Elhâsıl: Nasıl ki kadınlar kahramanlıkta, ihlâsta, şefkat itibarıyla erkeklere benzemedikleri gibi, erkekler de o kahramanlıkta onlara yetişemiyorlar; öyle de, o masum hanımlar dahi, sefahette hiçbir vecihle erkeklere yetişemezler. Onun için fıtratlarıyla ve zayıf hilkatleriyle namahremlerden şiddetli korkarlar ve çarşaf altında saklanmaya kendilerini mecbur bilirler. Çünkü erkek sekiz dakika zevk ve lezzet için sefahete girse, ancak sekiz lira kadar bir şey zarar eder. Fakat kadın sekiz dakika sefahetteki zevkin cezası olarak, dünyada dahi sekiz ay ağır bir yükü karnında taşır ve sekiz sene de o hamîsiz çocuğun terbiyesinin meşakkatine girdiği için sefahette erkeklere yetişemez, yüz derece fazla cezasını çeker.
Az olmayan bu nevi vukuat da gösteriyor ki, mübarek taife-i nisâiye, fıtraten yüksek ahlâka menşe olduğu gibi, fısk ve sefahette dünya zevki için kabiliyetleri yok hükmündedir. Demek onlar daire-i terbiye-i İslâmiye içinde mes’ud bir aile hayatını geçirmeye mahsus bir nevi mübarek mahlûkturlar. Bu mübarekleri ifsad eden komiteler kahrolsunlar! Allah, bu hemşirelerimi de bu serserilerin şerlerinden muhafaza eylesin. Âmin.
Hemşirelerim, mahremce bu sözümü size söylüyorum:
Maişet derdi için serseri, ahlâksız, Frenkmeşreb bir kocanın tahakkümü altına girmektense, fıtratınızdaki iktisad ve kanaatle, köylü masum kadınların nafakalarını kendileri çıkarmak için çalışmaları nev’inden kendinizi idareye çalışınız, satmaya çalışmayınız. Şayet size münasip olmayan bir erkek kısmet olsa, siz kısmetinize razı olunuz ve kanaat ediniz. İnşaallah, rızanız ve kanaatinizle o da ıslah olur. Yoksa şimdiki işittiğim gibi mahkemelere boşanmak için müracaat edeceksiniz. Bu da, haysiyet-i İslâmiye ve şeref-i milliyemize yakışmaz.
Lem’alar, Yirmi Dördüncü Lem’a, s. 324
LÛGATÇE:
fısk: hak yolundan çıkma, günaha dalma.
fıtraten: yaratılıştan, yaratılış yönüyle.
Frenkmeşreb: Avrupalılar gibi yaşamak isteyen; Batı taklitçisi.
hamîsiz: bir koruyanı olmayan, kendi başına kalmış olan.
hemşire: kız kardeş, bacı.
hilkat: yaratılış.
menşe’: esas, kaynak.
namahrem: nikâh düşen, evlenmeleri haram olmayan kişi, yabancı.
sefahet: dinen yasak olan zevk ve eğlencelere düşkünlük.
taife-i nisâiye: kadınlar topluluğu.