"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hasan Feyzi hakkındaki mektuplar

Cevat ÇAKIR
13 Ağustos 2019, Salı
Bediüzzaman’ın gözüyle saff-ı evvel talebeleri (7)

Risale-i Nur Külliyatından ‘Emirdağ Lahikası’ndaki bir mektubunda Üstad Bediüzzaman Hazretleri Hasan Feyzi’yi Hüsrev’e benzetmeketdir: “Denizli’nin bir Hüsrev’i olan Hasan Feyzi.” 1

Bir başka mektupta da Hasan Feyzi’nin özelliklerinden şöyle bahsetmiş: “Denizili’nin Hüsrev’i Hasan Feyzi’nin Risale-i Nur hakkında ve Risale-i Nur’un aslı ve esası ve madeni olan hakikat-ı Kur’aniye ve sırrı iman ve nur-u Ahmedi tarafından yazdığı manzum fıkrası, içinde tam bir samimiyet ve metin bir kanaat-ı imaniye bulunduğundan, hem her şeyi çabuk kabul etmeyen ve delilsiz teslim olmayan alim.” 2

Üstad Hazretleri, Hasan Feyzi ile ilgili olarak bir mektubunda takdirkârane şunları söylemiş: “Hem, çok kıymetli kardeşimiz, merhum Hafız Ali’nin (r.h) varisi ve halefi yerinde Risale-i Nur’a fevkalade irtibat ve sadakatle bağlı.” 3

Şualar’daki bir mektupda da Üstad Hazretleri Hafız Ali’yle beraber onun hakkında şunları söylemiş: “Merhum Hasan Feyzi ve merhum Hafız Ali’yi ve o iki mübarek şehidin sisteminde ve varislerinden iki-üç zatı benim suçuma iştirak etmişler. Fakat, bir cihette sehvetmişler. Çünkü o zatlar kusurda değil, belki hizmet-i imaneyede benden ileri ve benim hatalarımdan müberra olarak, zaafiyetime merhameten inayet-i ilahiye tarafından bana yardımcı verilmişler.” 4

Üstad Hazretleri Emirdağ Lahikası’ndaki bir mektubunda Hasan Feyzi’nin kendisi için manevi bir fedakarlık yaptığını şöyle açıklıyor: “Kanaat-i katiyem geldi ki, Hasan Feyzi, aynen şehid Hafız Ali (rahmetullahi aleyh) gibi, benim musibetimin kısm-ı azamını kendine alıp manevi bir fedakârlık eylemiş. Hafız Ali, benim bedelime birkaç emare ile berzaha gittiği gibi, bu Hasan Feyzi de aynı hastalığım zamanında, aynı vakitte, aynı müddette, aynı tarzda, aynı sıkıntılı dışarıya çıkmamakta tevafuku kuvvetli bir emaredir ki, bana çok acıyan ve şefkat eden o kardeşimiz, manen hastalığımı kısmen kendine aldı.” 5

Diğer bir mektupta da Üstad Hazretleri Hasan Feyzi’nin ölümüyle ilgili olarak şunları söylüyor: “Risale-i Nur’un kahramanlarından ve Hafız Ali’nin makamına geçen merhum Hasan Feyzi’nin vefatı, Denizli’ye, Risale-i Nur dairesine ve bu memlekete ve alem-i İslama büyük bir zayiattır. Fakat kendisi, pek samimi ve halis ve fevkalade beyanatıyla ve dersleriyle, inşaallah, kendi yerinde çok Hasan Feyzi’lerin yetişmesine bir zemin ihzar etmiş, sonra gitmiş. Aynen biraderzadem Abdurrahman gibi, bir iki senede on sene kadar Nurlara kıymetli hizmet etti. Güya o da, Abdurrahman da çabuk dünyadan gideceğiz diye on senelik vazifeyi bir iki senede gördüler. 

Ben, merhum Hasan Feyzi’nin vefatını onun şahsı itibarıyla tebrik ediyorum ve Denizli’yi ve Nur dairesini ve bu memleketi cidden taziye ediyorum. Bu çeşit zülcenaheyn ve hakiki mümin ve müdakkik bir alim ve yüksek bir edip, muallim ve tesirli bir vaiz ve müderrisi kaybettiği için, büyük bir musibettir.” 6

Bediüzzaman hazretleri Hasan Feyzi ile ilgili olarak, “Demek ikinci bir ruhum hükmünde olan Hasan Feyzi, benim bedelime ölmüş ve ölüyor” der. 7

Üstad, Hafız Ali ile Hasan Feyzi’nin manen Nur’a çalışmalarını şöyle anlatıyor: “O, bir cihette, ölmemiş; belki vazifesini acele bitirmiş, alem-i berzaha istirahat için gitmiş, terhis edilmiş. Hafız Ali ile beraber, manen, şefaatleriyle ve bıraktıkları tesirli Nur hakkındaki eserleriyle yardım ediyorlar, yine manen Nura çalışıyorlar. Elbette manevi şehid hükmünde olmalarından, Meyve nin On Birinci Meselesindeki ilm-i nahiv talebesinin kendini medresede bildiği gibi, Hafız Ali ile Nur hakikatlerinin müzakeresi ve vefat eden Nurcuların dairesinde meşgul olmalarını, merhamet-i İlahiyeden kuvvetle ümitvarız.” 8

Dipnotlar:

1-Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, sh, 53; 2-A.g.e. sh, 97; 3-A.g.e., Emirdağ Lahikası, sh, 99; 4-Bediüzzaman Said Nursi, Şualar, sh,65; 5-Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası, sh, 160; 6-A.g.e., sh, 161; 7-A.g.e., Emirdağ Lahikası, sh, 162; 8-A.g.e., sh, 164

Okunma Sayısı: 2446
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı