Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Şubat 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Hırstan ölmek



“Kanaattan hiç kimse ölmedi. Hırsla da hiç kimse padişah olmadı” diyor Mevlânâ ve ekliyor: “Âlemin bal şerbetinden bana ne? İşte önümde benim ayran tasım!”

Aman Allah’ım ne zenginlik, ne tok gözlülük.

Hırsla kimsenin padişah olduğunu şimdiye kadar hiç duymadık. Ama hırstan insan ölebiliyor, çatlayabiliyor. Örneklerini görüyor, duyuyor, “Rahmetli ne kadar da hırslı adamdı” demekten kendimizi alamıyoruz.

Hırsla kanaat birbirinin karşıtı iki duygu. Birinin bulunduğu yerde diğerine yer yok. İnsan ya hırslı olur, ya da kanaatkâr; gözü ve gönlü tok. Peygamberimizin de, asıl zenginliğin gönül zenginliği olduğunu bildirdiğini biliyoruz.

Evet, gerçek zengin gönlü zengin, gönlü ve gözütok insandır. Doygundur, dolgundur, olgundur. Bu da insanı mutlu eden en önemli bir unsurdur.

Gönül zenginliği gibi var mıdır dünyada ikinci bir zenginlik?

Gözütok insan iktisadı esas alır, tutumludur; hırs, israf ve şükürsüzlüğü semtine bile uğratmaz. Nimete hürmetsizlik etmez, helâlı haramı tanır, hayatını ona göre tanzîm eder.

Kanaatsiz insan değerlendirmelerde de hata yapar. Çünkü onun gözünde az kazanan değersiz, çok kazanan değerlidir. Onun için de kendini hırslı olmak zorunda hisseder.

Halbuki çalışsa, az-çok ne kazanmışsa kanaat etse dünyanın en mutlu insanı olacak.

Aza kanaat etme, insanları eşit görmeye de götürür insanı. Sa’di, “Ey nefis! Aza kanaat et ki sultanla fakiri bir göresin” der.

Kanaatsiz insan her zaman açtır. Neye kavuşsa doymaz. Feridüddin Attar böylelerinin açlığını “Kanaattan nasibini alamayanı dünya malı nasıl zengin edebilir?” sözleriyle anlatır.

Kanaat daha nice güzellikleri de beraberinde getirir. Hayırlara vesile olur. Dinî eserlerde her gün bir meleğin dünyadakilere, “Sana yetecek kadar az varlık, azdıracak çok varlıktan hayırlıdır” diye seslendiği belirtilmiştir.

Kanaat iyiliğe olduğu kadar, bolluk ve berekete de sebeptir. Rızık hırsla değil, kanaatle bereketlenir, bollaşır.

Kanaatin çalışmamak demek olmadığını biliyoruz. İnsan maddî noktada nasıl, “Bugün bu kadar kazandım, yeter!” demiyorsa, manevî noktada da kazancıyla yetinmeyip, hırsa kaçmadan daha çok sevap kazanma yoluna girmelidir. Hz. Ömer boş oturmakta olan bir topluluğa, “Haydi işinize! Böyle tenbel tenbel oturmakla gökten ne altın yağar, ne de gümüş” derken, çalışmanın önemine dikkat çekmiştir.

Evet insan önce çalışmalı, sonra da kanaat etmeli, hırsı ise ebedî âlemde makam ve mertebe kazanmakta kullanmalı.

06.02.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (05.02.2007) - Sonsuz saadet uğruna

  (04.02.2007) - Daha iyiye, daha güzele

  (03.02.2007) - “Saadet mülkü”ne oturabilmek

  (02.02.2007) - Peygamber evi

  (01.02.2007) - “Kanaat et, şâhâne yaşarsın”

  (31.01.2007) - Ne mutlu o kimseye!

  (30.01.2007) - Ne kadar dindarız?

  (29.01.2007) - Bugün Aşûra Günü

  (28.01.2007) - Allah’ı nasıl tanımalıyız?

  (27.01.2007) - Kur'ân'ı anlamak için

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004