“Bana paranın ve şöhretin önemsiz olduğunu hiç kimse söylemesin.” diyor genç arkadaşımız.
Bu cümleler aslında yüksek bir hedefi olmayan, uğrunda yaşanacak ve ölünecek değer duygusu taşımayan bir gencin, hayatı, kendi benliği ekseninde anlamlandırmaya ve tanımlamaya çalışmasından başka bir şey değildi.
İnsan, hayatında güvenlik arayan, güvenmek isteyen bir varlıktır. Dolayısıyla sağlıklı ilişkiler kuramayan, dostluğu hissedemeyen insanlar bu güvenlik arayışını daha çok maddede, maddî kazanımlarda aramaya yönelmektedir.
Zenginliği, malı, mülkü, şöhreti, statüyü baştacı eden insanların, insanlar arası ilişkileri çok önemsemeyen ve hatta topluma hiçbir şekilde katkıda bulunmayan insanlar oldukları görülüyor. Bu duyguların artması kişide diğergamlık, şefkat, muhabbet, iletişim gibi noktaları da zayıflatıyor.
Bilim adamları Amerika’da 75 yıllık bir araştırma yapıyorlar. Bu araştırma boyunca çocukluktan itibaren Amerika’da çok yoksul bir eyalette yaşayan erkek çocuklarını, 75 yıl boyunca izliyorlar. Tabiî araştırma ekibi içinde ölenler oluyor. Fakat yeni kurulan ekiple, denekler sürekli inceleniyor ve onların ömürlerinin sonuna kadar nasıl bir hayat yaşadıklarını ve sağlıklı yaşlanıp yaşlanmadıkları izleniyor.
Ulaşılan sonuç ilginçtir. Hayatı güzelleştiren şeyler zenginlik, kariyer, makam. v.s. olmadığı gerçeğidir. Bu sonuca, araştırmaları neticesinde çıkarttıkları üç dersle ulaşmışlardır.
Birincisi, sosyal ilişkilerin gerçekten yararlı olduğu ve yalnızlığın insanı öldürdüğü gerçeğidir. Hayatı daha yalnız yaşayan insanların daha az mutlu olduğu ve sağlıklarının diğerlerine nazaran orta yaştan itibaren bozulduğudur.
Çıkarılan ikinci ders ise mutluluk ve sağlıklılık sahip olduğumuz arkadaşların sayısı veya karşılıklı sadece saygıya dayalı ilişkiler içinde olup olmadığımızla alâkalı değil, önemli olan ilişkilerin mahiyeti ve sağlıklılığıdır. Zira şu da unutulmamalıdır ki, insan bazen kalabalıkların içinde, hatta aile ortamında bile yalnızdır.
Anlaşmazlıkların ortasında yaşamak, şiddetli geçimsizlik halleri içinde olmak, sevgi ve muhabbeti yeterince hissedememek sağlığa zarar vermektedir.
Bu yüzden sıcak ve sağlıklı ilişkiler içerisinde hayatını sürdüren insanların yaşlılıkların da sağlıklı olduğu gözlemlenmiştir. Hatta bedenî acıları, hastalıkları bile olsa, ruhen sağlıklıdırlar.
İnsanî ilişkilerin sağlığa katkısı noktasında çıkarılan üçüncü ders ise iyi ilişkilerin sadece vücudu değil, beyni de koruduğudur. Güvenle bağlanılan, sağlıklı ilişkilerle yaşlanan insanların hafızalarının daha uzun süre kuvvetli kaldığı tesbit edilmiştir.
Hasılı, iyi bir hayata sahip olmak için gerekli şey para ve şöhret değildir. Sağlıklı bir hayat iyi ilişkilerle inşa edilir. “Hayat öyle kısa ki tartışmalara, özür dilemelere, kıskançlıklara, hesap sormalara zaman yok. Sadece sevmek için zaman var. Bunun için de sadece bir an var.” diyor Mark Twain.