Bilhassa kadınların açık saçıklığı konusu dinden ziyade insan tabiatıyla (fıtratla) ve buna dair ahlâkî standartlarla ilgili. (Fıtratı “yaradılış” olarak da “varoluş” olarak da görsek sonuç değişmez).
Cinsellikle ilgili temel ahlâkî kural şudur: Yetişkin erkeğin ya da kadının kendisine sadakatle bağlanacağı bir “eş araması” ve bunun için örfen meşru usullere, araçlara ve aracılara başvurması fıtrîdir. Bu örf yönünden mesela İskoçların “pub” kültürü ile Kürtlerin halayda “araya girme” kültürü farklıdır, ama amacı itibariyle örfen meşrudur.
Bununla birlikte bağlı olanın bağını çözmeye çalışmak ahlâksızcadır.
Yani bir başkasına cinsel sadakat sözü ve bağı olan bir yetişkini ayartmak ve tahriklerle onun bu bağını koparmaya çalışmak ahlâksızcadır.
Yine başka bir kadını ayartarak kendi karısına sadakatsizlik yapmak ya da başka bir erkeği ayartarak kendi kocasına sadakatsizlik yapmak da ahlâksızcadır. Mısır Azizinin karısından kurtulmaya çalışan Hz. Yusuf örneğini hatırlayalım.
Bilhassa kadınların, erkekleri ayartma için kullanacağı en temel obje elbette bedenidir ve dolayısıyla kıyafet tercihidir. Ebadı, türü, vs. çağlara ve toplumlara göre değişse de malzemesi kıyafettir. İran’da “çarşaftan kol atmak” da Avrupa’da “açık bacaklı bıçak” olmak da fonksiyonu itibariyle aynıdır.
Ve erkek ile kadın arasında bu yönden fıtrî bir fark vardır: Erkeğin kıyafeti genellikle sadece sosyal statü alametidir.
Cinsel sadakat mecburiyetinin sebebi bilinirse mesele çözülebilir: Konu her şeyden önce neslin sağlıklı devamı ihtiyacı yani bilhassa babası belirsiz çocuklar meselesi ile ilgilidir.
Zira insan, insan olalı beri kardeşiyle evlenmiyor ve evlenmeyi düşündüğü kişinin kendisiyle kardeş olmadığından emin olmak istiyor. Bunu bilmenin yolu da her çocuğun ana-babasını ve dolayısıyla kardeşlerini bilmesidir.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 7/1. maddesi bu hakkı tanımış. Bkz: https://www. yeniasya.com.tr/ahmet-battal/ana-babayi-bilme-hakki_590802
Bir çocuğun anasını bilmesi, bilhassa bu çağda, -ana kendisini özellikle gizlememişse- artık zor değil.
Ancak babada durum farklı. Anasının sadakatinden şüphe eden ya da anasının her önüne gelenle düşüp kalktığını bilen bir yetişkinin, sadakate dayalı bir evlilik kurması zor olduğu gibi cinsellik tatmini arayışında bağlılık ve eşe sadakat gibi kavramlarla düşünmesi de zordur.
Genetik gelişmeleri akıllarına getirenlere de şunu söyleyelim: İnsanın evlenmeyi düşündüğü kişiden genetik test istemesi gayr-ı fıtrîdir.
O halde her bir çocuğun babasını bilmesinin yolu açık: Cinselliği evlilik içine almak. Zina ve fuhuş kapılarını kapatmak. Evliliği ve aileyi teşvik etmek.
Sadakatin sınırları yani eşi tarafından inhisar altına alınabilmek yönünden erkek ile kadın farklı: Bu fark sebebiyledir ki kadın cinsinin kıyafeti ahlâkla ilişkilendirilerek tartışılıyor ama erkeğinki aynı kapsamda tartışılmıyor. (Ara cinsler ve olağan dışı cinsel yönelimler konusu bahsimizden hariçtir ve aslında bir istisnadır.)
O halde kadın eşine sadık kalacak ki doğuracağı çocuğa babasının kim olduğunu söyleyebilsin. Erkek de kendisine sadık bir eşle beraber olacak ki doğacak çocuk “babası belirsiz” ve “serseri mayın gibi” bir çocuk olmasın.
Bunların tedbirini almak ve müeyyidelerini belirlemek ise insan neslinin sağlıklı devamı için toplumun ve devletin en temel görevlerinden biri.