"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân ehl-i belâgate diz çöktürdü

Risale-i Nur'dan
27 Aralık 2020, Pazar
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, geldiği zaman, bu dört nevi malûmat sahiplerine karşı meydan okudu. Başta, ehl-i belâgate birden diz çöktürdü; hayretle Kur’ân’ı dinlediler.

İKİNCİ NÜKTE

Hazret-i Mûsa Aleyhisselâmın zamanında sihrin revâcı olduğundan, mühim mu’cizatı ona benzer bir tarzda geldiği; ve Hazret-i İsa Aleyhisselâmın zamanında ilm-i tıp revaçta olduğundan, mu’cizatının galibi o cinsten geldiği gibi, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın dahi zamanında Ceziretü’l-Arab’da en ziyade revaçta dört şey idi: 

Birincisi belâgat ve fesahat, ikincisi şiir ve hitabet, üçüncüsü kâhinlik ve gaybdan haber vermek, dördüncüsü hâdisat-ı maziyeyi ve vakıat-ı kevniyeyi bilmekti. İşte Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, geldiği zaman, bu dört nevi malûmat sahiplerine karşı meydan okudu.

• Başta, ehl-i belâgate birden diz çöktürdü; hayretle Kur’ân’ı dinlediler.

• İkincisi, ehl-i şiir ve hitabet, yani muntazam nutuk okuyan ve güzel şiir söyleyenlere karşı öyle bir hayret verdi ki parmaklarını ısırttı. Altın ile yazılan en güzel şiirlerini ve Kâbe duvarlarına medar-ı iftihar için asılan meşhur Muallakàt-ı Seb’alarını indirtti, kıymetten düşürdü.

• Hem gaybdan haber veren kâhinleri ve sâhirleri susturdu. Onların gaybî haberlerini onlara unutturdu. Cinnîlerini tard ettirdi. Kâhinliğe hatime çektirdi.

• Hem ümem-i sâlifenin vakayiine ve hâdisat-ı âlemin ahvaline vâkıf olanları hurafattan ve yalandan kurtarıp, hakikî hâdisat-ı maziyeyi ve nurlu olan vakayi-i âlemi onlara ders verdi.İşte bu dört tabaka, Kur’ân’a karşı kemâl-i hayret ve hürmetle onun önüne diz çökerek şakird oldular. Hiçbirisi hiçbir vakit bir tek sureyle muarazaya kalkışamadılar.

Eğer denilse: “Nasıl biliyoruz ki kimse muaraza edemedi ve muaraza kàbil değil?”

Elcevap: Eğer muaraza mümkün olsaydı, her halde teşebbüs edilecekti. Çünkü muarazaya ihtiyaç şedîd idi. Zira dinleri, malları, canları, ıyalleri tehlikeye düşüyor; muaraza edilseydi kurtulurlardı. Eğer muaraza mümkün olsaydı, her halde muaraza edecektiler. Eğer muaraza edilseydi, muaraza taraftarları kâfirler, münafıklar çok, hem pek çok olduğundan, her halde muarazaya taraftar çıkıp iltizam ederek herkese neşredeceklerdi; nasıl ki İslâmiyet’in aleyhinde her şeyi neşretmişler. Eğer neşretseydiler ve muaraza olsaydı, her halde tarihlere, kitaplara şaşaalı bir surette geçecekti. İşte meydanda bütün tarihler, kitaplar; hiçbirisinde, Müseylime-i Kezzab’ın birkaç fıkrasından başka yoktur.

Halbuki Kur’ân-ı Hakîm, yirmi üç sene mütemadiyen damarlara dokunduracak ve inadı tahrik edecek bir tarzda meydan okudu.

Mektubat, s. 223

LÛ­GAT­ÇE:

belâgat: Sözün etkili, güzel ve hitap edilen kimseye, içinde bulunulan duruma uygun düşecek şekilde söylenmesi.

Ceziretü’l-Arab: Arap yarımadası.

ehl-i belâgat: Güzel, kusursuz söz söyleyenler, edipler.

fesahat: Dilin doğru, düzgün, açık ve akıcı şekilde kullanılması.

hâdisat-ı maziye: Geçmişte meydana gelen olaylar.

Muallakàt-ı Seb’a: Yedi askı; Kur’ân nâzil olmadan önce, meşhur Arap şairlerinin en beğenilmiş şiirlerinden, Kâbe’nin duvarına astıkları yedi şiir.

muaraza: Karşı gelme, sözle mücadele etme.

revaç: Sürüm, itibarı olma, herkes tarafından aranır olma.

sâhir: Sihir yapan, sihirbaz, büyücü.

ümem-i sâlife: Geçmiş ümmetler, milletler.

vakayi: Vakıalar, olaylar.

vakıat-ı kevniye: Kâinat ve varlıklarla ilgili olaylar.

Okunma Sayısı: 2489
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk çalık

    28.12.2020 15:42:19

    Her peygambere zamanında revaç olan mevzularla alakalı mucize verilmesi elbetteki tesadüf olamaz. En güvendikleri mevzularda mağlup olmak vicdanı kararmamış ehl-i vicdanı imana götürecektir. İnkarcı güruh ise uyarsan da uyarmasan da farklı olmayacağı Kur'an da ihbar edilmiştir. Zira onlar iman etmemeye iman etmişlerdir vesselâm...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı