Bir okuyucumuz, “Sihir, medyumluk, ruh çağırma, cin mevzuları da her kesimde konuşuluyor; tahşidat yapmalı. Cinleri kullanmak mümkün mü?” diye soruyor.
Önce ruhanî ve cinlerin mahiyetlerini ortaya koymaya çalışalım. Kadir-i Mutlak, maddeden, toprak yarattığı sayısız varlıklar olduğu gibi, enerji boyutlarından, çok muhtelif ruhaniler yaratmış: Ecrâm-ı ulviye ve ecsâm-ı seyyâre içinde küre-i arzın hakàret ve kesâfetiyle beraber bu kadar hadsiz zîruhların, zîşuurların vatanı olması ve en hasis ve en müteaffin cüzleri dahi, birer menba-ı hayat kesilmesi, birer mahşer-i huveynât olması, bizzarûre ve bilbedâhe ve bittarîkı’l-evlâ ve bilhadsi’s-sâdık ve bilyakîni’l-katî delâlet eder, şehâdet eyler, ilân eder ki; şu nihayetsiz fezâ-i âlem ve şu muhteşem semâvât, burçlarıyla, yıldızlarıyla, zîşuur, zîhayat, zîruhlarla doludur. Nârdan, nurdan, ateşten, ışıktan, zulmetten, havadan, savttan, râyihadan kelimâttan, esîrden ve hattâ elektrikten ve sâir seyyâlât-ı latîfeden halk olunan o zîhayat ve o zîruhlara ve o zîşuurlara Şeriat-ı Garrâ-i Muhammediye (asm) Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyân, “melâike ve cân ve ruhâniyâttır” der, tesmiye eder. (Sözler, internet, s. 469)
Ve ayrıca tabiatta çeşitli ışın, elekt- romanyetik dalgaların yanında pek çok enerji boyutları tesbit edilmiş: Böcek antenlerinin, köpek, insan, kedi kulağının algılayıp değerlendirdiği ve ultrasonik dalgalar, radyo dalgaları (uzun, orta, kısa, en kısa), televizyon (VHF, UHF, SHF, EHF) dalgaları, radar, “kozmik ışınlar”, siyah enerji ve elekt- rik yaratılan bu sayısız türlerden birkaçı. Cinler de bu enerji boyutlarından yaratılmış.
Varlıklar şöyle tasnif edilir:
1- Ruhanîler
2- Cismanîler
Ruhanîler: a- Melekler b- Cinler c- Şeytanlar
Cismanîler: a- İnsanlar (ruhanî yönü de var) b- Hayvanlar c- Bitki ve sair cansızlar. (Bünyamin Ateş, Peygamberler Tarihi, Yeni Asya Gazetesi Neşriyatı, İst.1990, s. 21)
Ruhanîler, yani nurdan yaratılan melekler; tamamen ulvî duygularla donatılmış, “akıllı, şuurlu”, fakat nefisleri (olumsuz duyguları) olmayan lâtif varlıklardır.
Cinler, “nefis, idrak ve irade” sahibi, bizim gibi imtihana tâbi tutulmuş, düşük yoğunluklu, “ışınsal” yaratıklardır. Şeytanlar ise, baştan ayağa “süfliyat” denen, “siyah enerji” boyutlarından var edilmiş kötü ruhlardır. Cinlerin inanmayan, şerli kısmıdırlar. Hayvanlara sınırlı “nefis” takılmış; İlâhî sevk ve yönlendirmenin mesajlarını alacak şekilde dizayn edilmiş çok düşük seviyede “idrak” melekesi verilmiş, “kalp, vicdan ve irade” verilmemiştir.
Bitki ve sair camid (cansız) varlıklar, hatta dünyamız hayvanlardan da daha düşük yoğunluklu hayat, ruh ve hislerle donatılmıştır. Böylece her türüne uygun birçok duyu, duygu ve organ verilerek “sevk-i İlâhî” denen ilhamı alacak bir ruh ve ceset giydirilmiştir.