Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayip Erdoğan ABD’den neyi aldı, neyi getirdi?
Takip eden gazetecilerin insaflıları, yağcı, tabasbusçu, müdahin, yalaka, yani iktidardan yana olmayan gazeteci ve analistlerin söyledikleri şu: ABD’nin başkanlık seçimi var. Trump bunun için çağırdı. Temel meselelere zaten dokunulmadı. S-400 için de komisyon kuruldu. Yani, seçime kadar oyalamaca-boyalamaca! Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi…
Trump, Kongre’den bazı senatörleri getirmiş basın toplantısına. Şunu demek istemiş: Benim hesap vereceğim Kongre var. Kamuoyu var, bağımsız basın-yayın var.
Şöyle enteresan bir durum ortaya çıkmış: Trump; R. T. Erdoğan, basın ve Kongre üyelerinin huzurunda sormuş Türk gazeteci Hilal Kaplan’a: “Sen gazeteci misin, hükümetin adamı mısın?”
Keşke yer yarılsaydı da içine girseydiler! Gerisini söylemiyorum. Dilhun etti o sorudaki anlar bizi, ârif olanlar anlar bizi!.. ***
Şimdi gelelim gerçek basın-yayına ve gerçek gazeteciye. Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki “matbuat, haberleşme/basın-yayın/medya” ölçü, prensip ve stratejilerini Risale-i Nur ortaya koymuştur.
Bediüzzaman, matbuatın (basın-yayının), temel fonksiyonunu şöyle belirler:
1. Gidişattaki müsbet-menfi (olumlu ve olumsuz) gelişmeleri duyurup halkı bilgilendirmek;
2. Hatîb-i umumî ve mürebbî-i efkâr olmak. 1 Yani, kamuoyunun, halkın, umumun adına konuşmak, umuma hitap etmek ve fikirleri terbiye etmek, eğitmek…
İstidat ve kabiliyetleri geliştirmek. Doğru düşünmeyi ve doğru gözlemlemeyi öğretmek…
Bunu yapan gazetelerin birincisi, -bu kesimde belki de- en birincisi, veyahut yegânesi Yeni Asya’dır. Lâfı eğip-bükmeden, çıkar hesaplarına girmeden, kendi aleyhinde de olsa dosdoğru manşet atmak, dosdoğru yazıyor!
Ayrıca, “Bir şirkette veya münevverü’l-fikir ve bîtaraf mabeyninde tenkidat-ı siyasetten veya ehl-i ilim mabeyninde nasihat ve irşaddan menfaat olabilir.” 2 demiştir.
Onun ortaya koyduğu gerçek, hür basının özellik ve ilkelerinden bazılarını naklederek bitirelim:
● “Edipler edepli olmalıdırlar. Hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddip olmalıdırlar. Matbuat nizamnamesini vicdanlarındaki hiss-i diyanet tanzim etsin” şeklinde ders vermiştir. 3
● Gazeteciler, darbeleri, darbecileri, müstebitleri, diktatörleri asla alkışlamamalı. “Meşrû, hakîki meşrûtiyetin müsemmasına ahd ü peyman” etmeli. 4
● Hem de, gazete sahibi, zemin bulmak için fikr-i intikamın maden-i habîsi (kötülük kaynağı) olan şahsiyâtı” karıştırmamalı.
● Veyahut on para kazanmak için ahlâk-ı İslâmiyeyi esasıyla sarsan istihzâat (alaya almak) ve terzilât (rezil etmek) ve müstehcenat (açık saçıklık, edepsizce ve terbiyesizce yayın) ile ezhan-ı şûrede (çorak zihinlerde) ahlâk-ı rezilenin tohumunu” ekmemelidir. ekiyorlar. (...)
● Seyyiâta meydan” vermemelidir. 5
Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursî, Eski Said Dönemi Eserleri, Nutuk, Yeni Asya Neşriyat, Mart 2009, s. 187. 2- Bediüzzaman, Hutbe-i Şâmiye, s. 115. 3- Bediüzzaman, Hutbe-i Şamiye, 109. 4- Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayat, s. 63. 5- Bediüzzaman, Eski Said Dönemi Eserleri, 187.