"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vahiy ile ilham arasındaki fark

Ali FERŞADOĞLU
26 Aralık 2020, Cumartesi
Vahye bazı benzerlik ve özelliklerinden dolayı ilhamı inkâr eder.

Ve yine bu benzerliklerin sebep ve farklarını fark etmeyen mazhar olan meczup veya sapıtmışlar, kendilerine vahiy geldiğini iddia edip hem aldanıyor, hem de aldatmalarının iki sebebi olabilir: 

• Bu kişilerin kimi zaman olağanüstü ve harika haller, âdetler göstermesi; 

• İlham, vesvese, vahiy, keramet veya istidrac arasındaki farkı bilmemeleri, kabul etmemeleridir. 

Habir-i Mutlak olan Allah, peygamberleriyle, herkesi ilgilendiren mevzuları konuşur. Veli bir kuluyla görüşmesi ise genellikle özellik arz eder. Sadık, doğru ilhamlar, gerçi bir cihette vahye benzerler ve bir nevi Rabbanî konuşmalardır. 

Vahiy ile ilham arasında diğer önemli iki fark vardır:  

1- İlhamdan çok yüksek olan vahyin çoğunlukla melaike vasıtasıyla ve ilhamın ekseri vasıtasız olmasıdır.  

2- Vahiy gölgesiz, safi ve seçkinlere özeldir. İlham ise gölgelidir, renkler karışır, geneldir. Melaike, insan ilhamları ve hayvanat ilhamları gibi, çeşit çeşit, hem pek çok envalarıyla, denizlerin damlalarına kadar Rabbanî kelimelerin çoğaltılmasına sebep bir zemin teşkil ediyor. 1  

Vahye mazhar olanlar yalnızca peygamberlerdir ve belgeleri de mu’cizedir. Mu’ci­ze, Sonsuz Kudret Sahibi’nin koyduğu ve devam edegelen tabiat kanunlarını bir anlık değiştirmesidir.  

Kerametvari ilhama mazhar olmak ise, tabiat kanunları çerçevesinde özel bir çalışma ve gayretle yine O’nun izniyle kazanılan olağanüstü hal ve fiillerdir.   

Vehbî, gaybî ilmin “vahiy, ilham” gibi türleri vardır. İlham anlamında vahiy, herkes, hatta diğer varlıklara, hayvanlara da ilham edilir. Kur’ân’da arıya vahy (ilham) edildiği anlatılır. 2 Doğru rüyalar da, ilham yoluyla gayb âlemine açılan pencereler, kanallardır.  

Olağanüstü işler başarmamız, harika haller sergilememiz, gayb/metafizik âlemlerinin sakinleriyle sağlıklı iletişim kurabilmemiz bu İlâhî, ebedî, sonsuz kaynaktan beslenmemiz nispetindedir. Çünkü vahiy, duyu ve duygularımızın üstünde, her şeyi kuşatan bilgi ve haber menbaıdır.  

Şeytan ve habis ruhlar vasıtasıyla gelen “ilham”ların adı ise vesvesedir. Bunlar şüphe, küfür, kötü, çirkin, zararlı, tehlikeli, dolayısıyla olumsuz dürtülerdir. Ki, insan ve cinnî şeytanların telkin ettikleri menfi, nefsî şeyler de Kur’ân’da “vahiy,” yani “ilham,” yani “vesvese” manasında kullanılmıştır. Bu husus Kur’ân’da şöyle belirtilir:  

“Böylece Biz insanların ve cinlerin şeytanlarını her peygambere düşman kıldık. Onlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler telkin ederler. Eğer Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. Sen de onları kendi ve uydurduklarını kendi haline bırak.” 3 

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman, Şuâlar s. 117. 2- Nahl Sûresi, 68. 3- En’âm Sûresi, 112.

Okunma Sayısı: 4807
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı