Özellikle sosyal medyada -Levent Gültekin gibi- bazı mücerbizler, yani, “haklı ve haksız sözlerle hakikati gizleyenler”, AKP’nin her şeyi çökertmesi bahanesiyle hakiki dindarları suçluyorlar. Şöyle diyorlar: “AKP tek iyi bir şey yaptı: Başarısızlığıyla din her şeyi halletmiyormuş, her suale cevap vermiyormuş! Bunu anladık!”
Bazı doğru tesbitleriniz olabilir, ama, bu meselede yanlış yapıyorsunuz!
“Kifayetsiz, acemi, beceriksiz, işin ehli olmayan bir meslek erbabının hata ve kusurları, meslekten kaynaklanmaz ki!” Candan eden yarım doktorun suçu tıp ilmine yükletilse insafsızlık olur! Siz İslamiyetin dini alet ve basamak yapanlara “sahtekar”, imanın özelliği olan hürriyeti, demokrasiyi uygulamayanlara “müstebit ve zalim” dediğini bilmiyor musunuz!? Peygamberimizin, “Sizden önceki milletlerin yok olmasına sebep, içlerinden soylu biri hırsızlık yapınca ona dokunmayıp, zayıf ve kimsesiz biri hırsızlık yapınca ona cezasını vermeleriydi. Allah’a yemin ederim ki, Muhammed’in kızı Fâtıma hırsızlık yapsaydı, onun da elini keserdim.” (Buhârî, Enbiyâ 54) tam adaleti uyguladığını bilmiyor musunuz? Hırsızlığı, yolsuzluğu, rüşveti, zulmü ağır şekilde cezalandırdığını bilmiyor musunuz? Ve şunları da bilmiyor, anlamıyor musunuz?
İnsan midesiz, böbreksiz, ciğersiz vs., yaşayamayacağı gibi, kalbsiz ve vicdânsız da yaşayamaz! Ahlâkı güzelleştirmenin iksiri, ancak din olabilir. Zirâ, ahlâkın da hukukun da ilmin de müziğin de mimarinin de teknik ve teknolojinin de, sanatın da kaynağı dindir.
Adâlet, din nâmına yerine getirilirse, daha etkili, daha hakperest, daha tarafsız olur.
Beşer tarihi bize gösterdi ki, dinin yerini hiçbir medeniyet tutamamıştır. Ve, dinsiz bir medeniyet, dinsiz beşeriyet gibi yaşamamış, yaşayamamıştır.
Merhametsizlik, egoizm/bencillik, zalimlik gibi duygular, cahillikten, dinsizlikten, laubalilikten kaynaklanır. Din, kötü duyguların törpüsüdür.
Vicdânı ancak tam olarak din istikamete sokabilir. Bundan dolayıdır ki, din, mutlak bir ihtiyaçtır. Dinin yerini hiçbir akıl, hiçbir vicdan, hiçbir medeniyet, hiçbir teknoloji tutamaz...
Zira, fıtrî olan dinin sözü daha yüksek, etkisi daha büyük, hükmü daha yücedir. Evet, hak din olmazsa, insanlık saadete ulaşamaz. İslâm dininin dışında, sair dinlere mensup olan toplumların keşmekeş sosyal hayatları ve sapıtmış ve sapık hayatları, bunun en bariz izahıdır.
O zaman adil olun ve “insanın, dindar!” gibi gözükenin suçunu dine, dindarlığa yüklemeyin!