İçtimai, siyasi meseleleri müzakere ettiğimiz gruptan bir kardeşimiz, “Başkaları da Risale-i Nur’u okuyor. Ama, onlar sizin gibi düşünmüyor! Yanlışlık kimde?” diye sordu.
Aziz kardeşim! Herkes bir iddiada, bir yorumda bulunur. Gerçekten kimin isabetli, kimin isabetsiz olduğunu anlamakta samimi olan her iki iddia sahiplerini mihenge vurur. Zira;
“Hiçbir müfsid (bozguncu), ben müfsidim demez. Daima suret-i haktan görünür. Yahut bâtılı hak görür (yanlışı doğru zanneder). Evet, kimse demez ayranım ekşidir. Fakat siz mihenge vurmadan almayınız. Zira çok silik söz ticarette geziyor. Hattâ benim sözümü de ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz. Belki ben de müfsidim. Veya bilmediğim halde ifsad ediyorum. Öyleyse, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.” (Münâzârât, Enstitü/İnternet, s. 49.)
Devamında da şu ölçü var: “Hakkın hatırı âlidir; hiçbir hatıra fedâ edilmemek gerektir. Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.”
Bediüzzaman’ı mihenge vuruyorsak, elbette herkesi vurmalıyız! Mihenk, senin benim aklım değil, Kur’an ve Sünnet-i Seniyyenin en muhteşem tefsiri Risale-i Nur’dur. Herkes iddiasına karşı delil ve belge, yani, kitap ve sayfa numarası verebilmeli. Münazarat, Sünühat, Divan-ı Harb-i Örfi, Hutbe-i Şamiye ve Mektubat’tan-lahikalar 27. Mektub’tur-delil gösterilmeli. Veya müceddidi siyasetin ana parametrelerinin toplandığı Beyanat ve Tenvirler’den…
“Peki, niye onlar farklı yorumluyor?” Birçoğu bahsi geçen kitapları okuyor mu? Bizde ise ferden ferda veya meşveretlerde, müzakere ve münazara ile tahlil ve kritiği yapılır. Ve ennihayet her kademede meşveret edilir.
“Bir sene bu risaleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabul ederek okuyan, bu zamanın mühim, hakikatli bir âlimi olabilir.” (Lem’alar, s. 171.) Buna göre, büyük kısmı mezkür eserleri tam okumuyor olabilir. Okuyanların bir bölümü anlamıyor, anlayanlar ise, kabul etmiyor olabilir.
Demek ki, “okumak” başka, “anlamak” başka, “kabul etmek” ise bambaşkadır. Bunu tahkik etmek ise, herkesin vazifesi.