"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Namaz tesbihatındaki sıralamanın hikmetleri

Süleyman KÖSMENE
23 Ekim 2018, Salı
Orhan Alagöz: “9. Sözde tesbih, tekbir ve hamd kavramları namazdakinden farklı bir sıralama ile açıklanmış. Hamd ortada iken sona gelmiş. Hikmeti ne olabilir? Hazret-i Üstad’a göre doğrusu böyle olabilir mi?”

NAMAZDAKİ SIRALAMA 29. LEM’A’DA MEVCUT

Üstad hazretleri Dokuzuncu Söz’de ilk iki nüktede namazın çekirdekleri hüviyetinde olan ve namazda Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allahüekber tertibiyle söylediğimiz –sünnette de böyledir- kelimeleri izah ediyor. Bu izahlarda, evet, Allahüekber sona değil ortaya, Elhamdülillah da ortaya değil, sona düşmüş.

Sünnette bildirilen sıralamadan farklı bir tertip içinde izahat vermenin bir hikmeti olmalı. Fakat bu, namazdaki sıralamanın da böyle olması gerektiğini göstermiyor. Üstad hazretlerinin namaz tespihatındaki sıralamaya bir itirazı yoktur. Hatta kendisinden tevarüs eden tesbihat da sünnette gelen tertibe uygundur.

Öte yandan Hazret-i Üstad 29. Lem’a’da Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahüekber kelimelerini aynen sünnetteki sırada ele alarak tefsir ediyor. İfade-i Meram’da konuyla ilgili verdiği özette bu üç kelimeyi aynen sünnetteki sırada zikrediyor. Diyor ki:

“O Lem’anın Birinci Babı Sübhanallah, İkincisi Elhamdülillâh, Üçüncüsü Allahü Ekber, Dördüncüsü Lâ İlâhe İllâllah’a dair olacak.”1 Ve 29. Lem’a aynen sünnette ifadesini bulan bu tertip üzere yazılıyor.

DOKUZUNCU SÖZDEKİ TERTİBİN HİKMETLLERİ

Dokuzuncu Söz’deki tertibin görebildiğimiz hikmetlerine gelince:

1. Bu bölümde tertip üzerinde değil, yapılan tefsir üzerinde yoğunlaşmalıdır.

2. Namaz Allah’ın Azim Uluhiyetinin tasarrufu ve emridir. İnsana, bu emre boyun eğmek ve kulluk yapmak düşer. Namaz emri ve namazdaki her bir harekât, kelimât, zikir ve evrat, dua ve ibareler taabbüdîdir. Yani emredildiği için yapılır. Namazın taabbüdilik yönüne işareten Allahüekber kelimesi, Elhamdülillah kelimesinden önce izah edilmiştir.

3. Kul namazında Allah’ın öncelikle celalini, yani emrinin şiddetini… Ardından kemalini, yani kemalatının azametini ve sınırsızlığını… Sonra cemalini, yani rahmetinin, re’fetinin ve şefkatinin insanı sınırsızca kucaklayışını hisseder. Birinci ve İkinci Nükteler bu manaları işlediğinden Allahüekber kelimesi tertip olarak sona değil, ortaya alınmıştır.

4-Dokuzuncu Söz’ün Birinci Hikmetinde, namazın manası “Cenab-ı Hakkı tespih ve tazim ve şükür”2 olarak tespit edilmiştir. Üstad hazretleri bu tanımlamayı ezandan başlayarak yapmıştır. Nitekim ezanda ilan edilen Allah’ın Celali, Azameti, Kibriyası, Ulûhiyeti ve Büyüklüğüdür. Önce bu büyüklük, Kibriya ve Kemal sıfatlarını insan zihninde tespite ihtiyaç vardır. Çünkü şeytanı ve şer mahlûkatı kovan sıfatlar bu sıfatlardır.

ŞEYTANIN DESİSESİNİ YIKAN TEKBİRDİR  

Nitekim “Şeytanın en büyük bir desisesi, hakaik-ı imaniyenin azameti cihetinde dar kalpli ve kısa akıllı ve kàsır fikirli insanları aldatır, der ki: “Bir tek zat, umum zerrat ve seyyarat ve nücumu ve sair mevcudatı bütün ahvaliyle tedbir-i rububiyetinde çeviriyor, idare ediyor deniliyor. Böyle hadsiz acip, büyük meseleye nasıl inanılabilir? Nasıl kalbe yerleşir? Nasıl fikir kabul edebilir?” der. Acz-i insanî noktasında bir hiss-i inkârî uyandırıyor. Şeytanın bu desisesini susturan sır Allahüekber’dir.3

İşte bu hikmetledir ki, Allah’ın cemali, rahmeti, re’feti ve şefkati ezanda da, kamette de ilan edilmiyor. Çünkü şer mahlûkat şer kaldıkları halde Allah’ın rahmetinden umut içine girip şerir işlerine devama cesaret alabilirler.

Bu cemalî sıfatları sadece namaz kılan insan hissediyor. Kendini cemalin, rahmetin ve şefkatin içinde yüzer buluyor. Namaz kılan insanda meydana gelen huzur, bu cemâlin, rahmetin, şefkatin ve re’fetin insanı kucaklayışından başka bir şey değildir. Bu hikmetle tesbihatında Elhamdülillah kelimesini öne alıyor.

Fakat namaz kılmayan bu cemâlî sıfatları hissedemiyor. Ve namaz kılmaktan uzak durması nedeniyle hayat ona ağır ve çekilmez geliyor. İşte bu insana önce Allah’ın azameti ve kibriyası hatırlatılmalı. Ezanda bu nedenle Kibriya sıfatı öne geçiyor.

Bu ve daha başka bilmediğimiz hikmetlere binaen Üstad Hazretleri namazı anlatırken Allahüekber kelimesini Elhamdülillah kelimesinden öne almıştır.

Dipnotlar:

1 Lem’alar, 29. Lem’a, s. 675  2 Sözler, s. 70  3- Lem’alar, 13. Lem’a, s. 238 1- Lem’alar, 29. Lem’a, s. 675  2- Sözler, s. 70  3- Lem’alar, 13. Lem’a, s. 238

Okunma Sayısı: 4664
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    23.10.2018 08:18:32

    Allah'i cc zikretmek en büyük ibadet oldugu gibi bizim icin Allah'in Esma-ül Hüsnasinin en alî ve en ulvî seriksiz sebihsiz oldugu ve daha bilemedigimiz sonsuz hikmetleri icin ahirde her firsatta Elhamdulillah demeyi sahsen ben maaliftehar seviyorum ve lezzet aliyorum. Avam tarifiyle iyiki Allahin ortagi yok, iyi ki Allah'in benzeri yok, iyi ki bir rivayette 4000 Esmaül Hüsnasindan Melekler 2000, insanlar Cevsen-i Kebir ile 1001 biliyor, yani 2000 Esmaül Hüsnayi sadece ve sadece Allah biliyor, bilmedigimiz Allah'a ait bütün Esmaül Hüsna dahil masivasinin adedince teker teker ELHAMDULILLAH. Her Elhamdulillah icin yine bir Elhamdulillah Vesselam. El Baki Hüvel Baki.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı