Kul olmak, kül olmak değil... Bilâkis, yaratılış maksadına aykırı davranışlardan uzak, Yaratanın buyruğu yönünde yol almaktır kulluk.
Dikenli arazide yürür gibi, yürümektir âdeta.
Dikkatli ve tedbirli!
Böyle bir yolda yürüyen kimse önce paçalarını sıvar, eteklerini çemrer ve ayaklar tek tek basar, basılacak yerlere.
Engeller, aşılmak; amaca ulaşmak içindir, daima. Yola çıkan yol alır. Alır almasına, ama tedbir de alır.
Nasıl ki seyahate gidecek olsak, ufakta olsa, bir hazırlık yaparız; bir parça da azık alırız yanımıza. Öyle ya, yol hâli bu.
Allah’tan korkan insan, O’nun (cc) korkusuyla dinin yasak ettiği şeylerden kaçınır, emirlerini tutar ve böylece, azabından korunmaya çalışır. Buna muvaffak olmak için de azamî gayreti gösterir.
Hiç kimsenin olmadığı, hiç kimsenin görmediği yerlerde olsa bile…
Mukadder olan ahiret yolculuğunda, işe yarayacak azık lâzım insana.
Rabbimiz, Kitabında; “Ey iman edenler! Ahiret için azık edinin. Bilin ki azığın en hayırlısı takvadır”1 buyuruyor.
Risale-i Nur’da ise, “Bu zamanda tahribat ve menfî cereyan dehşetlendiği için, takva bu tahribata karşı en büyük esastır”2 cümlesiyle vaziyetin ehemmiyetine dikkat çekilmektedir. Bu davranış biçimi, doğru İslâm’ı ve İslâm’ın gerektirdiği doğruluğu yaşama azminde olan itaatkâr bir kulun pusulasıdır âdeta.
Bilinmeyen bir yolun, akıbeti meçhuldür!
Enes’in (ra) rivayet ettiği bir hadis-i şeriflerinde, ümmetine rehber Peygamber Efendimiz (asm); “Kim ki dilinin, midesinin ve tenasül organının şerrinden korunmuşsa, Cennet ona vacip olur”3 diyor.
Her şeyin bir bedeli olduğu gibi, ahirette huzur bulmanın, rahat etmenin de bir bedeli var; o da Rabbimizin marziyatına uygun yaşamak, yaşlanmak; öyle de, dâr-ı ahiret yoluna revan olmak.
Çünkü, “Cennet ucuz değildir”4
Yani, bir muhterem ağabeyimizin, çiftliğinde misafir ettiği gençlerden sabah namazına kalkamayanlarına Karadeniz lehçesiyle söylediği gibi: “Yat aşağı, git Cennete(!)”
Yukarıda da ifade ettiğimiz üzere; kul olmak, kül olmak değil ki! Rabbimiz bizi Cehennemde “kül” olsunlar diye yaratmamış. İtaatkâr kul olsunlar, Cennete kurulsunlar diye halketmiş.
Vaad-i İlâhî böyle.
Biraz gayret, biraz çaba Cennet için çok mudur?
Bunun için yapmamız gereken şey; dikenlere basmadan doğru yolda, yol almak.
Mesele, bu...
Dipnotlar:
1- Bakara Suresi: 197.
2- Kastamonu Lahikası, s. 110.
3- Camiü’s-Sağîr, 4: 1604 (Beyhakî’nin Şabü’l-İman’ından).
4- Sözler, s. 648.