"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zaferden önce, zaferden sonra

Raşit YÜCEL
26 Ağustos 2020, Çarşamba
Zaferlerin öncesi, Mekke’de başlamıştı.

On yılı aşkın yapılan zulümler ayyuka çıkmıştı. Hazreti Ömer (ra) ile başlayan mücadele azmi, diğer mü’minleri de heyecana getirmişti. Sahabilerin ekserisi gençti. Allah hicreti emretmişti mü’minlere.

Önce Habeşistan’a, daha sonra Medine’ye… Medine bir sürur şehri olmuştu. İlk zafer, Bedir Savaşı ile başladı. Bir çok müşrik burada öldü. Sonra zaferler ardı ardına geldi.

İslâm’ın yükselişi cihad ile belirlenmişti. Endülüs’ten, Mısır’a, Mısır’dan Kudüs’e, Kudüs’ten İran’a, İran’dan Çin’e kadar uzanan bu zaferler hidayet nurunun âleme yayılmasına vesile oldu.

“Ben bir kavim getireceğim, onlar Allah’ı sever, Allah da onları sever. Onlar kâfirlere karşı celâlli, mü’minlere karşı şefkatlidirler. Onlar, Allah’tan başkasından da korkmazlar” mealindeki müjdeye Türk milletinin mazhar olduğunu ifade eder Bediüzzaman Hazretleri.

Bin yıl İslâmiyete bayraktarlık yapan bu milletin kanları bu amaca hizmet etmiş. Selçuklular ile başlayan bu mücadele, Osmanlılar ile devam etti. Haçlı zihniyeti sayısız yenilgi ile karşı karşıya kaldılar. Aslında bu mücadele Bedir Savaşı’nın bir devamı gibiydi. Öyle yiğit insanlar vardı ki, bu savaşlarda adları tarih sahnesinden hiç silinmedi.

İşte, Ağustos ayı bu zaferlerin yaşandığı zamanlardı. Savaşa düğüne gider gibi giden nice civanmert delikanlı vardı. Bir kısmı anne ve babasını, bir kısmı nişanlısını, bir kısmı çocuklarını bırakarak gittiler cephelere. Sıra son seferlere gelmişti…

“Hey on beşli, on beşli” diye türkü ile söylenelen hadise bu gençleri anlatıyordu. Bunun böyle olduğunu ne kadar insan biliyor? Kırk milyon Osmanlı’dan on küsûr milyon insan kalmıştı. Son hamle İstiklâl Mücadelesi ile verildi. Sekiz-on sene askerlik yapan dedelerimiz oldu. Bunu bir şahsa mal etmek orduya büyük bir saygısızlıktır.

Bu görüş, hem kabirdekileri, hem bu milleti incitir. Asker ocağına ecdadımız “Peygamber ocağı” demiştir. Herkes bunu böyle bilmeli. Zaferden önceki duygu ve düşünce ne ise, zaferden sonra da budur. “Ölürsem şehidim, kalırsam gaziyim” sözü dillerde destan olmuştur. Ama cihadın rengi değişmiş, bu zamanda ise, imanların kalem ve fikir ile mücadelesi aynı anlamı taşıdı. Fitne ile içeriye sızmış, en büyük hasımlar kahraman haline getirilmiştir.

Fakat asıl zaferler hep sinelerde yer etmiş, sonra âleme yayılmıştır.

Okunma Sayısı: 1385
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı