Her ne kadar bu hadis-i şerifi hayatımızda düstur edinmemiz gerekiyorsa da bazen bu ölüm hatırlatmaları bile dünya koşturmacaları içinde ülfet peyda edebiliyor. Kabristanlardan geçiyoruz, selâlar duyuyoruz, taziye haberleri okuyoruz... Ama sanki anlık bir üzüntü ve fenâ hissinden sonra herşey devam ediyor.
Uzun bir zamandan sonra lezzetlerimiz ilk defa bu kadar acılaştı. Bir telefon çalmasıyla keyifle içtiğimiz çaylarımız bir anda hiçliğe büründü. Lezzet gitti sadece yutkunabilmek için bir iki yudum içtiğimiz herhangi bir sıvıya dönüştü...
Ailemizin değerli büyüğü sadık bir Nur Talebesi olan Hüseyin Özbey mahall-i ikametine intikal etti. Büyükler gidince üzüntüler ve bıraktıkları boşluk büyük söylenecekler küçük kalıyor. Hani derler ya “baba çınar ağacı gibidir meyvesi olmasa da gölgesi yeter’ diye. O büyük çınarın altında kimler gölgelenmedi ki?
Öğretmenlik mesleğini adeta manevî olarak da şiâr edinmiş, tatlı sert bir o kadar şefkatli, elinin yetişebildiği nispette birçok insanın hayatına dokunmuş Kur’ân sevdalısı güler yüzlü Hüseyin amcam, amcamız, abimiz, babamız, dedemiz...
Zamansız oldu demek istemiyorum, zirâ Rabb’imin takdirinde hayır vardır. Acizliğimizi hissetmek noktasında bizler için fani dünyamızdan ani bir gidiş oldu diyebiliriz belki.
Elhamdülillah ki lezzetlerimizi acılaştıran bu hadisede bile iman nurundan gelen tesellilerimiz, ferahlıklarımız, nurlu tefekkürlerimiz var. Nurlar’dan aldığımız derslerle biliyoruz ki “Ne mutlu sizlere ki; hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti, rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz” hakikatine mazhar oldu.
Başta Efendimiz (asm) ve Üstadımız olmak üzere yüzde doksan dokuz ahbabına kavuşmak için kabir kapısından geçti.
Şehadetimiz ve dahi duâmız hem sadık bir Nur hadimi olması hem de salgın hastalık vesilesiyle bu dünyadan ayrılması sebebiyle manevî şehit olması yönünde.
Rabbim onu Efendimiz’e (asm) ve Üstadımıza komşu eylesin. Bizlere de son nefesimizde dahi iman ve istikamet ile emaneti teslim etmeyi nasib eylesin.
Bu vesileyle kıymetli zevcesi halacığım Zeliha Özbey değerli evlâtları ve sevgili babacığım Aziz Özbey başta olmak üzere bütün Özbey ailesine akraba-i taallukatına ve cemaatimize taziyetlerimi sunuyorum...
Rabbim rahmetiyle muamele etsin kabrin Nur, mekânın Cennet olsun Hüseyin amcacığım... (Okuyanların Fatihalarına vesile olması temennisiyle...)
YAZAR: Seda Nur Özbey