"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Soros’un “desteği” ve tahriki!

Cevher İLHAN
14 Mart 2020, Cumartesi
Koronavirüs salgını Türkiye’nin birçok gündemini âdeta sardı.

Bunlardan biri de 840 gündür tutuklu olan Gezi Parkı Davası sanıklarıyla birlikte tahliye edilen Osman Kavala’nın daha cezaevi arabasında iken apar topar yeniden tutuklanması üzerine Cumhurbaşkanı’nın tepkisinin akabinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nca kararı veren hâkimlere âcilen soruşturma açılmasıyla siyasetin “yargıyı tâlimatlandırılması”yla “mahkemelerin bağımsızlığı”nı ve “hâkim teminatı”nın berhava edilmesiydi. 

Tam da son “ateş mutâbakatı” sürecinde Cumhurbaşkanı’nın “Soros çıkışı” üzerinden iki hafta geçmeden sözü edilen Soros’un, durup dururken İngiliz Financal Times’deki yazısında AKP iktidarının Suriye’deki “savaş politikası”nı desteklediği ilânıyla İdlib’de 34 askerin hayatını kaybettiği hava saldırısında saldırıyı Rus uçaklarının yaptığı ve buna karşı Türkiye’nin Rusya’ya saldırmaya cesaret edemediği, Rusya’nın Suriye ile birlikte savaş suçunu ilediği” tahriki çarpıcı idi. (gazeteler, 5.3.20)

“SURİYE’DA SAVAŞ” POLİTİKASINA ÖVGÜSÜ!

Ancak en çarpıcısı, “Avrupa, Türkiye’nin kendi halkına nasıl davranabileceğini de unutmamalı, Kürtlere karşı pervasız güç kullanımlarına tanık olduk” isnadıyla Fırat’ın doğusunda ABD’nin 50 binden fazla TIR’la silâh ve mühimmat verdiği ve küresel-emperyal işgalcilerin Suriye’yi bölme ve parçalama kullandıkları işbirlikçi taşeron örgütlerin başında gelen PYD/YPG’yi savunan Soros’un, “Suriye konusunda, Türkiye Avrupa’nın desteğini hak ediyor. Bu nedenle Avrupa, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklemeli” Ankara’dakilerin “Suriye politikası”na destek çağrısı oldu. 

Bu durum, AKP iktidarının, “küresel baronlar”ın emrindeki Soros tarafından fonlanan metotlarla tahrik edilen ayaklanmalarla Sırbistan, Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan, İran, Venezuela gibi ülkelerdeki eylemleri ve tâbirle birer “Soros senaryosu” olan “Arap baharı’ndaki isyan ve devrimlere “halk hareketi” diye sahip çıkmasını hatırlatırken, küresel ifsad şebekelerinin “maşa örgütler”le iç çatışma, anarşi ve karışıklara sürüklediği Libya’dan Mısır’a “Arap baharı devrimleri”ne arka çıkan siyasi iktidarın “Arap baharı” perdesindeki darbeleri savunan “dış politikaları”na dikkatleri çekti. 

Her fırsatta “Gezi olayları”nı “tuzak” ve “oyun” olarak toptan karalayan siyasi iktidarın, otuz-kırk yıldır Müslüman ülkelerin başına musallat edilip istimal edilen “zâlimler”in “işlerinin bitmesi” ve “kullanma miâdlarının dolması” üzerine, başta Soros olmak üzere uluslararası mihrakların stratejileriyle ve finansal desteğiyle kalabalıkları meydanlara yığmasına, “darbe taktikleri”yle yönetimlerinin alaşağı etmesine “sivil demokratik direniş” övgülerini yeniden sözkonusu etti.   

VE SOROS SORULARI…

Gerçekten, Soros’un Türkiye’de AKP iktidarında özellikle Soros’un “Açık Toplum Enstitüsü’nün (Vakfı’nın)” aktivitelerini birçok sahada sürdürüp arttırdığı, çeşitli “projeler” paravanında sayıları otuzu aşan derneklere, vakıflara onlarca milyon dolar fonlanmasına kim izin verdi?

Sahi, AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve dönemin Başbakanı’nın onayı ile “âkil insanlar”ın Güneydoğu Heyeti başkanlığına getirilen ve “süreci” hararetle destekleyen Açık Toplum Enstitüsü’nün Türkiye temsilcisi, Soros’la bağlantılı TESEV’in Başkanı yani Soros’un “Türkiye -eski- ayağı” Can Paker’in “iktidar partisi sözcüleri gibi “Gezi protestoları”nı “provokasyon” olarak nitelendirmesi ve hâlen siyasi iktidara tam desteğine ne demeli?

Sonra Ağustos 2005’te, bir soru önergesi üzerine dönemin kadından sorumlu Devlet Bakanı Nimet Baş’ın (Çubukçu’un), Meclis’te Güneydoğu illerindeki “Kadın Lider Geliştirme Programı”na toplam 300 bin dolar katkıda bulunacak olup, 200 bin doların aktarımını gerçekleştirildiğini belirtti. Merkezi İstanbul’da bulunan, Kadın Girişimciler Derneği (KAGIDER) tarafından oluşturulan “kadın fonu”nun kaynağının yüzde 50’sinin de Açık Toplum Enstitüsü’nce karşılandığı” cümleleriyle Soros’un kurumlarıyla çalışıldığının, faaliyetlerinin, para aktarımının resmen ikrarına ve buna medyadaki “Soros’dan fonlanan örgütler listesi”nin eklenmesinin izâhı nedir?

Sahi, “Gezi olayları”nın arkasında “dış güçler”in “tezgâh”, “tertip” ve “oyun”una Başbakan olarak veryansın eden Cumhurbaşkanı ile iktidar sözcüleri, AKP iktidarında birçok dernek, vakıf ve STK’ya çeşitli “projeler” adı altında “para sihirbazı” Soros’un Türkiye’deki ayağı enstitüsü/vakıflar üzerinden para aktarmasına ne cevap verecekler? Gerçekten, madem bu derece yakınılıyor; o halde Soros’un Türkiye’deki faaliyetlerini ve aktivitelerini arttırmasına niçin müsaade edildi?

Okunma Sayısı: 2183
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı