Üsküdar Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, toplumda gittikçe artan zararlı alışkanlıklar ve bunlardan kaynaklı bağımlılıklara dikkat çekerek, uyuşturucu maddelerin ölüme yol açma bakımından terörden daha fazla etkili olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Antalya’da düzenlenen 10’uncu Madde Bağımlılığı Kongresi’nde yaptığı açıklamada, alkol ve madde bağımlılığının 10 kat arttığını belirterek, Sağlık Bakanlığı’na 300 bin kişinin tedavi için başvurduğunu söyledi. Bağımlılık yapıcı maddelerin ulusal güvenlik problemi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Dilbaz, uyuşturucu maddelerin ölüme yol açma bakımından terörden daha fazla etkili olduğunu söyledi.
Kişi kendini kontrol edemiyor
Bağımlılığın basit bir hastalık olmadığına işaret eden Prof. Dr. Dilbaz, bu hastalıkta üç önemli nokta olduğunu söyledi. Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, kişinin kendisini kontrol edememesiyle başlayan sürecin ardından beyindeki bazı mekanizmaların bağımlılık yapan maddeye bir aşerme durumu olduğunu, son aşamada ise beyinde aynı etkiyi oluşturmak için daha fazla kullanma ihtiyacı duyulduğunu söyledi.
Hastanın istekli olması gerekmez
Prof. Dr. Dilbaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kişinin tedavi için mutlaka çok istekli olması gerekmiyor, çünkü niyetlendiğinden daha fazla kullanıyorsa maddeyi, niyetlendiğinden daha az bir biçimde tedavi başvurusu olabilir. Niyeti çok olmasa da biz tedavi edelim istiyoruz. Hastaların çok istekli olmasını beklemiyoruz. Hastalık zaten niyetli ve istekli olmalarını engelliyor.”
Şimdi kumar ayağımıza geldi
Prof. Dr. Dilbaz, “Kumar oynamak için eskiden siz bir yere giderdiniz, şimdi kumar oynanacak yerler sizin ayağına geliyor. Bunun için akıllı telefonunuzun olması yeterli. Ciddi anlamda kumar bağımlısı hasta tedavi için bize gelmeye başladı. Bu bağımlıların çoğu genç hastalar. Zayıflama ameliyatları sonrasında yeme bağımlıları görmeye başladık. Çünkü yemekle ruhsal açlıklarını doyururken ameliyatla yemelerini ellerinden aldığınızda bu kez içki içmeye başlıyorlar. Bunun arkasında alkol kullanımı artan hastalar görmeye başladık” dedi.
İnternetten ulaşım çok yaygın
Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin hazırladığı Dünya Uyuşturucu Raporu da bu günde açıklanıyor. 26 Haziran’da açıklanan BM 2016 raporuna göre dünya genelinde uyuşturucu bağımlılarının sayısının 29 milyona ulaştığına dikkat çekildi. Rapor, “dark net” olarak bilinen internet üzerindeki gizli pazarda yapılan uyuşturucu ticaretinin son yıllarda arttığını gösteriyor. Bu durum, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde uyuşturucuya erişimi kolaylaştırarak yeni kullanıcıları cezp edebileceği düşüncesiyle endişe uyandırıyor. Esrarın yüzde 25’i ekstazi türü uyuşturucuların yaklaşık yüzde 40’ı, hallüsinojen türü olan LSD’lerin yüzde 30’u internet ortamında satılıyor.
Bağımlılık yaşı 13’e kadar düştü
Türkiye’de geçen yıla oranla uyuşturucu bağımlılığından dolayı hayatını kaybedenlerin sayısı 4 kat daha fazla. 2015’te suça sürüklenerek emniyet güçlerine getirilen çocukların yüzde 36’sının uyuşturucu kullandığı tespit edilirken, son 5 yıl içerisinde uyuşturucu kullanımı 13 kat arttı. Bonzai olarak bilenen uyuşturucu madde kullanımının 13 yaşına kadar düşmesi dikkat çekti. Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı her yıl biraz daha düşerken, bağımlı sayısı da artıyor. TÜİK 2015 verilerine göre, güvenlik birimlerine ‘suça sürüklenme’ nedeni ile getirilen 118 bin 245 çocuğun 42 bin 557’si bağımlılık yapan madde kullanıyor. Madde kullanan çocukların yüzde 80.8’i 15-17, yüzde 17.2’si ise 12-14 yaşında. Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın en son hazırladığı rapora göre, uyuşturucuya başlama nedenlerinin başında yüzde 48.98 ile arkadaş etkisi geliyor.