"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Rabbimizi tanımak

Ali FERŞADOĞLU
12 Ağustos 2019, Pazartesi
Halıkımızı, yani kainatın Sahibi ve idarecisi nasıl tanıyoruz?

Veya nasıl tanımalıyız? Kur’ân-ı Kerimin tarif ettiği, Rasulüllahın (asm) tanıttığı şekilde mi; yoksa zihnimizde oluşan değişik kültürlerin imajlarıyla mı? Allah hangi isim ve sıfatlar sahibidir? Sıfatlarının mahiyeti nedir? Allah’a tanrı denir mi?

Bu soruların cevaplarına geçmeden önce, bilmeyi ve tanımayı kısaca tahlile tabi tutmalıyız. Elbette bilmekten bilmeye farklılıklar vardır. İlkokulda iken matematik biliriz, ortaokulda da biliriz, lise de biliriz. Üniversitede, matematik fakültesinde okuyan da bilir, orada asistan olan da, doçent bilir, profesör de bilir. İşte, bunlar bilmenin dereceleridir. 

Ömründe fil görmemiş Hintliler fil ahırına koşup fili tanımak istemişler. Ne var ki, ahır pek karanlıkmış. Kimse bir şey göremediğinden, el yordamıyla onu tanımaya çalışıyorlar. Herkes dokunduğu yere göre onu tanımlıyordu:

Hortumunu tutan, “Fil bir borudur”, kulağına dokunan, “Fil bir yelpazedir”, ayağını yoklayan, “Fil bir sütündür” diyor. Herkes, dokunduğu yere göre onu tarif etti. Elbette, bunların hiçbirisi değildi. Fil bambaşka bir mahluktu ve o ancak, aydınlıkta görülebilirdi.

Yaratıcı asla yarattıklarına benzemez. Bu dünyadaki akıl, zihin ve idrak gibi algı boyutlarıla Kadir-i mutlakın Zatını asla bilemeyiz. Ancak, şu kâinat müzesinde ve insan kitabında tecelli eden, binbir isim ve sıfatlarıyla bilgimiz nispetinde tanırız.

Allah’ın sonsuz isim ve sıfatlar Sahibi. Çünkü O, Ezelî ve Ebedî olan Rabbü’lâlemîndir. Esmâsı da öyle olması gerekir. Bunlara Esmâ-i Hünsâ deniyor. Esmanın kâinattaki tecellilerinden, görüntü ve gölgelerinden anlamaktayız. Tıpkı, sanatkârları, eserlerinden, mimarları yapılarından tanımamız bilmemiz gibi. 

Her fiilin arkasında bir fail, her ilmin arkasında bir âlim bulunması aklın zarûriyatındandır. Zira, failsiz bir fiil, sanatkârsız bir sanat mümkün değildir.1

İşte kâinatakı bütün bu fiiler, sanatlar, sıfatlar, Esmâ-i Hüsnâ sahibi birisini göstermektedir. Kur’ân’da bu hususta şöyle ferman eder: “En güzel isimler, el-esmâü’l-hüsnâ, Allah’ındır. O halde Ona o güzel isimlerle dua edin.”2

Not: Mübarek Kurban Bayramınızı tebrik ederim.

Dipnotlar:

 1. Bediüzzaman, Şuâlar, s. 133.; 2. Kur’an, A’raf, 180.

Okunma Sayısı: 1338
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İsmail

    12.8.2019 10:51:33

    Hocam slmlar. Yukarda merak uyandıran çok güzel sorular var. Fakat o soruların yazı da tekrar geçmesi belki başlık halinde ve cevapların daha dolu olması lazım bence. İyi bayramlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı