Çocuk doktoru Dr. Janna LIna Kerth, çocuklarının ekran süresini azaltmak ve daha sağlıklı bir hayat tarzını desteklemek isteyen ailelere çeşitli tavsiyeler sunuyor.
Telefon ve tablet omurgayı bozuyor
Birçok ebeveyn, sosyal medyanın ve aşırı ekran süresinin çocuklarına verdiği zarar konusunda endişeli ancak bunu çocuklarının refahını destekleyecek şekilde nasıl sınırlandıracaklarını bilmek çoğu zaman kolay olmuyor.
Politika yapıcılar ve sağlık uzmanları, gençlerin ruh sağlığı üzerindeki riskler sebebiyle uzun süredir sosyal medya platformlarına uyarı etiketleri ve yaş sınırları getirilmesi ile okullarda cep telefonu yasaklarının uygulanması çağrısında bulunuyor.
Araştırmalar, Avrupalı gençler arasında “problemli” sosyal medya kullanımının arttığını gösterirken, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ-WHO) bu yılın başında yayımladığı rapor, dijital dünyanın gençler üzerindeki hâkimiyetinin küresel yalnızlığın temel sebeplerinden biri olduğuna dikkat çekiyor. Aşırı ekran süresi; çocuklarda egzersiz eksikliğinin ve uyku problemlerinin yanı sıra anksiyete, depresyon, stres ve sosyal izolasyonla da ilişkilendiriliyor. Almanya’daki Düsseldorf Üniversite Hastanesi’nden çocuk doktoru Dr. Janna-Lina Kerth, ekran başında geçirilen fazla zamanın çocukları internette daha da fazla vakit geçirmeye iterek “kısır bir döngü” oluşturduğunu belirtiyor.

Yetişkinler de telefon bağımlısı
Yükün büyük kısmı hâlâ ebeveynlerin üzerinde. Dr. Kerth, çocuklarının ekran süresini azaltmak ve daha sağlıklı bir hayat tarzını desteklemek isteyen ailelere çeşitli öneriler sunuyor. Kerth, küçük çocukların örnek alarak öğrendiğini ve “yetişkinlerin de telefonlarımıza bağlı olduğunu” söyledi. Ebeveynlerin kendi ekran süreleri konusunda bilinçli olmalarını öneriyor. Dr. Kerth, sosyal medya, akıllı telefonlar ya da video oyunlarına yönelik katı yasakların, yasaklanan şeyleri çocuklar için daha cazip hâle getirme gibi istenmeyen bir etkiye yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Kerth, tam yasaklar yerine ebeveynlerin çocuklarıyla endişelerini ve belirli kurallara neden ihtiyaç duyduklarını açık ve yaşa uygun şekilde paylaşmalarını tavsiye ediyor. Bu tür tartışmalara 4 yaş gibi erken bir dönemde başlanmasının önemine de dikkat çekiyor.
Haber Merkezi