Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, sosyal fobi ve tedavi çeşitleri hakkında önemli bilgiler verdi.
Toplum önünde konuşmak, birçok kişi için oldukça zor bir durum olarak görülüyor. Konuşma sırasında heyecanlanmaktan korkan kişiler, kendilerini ifade etmekten çekinerek, sessizliğe bürünüyor. Bu durum, hayatın birçok alanında kısıtlamalara yol açarken, depresyona sürükleyebiliyor. “Kişi, bu korkunun gereksiz yere zihinde büyüttüğünü kabul ettiği zaman kontrolü eline almaya başlamış demektir” diyen Uzman Klinik Psikolog Yıldız Burkovik, sosyal fobininin tedavi yöntemleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Toplumda ortaya çıkmayan, kendini göstermeyen gizli sosyal fobiklerin de olduğunu kaydeden Uzm. Klinik Psikolog Burkovik; “Bu duruma genel anlamda ‘çekinme’ diyebiliriz. Ama korkuyla dolu bir çekinme. Her an her dakika birisi eleştirecekmiş gibi bir çekinme. Sanki ‘Rezil olacağım, benimle alay edecekler’ şeklinde bir çekinme” dedi.
En çok görülen belirtiler; titreme, terleme, kızarma ve çarpıntı
Burkovik, sosyal fobide en çok görülen belirtilerin titreme, terleme, kızarma ve çarpıntı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bunların çok farklı yansımaları var; sırf kızarma-terleme dediğimiz zaman çok basit ve sığmış gibi kalıyor. Çünkü ‘Herkeste olabilir geçer bu ne olacak ki aman canım sen de’ dendiği zaman, kişi ‘Zaten kimse beni anlamıyor kimse beni anlamayacak’ diyerek, kendisini daha çok kapatıyor. Hedefimiz hep bu tarz olayları durumları düzenleyebilmek ve kişinin kendini kontrol etmesini sağlayabilmek.”
Korkuların anlamsız olduğunun fark edilmesi kontrolü sağlıyor
Burkovik, “İnsanın karşısına çok farklı şeyler bir anda çıkarsa, tabiî ki heyecanlanabilir korkabilir. ‘Hiçbir korkum yok’ diyen insan bile olmadık bir şeye dair bir korku üretebilir. Ama bu korkunun anlamsız olduğu ve gereksiz yere zihinde büyütüldüğünü kişi fark edip öğrendiği ve kabul ettiği zaman zaten kontrolü eline almaya başlamış demektir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kişi, o sürecin içine girmiştir, bu nedenle tekrar topluluk önüne çıktığı anda beyin o olumlu süreci karşısına getirerek, zihinde artık olumlu bir şekilde karşılaştırma yapacaktır. Dolayısıyla tekrar tekrar aynı süreç olmayacaktır.
Sosyal fobi, tedavi edilebilir mi?
Öncelikle davranışçı farklı terapilerle birlikte bilişsel davranışçı terapi tekniklerini kullanarak düzeni sağlamak; yanlış inanışları, hatalı davranış ve düşünceleri doğru ve olumlu yöne doğru çevirmek gerekiyor. Sonrasında da bu beklentilerinin aslında çok daha kötü olmadığını ve kendi zihninin bunu oluşturduğunu fark edebilmesi için de biz sanal gözlük, sanal terapi tedavisinden faydalanıyoruz. Kişilerin bedensel tepkisi varsa ‘biofeedback’ denilen bedensel geri bildirim teknikleriyle birlikte kişinin kendini kontrol etmesini, bedenini, nefesini, kalp atışını, ısısını kontrol etmesini öğretiyoruz. O süreci kontrol altına aldıktan sonra genellikle sanal gözlük tedavisine başlayıp farklı noktalara doğru gidebiliyoruz ve ardından olay çözülebiliyor.”