Bunların, iktidar partilerinin “seçim ittifakları”nı önemsizleştirmeyi hedefleyen “seçim teklifi”nin parlamentoda muhalefetle, milletvekilleriyle, hukukçularla, sivil toplumla istişâre etmeden apar topar Meclis’e dayatılmasının ardından yapılması milletin beklentisini karşılıyor. 

Zira demokratikleşme işbirliğindeki  muhalefete kurulan “seçim yasası” kumpası endişelere sebebiyet vermişti. Ortak bildiride “toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak” Türkiye siyasi tarihinde benzeri olmayan işbirliği bilinciyle, kutuplaşma yerine istişare ve uzlaşmayı esas alarak “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş” konusunda tam bir mutabakata varıldığı nazara verilerek “işbirliğini sürdürme kararlılığı” yeniden deklâre edildi. 

“SEÇİM GÜVENLİĞİ ÇALIŞMA GRUBU” 

Bir diğer önemli husus, sözkonusu “cumhur ittifakı”nın mevzubahis “teklif”le “millet ittifakı”nı ve “parlamenter sistem işbirliği”ni dağıtmayı hedeflemesine karşı liderlerin imzaladığı “ortak açıklama”da “bu bağlamda birlikteliğimizi bozmayı amaçlayan seçim kanunu teklifi üzerinde görüş alışverişinde bulunulduğu” ifadesinin akabinde  “Milletimizin bilmesini isteriz ki, demokratik ilkelere dayanan birlikteliğimiz bu gibi siyasi mühendislik çabalarından etkilenmeyecektir. İşbirliğimizi uyum içinde sürdürmeye kararlıyız” ifadesi, güçlü ve şuurlu işbirliği irâdesiyle “iktidar cephesi”nce kurulan siyasi komplo ve tuzakların boşa çıkarılacağının ilânı oldu. 

“Parlamenter sisteme geçiş sürecinin yol haritası kapsamında bir çalışma grubu oluşturulması”nın hatırlatıldığı “bildiri”de “milli irâdeyi parlamentoya tam olarak yansıtmak üzere seçim güvenliğini sağlamak amacıyla bir çalışma grubunun oluşturulduğu” belirtildi.

Görünen o ki bu “çalışma grubu” ile öncelikle sandığa atılan oyların hebâ olmadan aynen sandıktan çıkmasını ve oy hırsızlığının engellenmesini esas alan âdil bir seçimle “sandık ve seçim güvenliği”nin sağlanmasına çalışılacak. 

MİLLÎ İRÂDENİN PARLAMENTOYA YANSITILMASI 

Bunun yanısıra milli irâdenin parlamentoya yansıması, özellikle “demokratik parlamenter sistem” içindeki oyların zayi olmamasını amaçlayan tedbirlerin alınmasıyla iktidardakilerin kastetmeye yöneldikleri “temsilde adâlet”le millet irâdesinin en geniş anlamıyla Meclis’te temsilini temin çalışmaları yapılacak, çözüm yolları ve formüller bulunacak…

Keza milletin hâlen ağır bedelini ödediği “ucûbe sistem”le “uygulamaya konulan akıldan, bilimden, gerçeklikten ve istişare kültüründen kopuk keyfi politikalarla pahalılığa, işsizliğe ve yoksulluğa karşı ekonomik kırılganlıkların ciddi biçimde arttığı derin ekonomik kriz”e karşı ekonominin ıslahını esas alan “ekonomide çözüm mutabakatı çalışma grubu” kurulacak.

Bu açıklama, “iktidar cephesi”nin bir yığın hile, oyun ve manipülasyonla “demokratik muhalefeti” dağıtma kumpaslarını etkisizleştirip “işbirliği irâdesi”ni tahkim etti, “tek kişilik rejim”in tahribatını tâmirle demokratikleşme ümidini yeniledi.