18 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Biz havuzunda erime ahlâkı


A+ | A-

Almanya’dan okuyucumuz: “1-Tam ihlâsa muvaffak olmanın en kolay, en etkili ve en tehlikesiz yolu nedir? 2-Namaz tesbîhâtı hakkında hadis-i şerif var mı? Yani sünnetçe sabit midir? Eğer sabitse kimler tarafından rivâyet edilmiş ve hangi kaynaklarda geçmektedir?”

Tam ihlâsa muvaffak olmak, bu dini, dinin sahibi olan Allah’a teslim etmekle, bir kul olarak O’na teslim olmakla ve O’nun yolunda ve önünde kendi benliğinden geçmekle başlar. Bu bir güzel ahlâktır. Bu güzel ahlâk, kendimizi mânâ-yı ismîyle değil; mânâ-yı harfîyle tanımlamakla, yani kendimizi müstakil bir isim olarak değil; bir ismi tamamlayan harf olarak görmekle başlar. Kendimizi, bir ismi tamamlayan harf olarak gördüğümüz dakikada benlik dâvâsı kalkar; “biz olma” şuuru devreye girer. Kendimizi “biz” olarak hissettiğimiz an, şahsî hiçbir kaygımız, ne makam, ne unvan, ne isim, ne resim, hiçbir derdimiz kalmaz. Benlik handikabını böylece aşabildiğimiz ölçüde, kendimizi “biz” havuzuna atmamız, “biz” havuzunda eritmemiz, “biz” havuzunda kendi benimizden vazgeçmemiz mümkün olur. Tam ihlâsa muvaffak olmanın en kolay ve en sağlıklı yolu da, işte bu “biz” havuzunu kavramaktan geçer. Çünkü burada bütün şeref “biz”e aittir, bütün şân havuzdaki herkesindir, bütün kıymet bütün fertlerindir, bütün başarı içinde eridiğin sosyal yapının bünyesinin harcını teşkil eder.

Benliğini dâvâsı içinde eriten ve sahip olduğu şeref ve makamı içinde bulunduğu sosyal yapı ile paylaşan Bedîüzzaman Saîd Nursî, davranışlarıyla, sözleriyle ve topyekûn hayatıyla, tam ihlâsa muvaffak oluşun çağdaş bir modelini teşkil eder. Peygamber Efendimizin (asm), “İhlâslı olanlar da büyük bir tehlike üzerindedir” hadisinde işaret buyurduğu büyük tehlikelerden uzak durmanın yegâne çaresi Üstad Bedîüzzaman’a göre benliğini “biz” kavramı içinde feda etmektir.

“Ben çekirdek gibi çürüdüm ve kurudum. Bütün kıymet ve hayat ve şeref, o çekirdekten çıkan şecere-i Risâle-i Nur ve mu’cize-i maneviye-i Kur’âniyeye geçmiş biliyorum”1 sözüyle; “Ben de sizin bu ders-i Kur’âniye’de bir ders arkadaşınızım... Ben makam sahibi değilim”2 ifadesiyle; “Ben bir çekirdektim, çürüdüm gittim... îmân ile Cehennemden birkaç adamın kurtulmaları için, Cehenneme girmeyi kabul ederim”3 beyânıyla; “Said yoktur; Said’in kudret ve ehliyeti de yoktur. Konuşan yalnız hakikattir, hakikat-i imaniyedir”4 kaydıyla; “Nurdaki ihlâsı bozmamak için, uhrevî makâmât dahi bana verilse, bırakmaya kendimi mecbur biliyorum”5 fedakârlığı ile; “Ben, cemiyetin îmân selâmeti yolunda âhiretimi de fedâ ettim. Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu! Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin îmânı nâmına bir Saîd değil, bin Saîd fedâ olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem. Orası da bana zindan olur. Milletimizin îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım”6 beyanıyla Bedîüzzaman, tam ihlâsı yakalamanın ve muhafaza etmenin en tehlikesiz yolunun kendi nefsini bu yolda toprak bilmekten, vücudunu Yaratıcısına fedâ etmekten ve benliğini “biz havuzunda” eritmekten geçtiğini gösterir.

Tesbihatın kaynağı ve dayanağına gelince… Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretlerinin ateşten ve muhtelif fitnelerden Allah’a sığınma, salât ü selâm getirme, istiğfar, duâ, niyaz ve İsm-i Azam duâları okuma gibi namaz tesbîhâtına getirdiği zenginliğin tamamı hadislerden ve sünnetten alınmadır. Hepsinin sahih kaynaklarını ve dayanaklarını yalnız sünnetten değil, Kur’ân’dan da bulmak mümkündür. Nitekim Kur’ân mü’minleri Cehennem azâbından, şeytandan ve muhtelif fitnelerden Allah’a sığınmaya, Allah’ın adını bol zikretmeye, Peygamber Efendimiz’e (asm) bolca salât ü selâm getirmeye teşvik ettiği gibi; Allah Resûlü de (asm) aynı teşvikleri, duâ ve niyazları kendisine mahsus tâbir ve metinlerle bilfiil göstermiş ve ümmete büyük bir duâ hazînesi bırakmıştır.7

Dipnotlar:

1- Sikke-i Tasdîk-i Gaybî, s. 120.

2- Emirdağ Lâhikası, s. 367.

3- a.g.e., s. 377.

4- a.g.e., s. 317.

5- a.g.e., s. 233.

6- Tarihçe-i Hayat, s. 544.

7- Tesbihâtın kaynağı ve dayanağı olarak bakınız: Bakara Sûresi, 2/152; Ra’d Sûresi, 13/28; A’râf Sûresi, 7/200; Hicr Sûresi, 15/98; Nahl Sûresi, 16/98; Fussilet Sûresi, 41/36; Ahzâb Sûresi, 33/56; Müslim, Salât, 12; Ebû Dâvud, Edep, 110.

18.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.11.2009) - Duânın gücü

  (15.11.2009) - Risâle-i Nur, imanın sesi ve soluğudur

  (14.11.2009) - Gıybet ve hüsn-ü zan

  (12.11.2009) - Ölüm, rahmet ve nimettir

  (11.11.2009) - Kişi sevdiğiyle beraberdir

  (10.11.2009) - Allah’ın rahmeti herşeyi kuşatmıştır

  (09.11.2009) - Namazda sütre

  (08.11.2009) - Camide konuşulur mu?

  (07.11.2009) - Müfritane irtibat üzerine

  (06.11.2009) - İnna lillah ve inna ileyhi raciun

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.