"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kimin himmeti milleti ise...”

Ali FERŞADOĞLU
12 Ocak 2022, Çarşamba
Bir kardeşimiz, “Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” ne demektir, diye soruyor. Kim, kendisi, nefsi için değil milleti için gayret eder, fedakârlıkta bulunursa o tek başına bir millettir.

“Himmeti millet olanların, tek başına bir millet” olduklarını gösteren muhteşem örneklerin zirvesindeki Peygamber Efendimiz (asm). Tek başına, yetim idi. Ama, İslâmiyeti dünyaya ilân etti.

Yakın tarihte Bediüzzaman, tek başına kimsenin burnunu kanatmadan Deccalizm/ Süfyanizm belâsından yağdan kıl çeker gibi kurtardı!  

Kimseden bedava yiyecek kabul etmezdi. Kabul ettiğinde ise mutlaka parasını verirdi. Biriktirdiği maaşla kitaplarını bastırıp, ikisinin dışındakini meccânen dağıtırdı. En zor, en ağır şartlarda bile Asr-ı Saadet İslâmını, Sünnet-i Seniyye’yi bizzat yaşayarak günümüz insanına fiilen rehber olmuştur. O Resulullah’a (asm) ittiba etmişti. İstiklâl Savaşı zaferinden sonra, hizmetlerine mukabil M. Kemal onu ısrarla Ankara’ya dâvet ederek, “Köşk, milletvekilliği, genel vaizlik, 300 lira (bugün büyük bir meblâğ)” vaad eder; hepsini elinin tersiyle iter…  

“Ben, cemiyetin îmânını kurtarmak yolunda dünyamı da fedâ ettim, âhiretimi de. Seksen küsûr senelik bütün hayatımda dünya zevki nâmına birşey bilmiyorum… Ben, cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de fedâ ettim. Gözümde ne Cennet sevdâsı var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk cemiyetinin îmânı nâmına bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Kur’ân’ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa, Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin îmânını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya râzıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistân olur.” (Tarihçe-i Hayat, s. 543-544)  

Risale-i Nurlar yabancı dillere çevrildi. İşte, iman, hak ve hürriyetler, ibadet, ahlâk, meşrûtiyet/demokrasi konusunda millete, insanlığa kazandırdıkları… “Biz Türkiye’de Gandhi olanları öldürdük. Said Nursî hareketi bir Gandhi gibiydi. Gandhi açık bir şekilde vejetaryen olduğunu gösterir, inancından dolayı da oruç tutardı. Ve bunları yaparken de Gandhi halktan gizlemezdi.” (Prof. Dr. Nilüfer Göle/Karşılaştırmalı Anayasa Değişikliği, Politik Geçişler ve Laiklik; Türkiye, ABD ve Hindistan/New York/Yeni Asya/ 31.03.2011.) 

Ve tek başına bir millet örneğini sergileyen birisi de Gandhi’dir: Yemedi, içmedi, kendisi için servet toplamadı, sırtında Hint gömleği ile silâhsız, şiddete başvurmadan bir milleti bağımsızlık kazandırdı. Çünkü, “himmeti milleti idi!” 

Okunma Sayısı: 1317
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı