"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şimdi “Nutuk” okuma zamanı

Yasemin YAŞAR
28 Ocak 2017, Cumartesi
Bugünlerde, medyada sık sık dile getirilen bir kampanya dikkatimi çekti.

1927 yıllarında M. Kemal’in CHP Kongresi’nde okuduğu ve Kongre Genel Kurulu tarafından harfiyen tasvip edildiği bilinen ve temel eser ilân edilen “Nutuk” kitabının her fırsatta adeta bir kutsal kitap gibi okutulması, okunması kampanyası.

Tek Parti, Tek Şef, Tek Kitap döneminin bir eseri olan bu “Nutuk’un“ tam da günümüz siyasî gelişmeleri hengâmında okunmasının böyle şiddetle tavsiye edilmesi, mânidardır.

Bugünden geçmişe bakıp o dönemleri özlemle yâd edenler, güya bugünün siyasî çıkmazlarını “Nutukla” tedavi etmeyi ummaktadırlar.

Sözüm ona  “Tek Adam” Tek Parti” hastalığını yine “Tek Parti”, Tek Şef’in” “nutuk “ adlı tek kitabıyla tedavi edecekler.  Ne tuhaf bir çelişki… 

Her neyse evet “Nutuk” okuma zamanı, fakat hangi “nutuk”?

Cemiyetin içinde bulunduğu içtimaî hastalıkları, Kur’ân eczanesinden aldığı ilâçlarla tedavi eden bir müceddidin eseriyle mi, yoksa siyasî bir dehanın görüşlerini, siyasî yorumlarını, tarihî gelişmeleri ihtiva eden bir eserle mi tedavi mümkün olacaktır? Tabiî ki niyet, sosyal yaraları iyice deşmek değil de hastalığın iyileştirilmesi ise.

“Dağ meyvesi acı da olsa devadır, amma hazmı sakildir” (Eski Said dönemi eserleri. Nutuk) hakikati gereği bu eserdeki içtimaî tavsiyeler ilâç gibi, acı ve tatsızdır, fakat neticesi güzeldir. Bütün yenilik, değişim ve dönüşümler sancılı ve zordur, ama neticesi güzeldir.

İşte bugünün hastalıkları gerçek hürriyet, gerçek demokrasi, ittihat, istikamet, itidal, adalet, medeniyet, meşveret gibi kavramların doğru anlaşılmaması ve uygulanmaması meselesidir.

Bediüzzaman bu kavramların nasıl yaşanması ve uygulanması gerektiğine dair tesbitlerde bulunur. 

Yine Bediüzzaman’ın o dönemdeki itidalli duruşuna bugün de çok ihtiyaç vardır. Zira meşrûtiyet ilân edilmiş yeni bir değişim, dönüşüm başlamıştır. O zamanda da toplum içinde kutuplaşma olmuş, bir kısım meşrûtiyeti su-i tefsir ederek, sınırsız bir hürriyet olarak algılayıp, sefahatlerinin zemini yaparak desteklemiştir. Bir kısım ise tamamen yeniliklere, değişim ve dönüşümlere karşı çıkarak, meşrûtiyetin karşısında durmuştur. 

İşte tam bu nokta da Bediüzzaman’ın duruşu çok orijinaldir. Meşrûtiyeti alkışlamış, fakat ihtilâlcilerin (ittihat ve terakki) istediği gibi değil, meşrûtiyeti meşrûa unvanıyla alkışlamıştır.

Zira cemiyete öyle bir hastalık bulaşmıştır ki; “Muhabbet ettiğini eleştiremez, eleştirdiğine de muhabbet edemez” olmuştur. 

İşte muhabbet ve düşmanlıktaki bu ölçüsüzlüğün sebebi, adı ne olursa olsun bazı değerleri yaşama noktasındaki adem-i istidadımızdır. 

Bir Arap Atasözü vardır; “Kim olgunlaşmadan bir maksudu talep ederse mahrumiyetle cezalandırılır.’

İstidadımızla amelen tatbik edemeyeceğimiz ve zaman isteyen değişimler ve dönüşümlerde acele edildiğinde muvaffakiyet vuku bulmayacaktır.

İşte bu yüzden önce hürriyet, adalet, demokrasi kavramlarının yerleşmesi tatbiki, yani istidadımıza müsait hale gelmesi şarttır. Bunun için de bu kavramları doğru tefsir etmek ve fıtrata muvafık halde uygulamak şarttır. 

Bunun da şartı, ruhî istikrarı ve ahlâkî ciddîyeti temin eden iman hakikatleridir.

Evet, zaman Bediüzzaman’ın eseri olan, “Nutuk” okuma zamanıdır. Gerçek bir vatanperverin, ehl-i hamiyetin okuması gereken yegâne eserdir.

Okunma Sayısı: 4193
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı