıdır. Küçük büyük her insanda ayrı ayrı muhabbetler sergilenir. Bunların sayılarını tarif etmek mümkün değildir. Bunun ölçüsü de insana göre değişir. 

Kimisi futbol takımlarının birine yönelir, kimi aşırı tüketime, kimi siyasetin cazibesine kapılır, kimi mecazi sevgilere.

Kimi ilmin mertebelerinde seyeran eder, kimi fani dünyanın geçici işlerine bağlanır...

Bazısı muhabbetinden korkar, bazısı muhabbetinin adeta kölesi olur. Zaten bu muhabbet duygusunu yeterince kullanamayan hayattan yeterince zevk alamaz.

Muhabbetin mihengini bulan, hadiselerin dağlarvari dalgalarından geçip gitmeyi bilir.

İşin içine daha sonra korku dalgası hâkim olmaya başlar. Hayat o zaman acılaşmaya başlar. Halbuki ümit her şeyin başında gelir. Allah’tan ümidini kesmek, büyük günahlardan sayılır. Zira korkunun sebeplerinden biri, haram lezzetlerden kaynaklanır. Özellikle asrımızda, insan bu noksanların farkında olmak istemese de aklından onu bir türlü çıkaramaz.

Aklın tacizleri ve sorgulamaları onu sarhoşluğa veya eğlenceye kaçmasına vesile olur. Bu, o insanın hem dünyasını alt üst eder, hem de başkalarının rahatının kaçırılmasına vesile olur.

Muhabbetin iki kolu, insanı hem saadete hem de felâkete götürebilir. Zira muhabbet, kâinatın rabıtası, hem nuru, hem yaratılış vesilesi idi. “Bütün firaklardan gelen feryatlar, aşkı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır.”

İnsan sahip olduklarının zayi olmasını istemiyor. Elbetteki hayatının daimî olmasını istiyor.

O zaman ayrılıklardan gelen feryatlar, bâki kalma duygusundan ileri geliyor.

“İsterim, bir yâr-ı bâki isterim, Zerreyim, bir şems-i sermed isterim, hiç ender hiçim, ama şu umum mevcudatı birden isterim” sözleri, ebedî âlemi arzulamak ve istemekten kaynaklanıyor.

Muhabbet, bu anlamda çok önemlidir. Bunun mecrasını iyi yönlendirmek insanın elindedir.

Okunma Sayısı: 1712
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı