Peki yöneticilere, teknik adamlara, futbolculara sorulmadan alınan karar sonrası bu 12 maçlık süreçte neler yaşandı?
   1. maç, BJK-GS: İstanbul′a yağmur yağdı. İnönü′deki altyapı sorunu gün yüzüne çıktı. Maç, TFF kurallarına aykırı olarak bir gün sonraya değil, "bazıları"nın cebine giren para azalmasın diye iki gün sonraya ertelendi! G. Saray kazanınca, taraftarlar sahaya girdi, futbolculara saldırmaya kalkıştı. Beşiktaş, çıkan olaylar sebebiyle 2 maç seyircisiz (sadece kadın ve çocuklara) oynama cezası aldı.
   2. maç, FB-TS: Maç öncesi hazırlanan kareografinin ipleri koptu. Bir taraftar yaralandı ve beyin ameliyatı geçirdi. Burak Yılmaz′ın burnu kırıldı. Avni Aker′deki Beşiktaş ve G. Saray maçlarında oynayamadı. Türk futbolu ırkçılıkla tanıştı. Emre, maç akşamı Zokora′ya ırkçı söylemde bulunmuş olabileceğini söyledi. Ertesi gün ırkçı olmadığını anlattı. F. Bahçe kulübü ise basın toplantısında Emre′nin yanına Yobo′yu da çıkararak ırkçılığın alâsını yaptı! Uzmanlar, dudak okuma yöntemiyle Emre′nin ırkçılık yaptığını belirledi, ancak oy çokluğuyla Emre′nin ayrımcılık yaptığına değil, hakaret ettiğine karar verildi ve oyuncu 2 maç ceza aldı. İlginctir aynı pozisyonda hakaret eden Zokora ise ceza almadı. Böylelikle Türk futboluna ırkçılığın karışmamış olduğu mesajı verildi!
  3. maç, TS-BJK: Olaysız geçti. Trabzonspor′un ofsayt golüyle kazandığı 90 dakikada genç Necip sakatlanarak sezonu kapattı.
   4. maç, GS-FB: Devre arasında kalp krizi geçiren G. Saraylı 25 yaşındaki bir taraftar hayatını kaybetti. Fenerbahçe′de Sow sakatlandı. Sarı-lacivertli kulüp çuvalla para ödediği golcüsünden sezonun en önemli 4 maçında yararlanamadı!
   5. maç, TS-GS: Nisbeten sakin bir derbiydi. Başkanların izlemediği maçta, tribündeki kadın ve çocukların sahaya attıkları mendiller sebebiyle maç kısa süre durdu.
   6. maç, FB-BJK: Hakkında idari tedbir kararı uygulanan Emre Belözoğlu bu maçta da oynayamadı. Edu ile çarpışan kaleci Volkan′ın tedâvisi 10 dakika sürdü. Milli kaleci çok ciddi bir sakatlık yaşamaktan ucuz kurtuldu! Diğer milli kaleci Rüştü ise maç sonrası ′acı′ bir itirafda bulunarak hakem Halis Özkahya′ya hakaret ettiğini, hakemin de kendisine kırmızı kart göstermek yerine aynı şekilde cevap verdiğini anlattı! Bu açıklamalarından dolayı Rüştü′ye 1 maç ceza verildi.
   7. maç, GS-TS: Fatih Terim, maçın hakemi Tolga Özkalfa′ya hakaret etti. Hakem maç esnasında Terim′i tribüne gönderemezken, PFDK daha sonra Terim′e üç maç ceza verdi, bunun iki maçı önümüzdeki seneye ertelendi. Sivas’ta lise öğrencisi 18 yaşındaki Galatasaraylı genç, derbiyi radyodan dinlerken geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti!
   8. maç, BJK-FB: Beşiktaş′ın cezası sebebiyle tribünde kadın ve çocukların olduğu müsabakada, F. Bahçe formalı kadın taraftar himcinsleri tarafından darbedildi. Öte yandan Avrupa Şampiyonluğu′na ulaşan Siyah-Beyazlı Bedensel Engelli Basketbol Takımı kupasıyla sahada tur attıktan sonra dışarı çıkarıldı!
   9. maç, GS-BJK: Skor son dakikalarda 2-2′ye gelince yine bir kalp krizi vak′ası yaşandı. Genç taraftar bu kez hastaneye kaldırıldı.
   10. maç, TS-FB: Irkçılık tartışmasının iki kahramanı tekrar karşı karşıya geldi. Zokora, seremonide Emre′nin elini sıkmadı. Maç içinde ise rakibine iki kırmızı kart gerektirecek sertlikte bir tekme attı! Hakem Kamil Abitoğlu, sadece sarı kartına başvurdu. Aslında bu, Türk futbolu olarak Zokora′nın ırkçılık tartışmasını unutması ve bir daha da dillendirmemesi için bir özürdü. Fildişili oyuncu tekmeyi atmış, intikamını almıştı! Abitoğlu da, hepimiz adına Zokora′ya kıyak geçmişti! Emre sakatlanmadığı ve F. Bahçe kazandığı için olay çabuk unutuldu! Aynı hakem maçta taraftarın aşırı tepki gösterdiği Emre′ye "sen çekil korneri başkası atsın" diyebildi! 90 dakika boyunca sahaya yabancı madde yağdı. Görevliler yaralandı. İçeride tekmeler, koridorda yumruklar konuştu. Kulüp başkanı ve milli futbolcuların yaka paça birbirine girdiği görüntüler internete düştü! PFDK, Trabzonspor′a 4 maç seyircisiz, Sadri Şener′e de 15 gün hak mahrumiyeti cezası verdi.
   11. maç, BJK-TS: Burak Yılmaz, devre arasında Ernst′e yaptığı hareket sonrası Süper Lig kariyerindeki ilk kırmızı kartını gördü.
   12. maç, FB-GS: Tam bir facia olan play off sürecinin finali de facia ile bitti. Maç öncesi taraftarlar arasındaki kavgalarda bıçaklananlar, yaralananlar oldu. Üstelik bir grup G. Saraylı, Final Four için İstanbul′da bulunan Panathinaikos taraftarları ile de kavga etti. Şampiyon GS olunca Kadıköy karıştı. Saha dışında polis otoları devrildi, ateşe verildi. Emniyet orantısız güç kullandı, helikopterden biber gazı bile atıldı. Saha içinde kupa töreni saatler sonra yapılabildi. TFF, herşeyi yüzüne gözüne bulaştırınca başbakan araya girdi. Maçın bitiş düdüğüyle 50 bin kişinin ortasında polis çemberi arasında şampiyonluğu kutlayan 50 kişi, bir ilke daha imza atarak ışıkların söndürüldüğü alacakaranlık bir stadda kupa aldı!
   Sonuç mu? Galatasaray yine şampiyon, Fenerbahçe yine ikinci, Trabzonspor yine üçüncü, Beşiktaş yine dördüncü. Peki Türk futboluna heyecan geldi mi? Hayır! Türk futbolu ırkçılıkla tanıştı, futbolcular ve teknik adamlar hakemlerle küfürleşti, millî oyuncularla yöneticiler yaka paça kavga etti, kulüpler arası düşmanlık arttı, taraftarlar arası nefret derinleşti, sakatlanan futbolcular, yaralanan onlarca taraftarın yanında kalp krizi geçirerek hayatını kaybedenler oldu! Bu süreçte kim mi kazandı? Herşey bittiğinde "bazıları" ceplerindeki dolarları sayıyordu ve bütün bu ölümler, yaralanmalar, sakatlanmalar, kavgalar, olaylar umurlarında bile değildi!