"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur’un mesleği cihetiyle daima beraberiz

Risale-i Nur'dan
09 Nisan 2021, Cuma
Mesleğimizde zaman, mekân sohbetimize mâni olamaz.

Şarkta, garbda, hatta ahirette, berzahta olsa da beraberiz. Meselâ, berzahta Hafız Ali (rh), her gün manen yanımızdadır. Bu hakikate binaen, sûrî ayrılmaya, hatta ölüme ehemmiyet vermemeliyiz.

Emirdağ Lâhikası, s. 125

***

Birden ihtar edildi ki:

“Gerçi Medresetüzzehra’nın merkezi olan Isparta vilâyetinde maddeten bulunmak çok cihetle faydalı, saadetlidir; fakat Nur’un mesleği ve Nurcular’ın meşrebi cihetiyle daima berabersiniz. Zaman ve mekân, perde olamazlar. Şarkta, garbda, şimalde, cenubda, dünyada, berzahta bulunsanız, manen bir mecliste, beraber sayılırsınız. Onların mânevî yardımları daima birbirine oluyor ve sana da gelir” diye beni teskin etti.

Ben dedim: Madem şimdi her tarafta Nurlar’a kuvvetli ve kesretli eller sahip çıkıyorlar ve tam muhafaza ve neşrine çalışıyorlar; elbette ben bir parça istirahat etsem tembellik olmaz.

Emirdağ Lahikası, s. 201

***

Denizli’nin bir mânevî kahramanı merhum Hasan Feyzi’nin (rh) Isparta kahramanı merhum Hafız Ali’nin (rh) yanına gitmesi gerçi bizi çok müteessir ediyor; fakat onun gayet has bir talebesi ve Nur’un hâlis bir şakirdi Sıddık Muharrem’in dediği gibi deriz:

O, bir cihette, ölmemiş; belki vazifesini acele bitirmiş, âlem-i berzaha istirahat için gitmiş, terhis edilmiş. 

Hafız Ali ile beraber, manen, şefaatleriyle ve bıraktıkları tesirli Nur hakkındaki eserleriyle yardım ediyorlar, yine manen Nur’a çalışıyorlar. Elbette mânevî şehid hükmünde olmalarından, Meyve’nin On Birinci Meselesindeki ilm-i nahiv talebesinin kendini medresede bildiği gibi, Hafız Ali ile Nur hakikatlerinin müzakeresi ve vefat eden Nurcuların dairesinde meşgul olmalarını, merhamet-i İlâhiyeden kuvvetle ümitvarız. İnşaallah, Cenab-ı Hak, onun vazifesini dünyada gördürecek, Nur dairesinde çok Hasan Feyzileri yetiştirecek.

Emirdağ Lâhikası, s. 222

***

Ben, sizi yazılarınızda ve hatırımdan çıkmayan hidemâtınızda günde müteaddid defalar görüyorum. Ve size olan iştiyakımı tatmin ediyorum. Siz de bu bîçare kardeşinizi risalelerde görüp sohbet edebilirsiniz. Ehl-i hakikatin sohbetine zaman, mekân mâni olmaz; manevî radyo hükmünde, biri şarkta, biri garbda, biri dünyada, biri berzahta olsa da rabıta-i Kur’âniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur.

Kastamonu Lâhikası, s. 27

LÛ­GAT­ÇE:

berzah: Kabir âlemi.

cenub: Güney.

garb: Batı.

hidemât: Hizmetler.

ilm-i nahiv: Arapça gramer ilmi, dil bilgisi.

rabıta-i Kur’âniye ve imaniye: Kur’ân ve iman bağı.

şark: Doğu.

şimal: Kuzey.

Okunma Sayısı: 1824
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    13.4.2021 23:15:54

    "Siz de bu bîçare kardeşinizi risalelerde görüp sohbet edebilirsiniz. Ehl-i hakikatin sohbetine zaman, mekân mâni olmaz; manevî radyo hükmünde, biri şarkta, biri garbda, biri dünyada, biri berzahta olsa da rabıta-i Kur’âniye ve imaniye onları birbiriyle konuşturur." Ne muhteşem bir hissiyat değil mi? Üstadımız her gün bizi çok defa görüyor. Basit bir amir bile bize bir şey söylediğinde onun dediğini yapıyorsak üstadımızın dediklerini yapmazsak halimiz nice olur? Beraberliğimize zaman ve mekan engel olamadığı müjdesini öğrendiğimize göre durmak hatadır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı