Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Halil USLU

Kuzeyde mehter coşkusu



Yirmi bir Cumhuriyetin içinde bulunduğu 17 milyon km²’lik Rusya Federasyonu eski devlet başkanı, şimdiki başbakan Putin’in başkanlığında 12 Haziran günü “Rusya Federasyonu Egemenlik ilân günü” olarak kutlandı. 1991’de kabul edilmişti. 1991 yılında “Bağımsızlık günü” adıyla kutlanan gün, daha sonra iki defa isim değişikliğine uğradı. 2001 yılında Putin’in son kararı ile “Rusya Günü” olarak kaldı. 4 günü içine alan bu tatil döneminde Rusya Federasyonu, dış dünyaya açılmanın sevinci yaşıyor ve çeşitli kültür faaliyetleriyle diyaloglar zinciri kuruyor. Dünya ülkelerinden gelen heyet ve ekipler içinde Türkiye’yi temsilen “Mehteran Takımı” çağrıldı.

Benim dikkatimi en çok çeken, programın St. Petersburg gibi 5 milyonluk tarihî bir şehirde icra edilmesidir. Çünkü Türkiye’den Rusya’ya kaçıp, uzun yıllar düşmanlık yapan Nazım Hikmet’in kabri buradadır. Rusya’ya da geçmişte kan kusturan ve şimdiki yöneticilerin, halkın sevmediği diktatörlerin karargâhı da burasıdır. Öte yandan Rusya’nın “Avrupa’ya açılan kapı”sı, batı dünyasına en yakın bir şehridir. Böyle bir şehrin dev caddelerinde ve görkemli tarihî müzelerinin önünde, binlerce kişiye karşı, Mehteran takımının gökkubbeyi Allahuekber sesleriyle çınlatması gözlerimi yaşartmıştır. Şehrin en büyük caddesi Nevski’deki faaliyete sekiz ülkeden gelen askerî bando takımı arasında Mehter Takımı büyük ilgi gördü. Beyaz gecelerin yaşanmaya başladığı St. Petersburg’da Fetih Marşı ile yürüyen mehter, Rusya halkından ve orada toplanan Müslümanlardan büyük alkışlar aldı.1

Yıllar önce kime desek inanmazdı? Nereden nereye geldik? Rusya ve Türkiye’yi iyi tahlil ederek fikir beyan etmek lâzım. Yoksa yazıktır, günahtır ve kıyas mantığının iflâsıdır. Elbette dün ile bugün bir değildir. Her şekliyle farklıdır ve daha da farklı olacaktır. Zira Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. O tarihlerde yalnız bir kişi Rusya’nın karmakarışık ve karanlık zemininde, Kosturma şehrinin esaret karargâhında ve Tiflis’in Şeyh Sanan Tepesinde haykırıyordu. Onun adı, vatanperver büyük mücahid, gönüller sultanı, Hz. Bediüzzaman’dı. O şöyle diyordu: “Merak etmeyin, gün gelecek buralar Müslüman olacaktır.” Yine diyordu: “Buralarda medresemi yapacağım.”2 Bunlar bugün tahakkuk etmiştir.

29 Mayıs 1453 tarihinde, bütün gayesi Hz. Peygamberimizin (asm) İstanbul hakkındaki tebşirâtına kavuşmak ve insanlığı zorbalardan kurtarmak olan Hünkâr Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul surlarının önüne geldiğinde, 300 kişilik mehter takımında, 100 zurna, 70 davul durmadan çalıyor; kalp ve ruhları coşku ve heyecana getiriyordu. Okmeydanı’ndaki ikinci mehter de, Haliç surlarına hücum eden kıt'aların harp şevkini arttırıyordu. Gök gürültüsünü andıran korkunç ve insanın içini ürperten sesler çıkarıyor, topların seslerini bile susturuyorlardı. Yine Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’a giren muhteşem zafer alayının ortasında, toplar atılırken, Okmeydanı’na dolmuş binlerce ulema, hep bir ağızdan tekbir getirmeye başlamışlardı. Gözlerini, yıkılmış surlara dikti ve sonra atını ileri sürdü. O gün cenk havası çalınıyordu ve zaferlerden sonra ezanlar okunurdu ve mehter çalınırdı.

Şimdi büyük Rusya topraklarında kansız ve kavgasız, ezanlar okunuyor, mehteran çalıyor…

“Yürekler kabarık, gözler de damla

Mehteri saygıyla dur da selâmla

Bir huşû içinde dinle gülbankı

Sesleniyor tarih, bu ses o yankı…”

(Mehter marşı)

Dipnotlar:

1- Basın. Haziran, 2008;

2- Tarihçe-i Hayat, B. S. Nursî

20.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.06.2008) - Kurbağaların verdiği ders

  (06.06.2008) - 41. sene-i devriyesinde Abdülmecid Nursî

  (30.05.2008) - Kırk dokuz yıla neler sığdırmış?

  (23.05.2008) - Fidan ve müjde

  (16.05.2008) - Sincan’da da hoş bir sada

  (09.05.2008) - Kars ve Iğdır’dan müjde esintileri

  (25.04.2008) - Nasıl bir nur ve nasıl bir ziya?

  (18.04.2008) - Mehdi Halıcı Ağabeyin vasiyeti vardı

  (11.04.2008) - Ege’de Kutlu Doğum

  (04.04.2008) - Hizmetin Körfez hızı

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır