Günümüzde medya, antik Yunan efsanelerini andırırcasına en güzel kadın, en güzel erkek, en güzel çocuk, en güzel bebek gibi türlü yarışmalarla insan bedenini metalaştırıyor, ayrı bir sektör oluşturuyor…
««
Geçtiğimiz ay vefat eden 1952 Avrupa ve Türkiye Güzeli Günseli Başar, güzellik yarışmalarının mahiyetini tekrar hatırlattı.
Güzellik yarışmaları, “Atatürkçülük ve medya” işbirliği ile yakın tarihimizde kadınlar üzerinden gerçekleştirilen tepeden inme modernleşme hareketlerine ibretli bir örnek…
CUMHURİYET GAZETESİNİN GÜZELLERİ
Türkiye’de ilk güzellik yarışması, M. Kemal’in teşvikleriyle 1929 yılında Cumhuriyet gazetesi tarafından düzenlenir. Cumhuriyet’in ilânından 6 yıl sonra, kılık kıyafet inkılâbının ardından kadınlara çarşafın yasaklandığı sırada yapılan bu yarışma, şüphesiz çok düşündürücüdür.
4 Şubat 1929 günü Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan ilânda şunlar yazılıdır:
“Bütün dünyada güzel kadınlar seçilir ve memleketlerinin güzellik kraliçesi intihap edilirken, bizim böyle bir kraliçemiz niçin olmasın? Türkiye’nin en güzel kadını acaba kimdir?”
Yine aynı gazetede iki gün sonra da, “Türkiye’nin güzellik kraliçesini bulmaya karar verdik...” denilir, 16–25 yaş arasındaki hanımlar arasında önemli ve ciddî bir yarışma yapılacağı duyurulur. Gazetenin sahibi ve başyazarı Yunus Nadi de sütununu bu konuya ayırır. Güzellerin mayo ile jüri önüne çıkmalarının ahlâkî olmadığı yolundaki eleştirileri cevaplar. İlk adayın fotoğrafı 7 Mart 1929 günü yayımlanır.
Feriha Tevfik birinci seçilir.
Cumhuriyet gazetesinin düzenlediği 1930 yılındaki yarışmada kraliçe Mübeccel Namık’tır.
Gazetenin 1931 yılındaki güzeli Naşide Saffet’tir.
Cumhuriyet gazetesinin 1932’deki yarışmasını Keriman Halis kazanır. Yurtdışındaki yarışmada da Dünya Güzeli seçilir.
Keriman Halis, dönüşünde devlet töreniyle karşılanır ve M. Kemal tarafından taltif edilir. 1934’de kabul edilen Soyadı Kanunu ile M. Kemal kendisine kraliçe anlamına gelen “Ece” soyadını verir.
Bu tablo halk tarafından benimsenmemiş olmalı ki, 1933’ten 1951’e kadar Türkiye’de hiçbir resmî ve gayrıresmî kuruluş tarafından güzellik yarışması yapılmasına müsaade edilmez.
ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE GÜZELLİK YARIŞMALARI
Tek Parti döneminin bittiği, ülkenin çok partili döneme geçtiği günlerde güzellik yarışmalarına ön ayak olan yine Cumhuriyet gazetesidir…
Günseli Başar, bu gazetenin açtığı yarışmada birinci olur. 1952’de hem Türkiye, hem de gittiği İtalya’da Avrupa güzeli olur.
TESETTÜR RİSÂLESİ
Keriman Halis’in dünya güzeli olarak seçildiği yıllarda Bediüzzaman Hazretleri’nin Tesettür Risâlesi yüzünden hapsedilmesi ilginçtir.
1934’te Kur’ân’daki tesettür emrinin kadınlar için hürriyet olduğunu anlattığı bu küçücük eserde yer alan kısacık bir cümle yüzünden Eskişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nde yüz yirmi talebesiyle yargılanır. Suç teşkil edecek hiçbir delile rastlanmaz. Keyfî bir şekilde “kanaat-i vicdaniye”ye dayanan bir kararla 11 ay hapis cezası alır. On beş talebesine altışar ay ceza verilir. Diğerleri serbest bırakılır.
HÜLÂSA
Yakın tarihimiz güzellik yarışmaları ve tesettür yasağının türlü çeşit ibretli levhalarıyla doludur.
Böyle bir tablo içerisinde Bediüzzaman Hazretlerinin tesettür âyetinin tefsirinden ibaret olan Tesettür Risalesi ile verdiği mücadele muhteşem bir imanî duruştur…