10 Ekim 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nejat EREN

Risâle-i Nur’dan bazı düsturlar


A+ | A-

Risâle-i Nurların bir ilim hazinesi olduğuna dair bu Külliyat’a biraz vâkıf olan herkesin kesin bir ittifakı var. Fakat âlem-i İslâmiyet ve âlem-i insaniyetin bire bir muhatap olduğu günlük hayatın her kademesinde ve her alanındaki her türlü dert ve problemi en güzel şekilde tesbit edip çözüm ve reçete sunduğunu; ferdî, ailevî, sosyal, siyasî, ticarî, tarihî, eğitim, irtibat, sevgi, muhabbet, karşılıklı ilişkiler dâhil akla gelebilecek her konuda Kur’ân ve sünnetin özünden aldığı temel ve sarsılmaz bilgilere dayanarak çözüm ortaya koyup ürettiğini, çok sağlam hüküm, prensip ve düsturları mer’iyete soktuğunu kabullenmekle onun gerçek değerini ve önemini idrak etmiş olacağımıza inanmak gerekiyor.

Bu konuya ışık tutması açısından, son on beş gündür Risâle-i Nur Külliyatı’ndan sekiz kitaptan araştırıp çıkardığım orijinal düsturların bazılarını kısaca nazarlara vermek istiyorum:

‘Acizlik’ illetinin tarifi: “Acz, muhalefetin menşeidir” (Sünûhat, s. 74) “Acz, elini nefisten çekse, doğrudan doğruya Kadîr-i Zülcelâle verir.” (Hizmet Rehberi, s. 93)

Adâvet; toplumda ve kalplerde nasıl tahripkârdır? İşte tarifi: “Adâvetin sebepleri, ehl-i imana karşı küçük taşlar gibi bir kısım hususî sebeplerdir. (Hutbe-i Şamiye, s. 58) “Adâvetin ehemmiyetsiz esbablarını, muhabbetin dağ gibi sebeplerine tercih etmek gibi bir divâneliktir.” (Hutbe-i Şamiye, s. 58) “Adâvetle muhabbet, ziya ile zulmet gibi, içtimâ edemez. Adâvet galebe çalsa, muhabbet mümâşaata inkılâp eder. Muhabbet galebe çalsa, adâvet terahhum ve acımaya inkılâp eder.” (Münâzarât, s. 118)

İşte siyasetin ve dünyanın gerçek yüzü hakkındaki hükümleri: “Âfâkî ve siyâsî boğuşmalara ve kâinatın hâdisâtına merak ile dinleyerek, karışarak, ruhlarını sersem ve akıllarını geveze etmişler.” (Hizmet Rehberi, s. 217) “Ahkâmda Avrupa’ya dilencilik etmek, din-i İslâma büyük bir cinâyettir.” (Hutbe-i Şamiye, s. 93) “Âlemdeki terazinin hürriyet gözü ağır geldiğinden, birden bire terazinin öteki gözünde olan vahşet ve istibdadı kaldırdı, git gide kalkacak.” (Münâzarât, s. 63) “Âlem-i Hıristiyanın rüçhanına sebebiyet veren ihtiyarlaşmış olan esbâba tekabül edecek, genç, dinç esbab bizde inkişafa başlamıştır.” (Sünûhat, s. 82) “Asya kıt’asının ve istikbalinin keşşafı ve miftahı şûrâdır.” (Hutbe-i Şamiye, s. 66) “Asya’nın bahtını açacak, meşrûtiyet ve hürriyettir.” (Beyanat ve Tenvirler, s. 55) “Asya’nın ve Rumeli’nin köşelerinde medfun olan medeniyet-i kadîme hayata başlamış ve menfaatini mazarrât-ı umumiyede arayan ve istibdadı arzu edenler, ‘Ya leytenî küntü türâbâ’ demeye başladılar.” (Divan-ı Harb-i Örfî, s. 74) “Başımızdan rezâil ve ihtilâfâtın gubarını silkip, hakikî münevver ve müttehid olarak kervân-ı benî beşere pîşdârlık edeceğiz.” (Münâzarât, s. 65) Âlem-i İslâm hakkındaki düşündürücü tesbitleri: “Âlem-i İslâm, üzerine çökmüş olan istibdâd-ı mânevî-i umumînin perdelerini parça parça edecektir.” (Münâzarât, s. 64) “Âlem-i İslâma indirilen darbelerin en evvel kalbime indiğini hissediyorum.” (Hutuvat-ı Sitte, s. 94) “Âlem-i İslâmın efkârında öyle bir tahavvül-ü azîm ve inkılâb-ı acip ve terakkî-i fikrî ve teyakkuz-u tam intaç etmiştir ki, bahasına yüz sene verseydik yine ucuzdu.” (Münâzarât, s. 64) “Ben âlem-i İslâmiyete gayr-ı muntazam veya intizamı bozulmuş bir meclis-i meb’usan ve bir encümen-i şûrâ nazarıyla bakıyorum.” (Münâzarât, s. 120)

İnsanları, olayları doğru tesbit edip yorumlamanın emsalsiz örnekleri: “Arı su içer bal akıtır, yılan su içer, zehir döker.” (Münâzarât, s. 121) “Askerlik ocağı cesîm ve muntazam bir fabrikaya benzer. Çarkların biri intizam ve itaatte serkeşlik etmekle, bütün fabrika hercümerc olur.” (Hutbe-i Şamiye, s. 112) “Askerlikte, en ziyâde yaralananlar, siperini bırakıp kaçanlardır; en az yara alanlar, siperinde sebat edenlerdir.” (Hizmet Rehbreri, s. 194) “Bazan adavet, şiddet-i muhabbetten gelir.” (Münâzarât, s. 111) “Bazan nur, nar göründüğü gibi şiddet-i belâgat da mübalâğa görünür.” (Sünûhat, s. 27) “Bazı kuvvetli dâhiler nefes aldıkça amîk ve derin bir feryat koparırlardı. Fakat akıl onu güzelce tanımazdı. Çünkü karanlıkta ve toplanmamıştı.” (Münâzarât, s. 91) “Bâzı zaman olur ki, bir anahtar bir hazîneden ziyâde ehemmiyetli olur. Çünkü hazîne kapalıdır; fakat bir anahtar, çok hazîneleri açabilir.” (Hizmet Rehberi, s. 176) “Bazılarının altında büyük fenalıkları varsa da, hücum edilmemek gerektir.” (Münâzarât, s. 83)

Millete, devlete, gençliğe, dâvâ adamlarına yön ve kuvvet verme, güvenme stratejisi ve ümit ışıkları veren fikirler: “Başımızın dolusu zekâvetimiz var.” (Münâzarât, s. 94) “Başka milletin sehâvet-i milliyesi zeynâb (havuz) gibi içine girer, milletin cevfinde hazine tutar.” (Münâzarât, s. 97) “Bedenimizi ve âzâlarımızı dolduracak itaat vardır.” (Münâzarât, s. 94) “‘Ben ölürsem devletim, milletim ve ahbaplarım sağdırlar’ gibi kelime-i beyza ve haslet-i hamrâyı gayr-ı müslimler çalmışlar?” (Münâzarât, s. 100) “Ben Kürtçe düşünürüm, Türkçe ve Arapça yazıyorum.” (Münâzarât, s. 16) “Ben, sizi tenbellikten kurtarmak için, kabahatlerinizi gösteririm. Ona çabuk gelmek istiyorsanız, işte mârifet ve fazîletten demiryolunu yapınız; tâ ki, meşrûtiyet, medeniyet denilen şimendifer-i kemâlâta binip ve terakkiyât tohumlarını bindirerek, kısa bir zamanda mânilerden kurtulup geçerek size selâm etsin.” (Münâzarât, s. 30) “Cihad-ı hâricîyi, Şeriat-ı Garranın berâhin-i katıasının elmas kılınçlarına havâle edeceğiz.” (Hutbe-i Şamiye, s. 92)

10.10.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.10.2009) - Müsbetı göstermek ve çözüm üretmek

  (25.09.2009) - Hizmet mevsimine girerken...

  (18.09.2009) - Güneydoğu kucaklaşmaları

  (11.09.2009) - SORGULAMAK

  (04.09.2009) - İslâmiyet, hayatın mihenk ve saadetidir

  (02.09.2009) - Rahmetle kucaklaşmak, hizmetle hemhâl olmak

  (21.08.2009) - Ayların sultanını karşılarken

  (14.08.2009) - Nur dairesinin özlü bir tarifi ile Nur Talebesinin sorumluluk ve vasıfları

  (07.08.2009) - Nurun iki fedakâr kahramanını Hakk’a uğurlarken

  (31.07.2009) - Bediüzzamanla bütünleşen şehir ve mevlid

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.