Dışişleri Bakanı Babacan’ın Moskova yolunda haber verdiği “sınır ötesi kara harekâtı”nın sona erdirilmesinin ardından Ankara’da bir dizi tartışma başladı… Ancak Genelkurmay’ın, çekilmenin “içeriden veya dışarıdan herhangi bir etkinin sözkonusu olmadığı” açıklamasına rağmen, operasyonun durdurulmasının Amerikan Savunma Bakanı Gates’in Ankara’ya üç saatlik ziyaretinin ertesine denk gelmesi, dikkat çekici oldu.
Gerçekten Başbakandan, Genelkurmay Başkanından Savunma Bakanına kadar her kademede, “Daha işimiz bitmedi” denildiğinden 12 saat sonra harekâtın sonlanması, dikkat çekici oldu. Ağır kış şartlarında bunca şehid verildikten sonra operasyonun sürpriz bir şekilde noktalanması, Ankara’da bir dizi spekülasyona sebebiyet verdi.
* * *
Bu arada Başbakanın Cuma günü hazırlanan aylık “ulusa sesleniş” konuşmasında “operasyonun devam ettiğini” söylediği halde, öğleden sonra operasyonun aniden durdurulması üzerine konuşma metnini değiştirmesi, operasyonun bittiğinden haberi olmadığı şeklinde yorumlandı…
Her ne kadar Başbakan ‘olup bitenden haberim var’ dese de, daha birkaç saat öncesine kadar “ambargo” konulan “operasyon sürecek” sözlerinin, bu tür tartışmalara yol açtı. Anlaşılan, Genelkurmay Başkanı’nın “kısa süre izâfî bir kavram, bazen bir gündür bazen bir sene olur” dediği “kısa süre” bir günmüş…
Operasyon neden durduruldu? Kapalı kapılar arkasında neler oldu, gizli görüşmelerde neler konuşuldu, daha birkaç saat önce “devam edecek” denilen harekât niçin bir anda bitirildi? Ancak tartışmalar bununla da bitmedi. 27 şehidin verildiği “Amerikan desteği”ndeki bir haftalık operasyonun en çok tartışılan yönü, şüphesiz arkasındaki “beklentiler” olmakta.
Başbakan her ne kadar “takdire şayan” gördüğü “Amerika’nın anlık istihbarat paylaşımı”na teşekkür” edip, “bunun hiçbir karşılığının olmadığını” söylese de, “sınır ötesi harekât”ın “sınırlı” kalmasının karşılığı hakkında kulislerde birçok konu konuşuluyor… …
Ankara’nın, Irak’ın üçe bölünmesiyle Kuzey Irak’taki yerel yönetimin “otonom” bir devlet olarak kabullenmesi, bunların başında gelmekte. Keza Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesiyle boşalacak bölgeye işgal güçleriyle birlikte işgalcilerin hegemonya ve çıkarlarının korunması için Mehmetçiğin Irak’a yerleştirilmesinden, ABD’nin İran’a yönelik saldırısına Müslüman bir komşu bölge ülkesi olarak Türkiye’nin katılmasına kadar, çeşitli senaryolar ortaya atılmakta…
Bu durum, Türkiye’yi zaten baştan beri her türlü lojistik desteği verdiği ve savaş uçaklarına üslerini açtığı “stratejik müttefiki”yle birlikte resmen savaş ortağı edeceği belirtilmekte… Ne var ki “beklentiler” bununla da kalmamakta. Afganistan’da Taliban’a karşı zorlanan işgalci ABD, NATO şemsiyesinde aralarında Türkiye’nin de bulunduğu üye ülkelerden savaşacak güç istemekte. 2005 yılından bu yana Türkiye’nin 750 askeri Afganistan’da. Ancak ABD, bunu yeterli görmüyor. Türk askerinin Taliban’ın hâkim olduğu oldukça tehlikeli olan Kabil dışında da “görev” almasını talep etmekte…
* * *
Her ne kadar daha önce Başbakan ve hükûmetten Afganistan’a ilâve asker gönderilmesi söz konusu olmadığı belirtilse ve Genelkurmay Başkanı açık açık, “Terörle mücadele için Afganistan’a tek bir asker bile göndermeyiz” dese de, ABD’nin kontrolündeki Irak’ta harekâta verdiği “iznin” öncelikli “karşılığı” olarak bu husus gündeme getirilmekte…
Hegemonya ve çıkarı uğruna Afganistan’ı işgal edip her türlü çıkarını sağladıktan ve istilâcı güç olarak işbirlikçilerini başa geçirip ülkeye yerleştikten sonra, savaşının bedelini NATO paravanıyla dünyaya ödetmek isteyen ABD, belli ki Türkiye’nin peşini bırakmıyor.
Washington, NATO üyesi Türkiye’nin “terörle mücadele”de en baş “stratejik müttefiki” ve “Büyük Ortadoğu Projesi”nin “eş başkanlığını” üstlenen Ankara’dan bu “karşılığı” bekliyor. Erdoğan’ın övgüsüyle “takdire şayan” “istihbarat desteği”nin karşılığı olarak…
Ve NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu Başkanı AKP’li Vahit Erdem’in, “Türkiye, NATO’daki etkinliğini kaybetmemeli; politikalar zamanla değişir, ek güç göndermeliyiz” sözü, 2 Nisan’daki NATO zirvesine doğru AKP hükûmetinin ABD’nin “talebi”ne göre Afganistan’a “ek asker gönderilmesi”nde politika değişikliğine gideceğinin ilk sinyali olmakta…
03.03.2008
E-Posta:
[email protected]
|