"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kaderin istismarı…

Cevher İLHAN
20 Ekim 2022, Perşembe
Daha önce 301 madencinin can verdiği Soma maden fâciası için “bu işin fıtratında var” diyen Cumhurbaşkanı’nın en son 41 madencinin vefat ettiği Amasra maden patlamasına dair “Kader plânına inandığımız için bunun ne dünü ne bugünü ne yarını hiçbir zaman olmayacak, bunlar her zaman olacaktır” ifadesi yeniden “kader” tartışmalarını gündeme getirdi.

İiktidardakiler en üst düzeyde “maden kazalarını tarihe gömmek için elimizden geleni yapacağız” diye alınacak tedbirlerden dem vururken, iktidara yakın yazarların “madenci ölümleri kader midir?” sorularıyla “kaderlerinde bu varmış’ denemez” diye tedbirsizliğe karşı kazaları mutlaka önlemenin gerektiğini bildirmeleri çelişkiyi ortaya çıkardı.  

Aslında “yandaş medya”nın “ihmal varsa soruşturulacak” haberleri, altı savcının ihmalleri soruşturması ve Cumhurbaşkanı’nın bir yere giderken onlarca araçla, yüzlerce koruma ordusuyla, helikopterlerle korunması “kader söylemi”ndeki çarpıklığı gösteriyor.  

“CÜZ’Î İRÂDE”YLE İNSAN MES’UL OLUR

Evvela Kur’ân’da insanlara “kendi elleriyle işledikleri günâhlar yüzünden başlarına gelen felâketler”e dikkat çekilir. Âyette “Başınıza gelen musibetler kendi ellerinizle yaptıklarınız yüzündendir” denilir ve “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” ikazı yapılır. (Kassas 47, Şûra 30, Bakara 195) Peygamberimiz de kadere dair hadislerle Kur’ân âyetlerini izâh eder. 

Çağımızın Kur’ân müfessiri Bediüzzaman’ın Kader Risalesi’nde de konu vuzuha kavuşturulur. 

Buna göre, herkesin kendinde hissettiği ve vücudunu (varlığını) vicdanen bildiği cüz-i ihtiyarî”yle insan, her fiilinden, yaptığından ve yapmadığından mes’uldür. Zira “cüz-i ihtiyarî, kadere münâfi (aykırı) değil, belki (bilakis) kaderi, teyid eder, iptal etmez.”

“Âdil-i Hâkim olan (hikmetle ve adâletle hükmeden) Cenâb-ı Hakkın külli irâdesine taallûk eden (bağlanan) insanın cüz’î irâdesi ve ihtiyarisiyle mânen insana der; ‘İhtiyarınla (tercihinle) hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise mes’uliyet sana aittir” izâhı yapılır. “Ahkem’ül Hâkimîn (hâkimler hâkimi Allah), “insanın irâdesini bir şart-ı âdi (basit bir şart) yapar, irâde-i külliyesi ona nazar eder” esasıyla açıklanır. (Sözler, 427-449)

“KADER” SORUMLULUKTAN KURTARMAZ

Buna binaen “kader, müsebbebin (sebeble meydana getirilenin) hangi sebeple vuku bulacağını tayin eder; ondandır ki mesela “madem filân adamın ölmesi, filân vakitte mukadderdir. Cüz-i ihtiyariyle tüfek atan adamın ne kabahati var, atmasaydı yine ölecekti” denilmez. Ehl-i Sünnet ve Cemaat âlimlerinin beyânıyla kader, katili mes’uliyetten kurtarmaz.  

Ancak İslâm tarihinde Hâricilerle “siyasi İslâm”ın ilkleri olan Emevi siyasi zihniyeti, her şeyi kadere havale eden Cebriye’ye dayanarak Ehl-i Beyte ve Müslümanlara reva gördükleri bütün zulümlerin mes’uliyet ve vebâlini “kader”e yükler, sorumluluktan kurtulmaya didinir.      

Halbuki insan cüz’î irâdesiyle neyi isterse “külli irâde” ona götürdüğünden sorumluluk da insana âittir. Yoksa Allah âdildir, kullarına zulmetmez. Neticede ölümü yaratan Allah olmakla birlikte fâil; yani katil sorumlu olarak cezalandırılır. (Metin Şencan, Kader ve İrâde), 

Bundandır ki “Önce en ince detayına kadar tedbir, sonra tevekkül ve takdire teslimiyet” diyen ve işi kadere bağlayıp aradan sıyrılmaya çalışan bakışın daha çok Emeviler’in ‘Cebriyeci’ kader anlayışını andırdığını” belirten Milli Eğitim eski Bakanı Hüseyin Çelik, Âkif’in “Kadermiş’ Öyle mi? Hâşâ, bu söz değil doğru; Belânı istedin, Allah da verdi. Doğrusu bu” mısralarıyla yanlışı eleştiriyor. 

Hâsılı, grizu patlamasının imanın şartlarından “kader”e isnadı,dinin siyasi istismarını bir defa daha deşifre ediyor. 

Okunma Sayısı: 1544
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı