Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 2 günlük Brüksel ziyareti ardından ve bu hafta başlayacak Türkiye-Yunanistan istikşafi görüşmeleri öncesinde uzun zamandan beri görülmeyen sıcak temaslar yaşanıyor. Peki Brüksel kanadı, Türkiye’nin ‘yeni sayfa açma’ isteğine nasıl yaklaşıyor? AB’den diplomatik kaynaklar, mart ayında görüşülecek Türkiye yaptırımları konusunda temkinli davranmayı tercih ettiklerini ifade ediyor. Ankara yönetiminin Doğu Akdeniz’deki tartışmalı alanlardan çekilmesi ve AB’ye pozitif yaklaşımın ötesinde insan hakları konusunda somut adımlar beklediklerini vurgulayan diplomatlar, bu adımlar atılana kadar yaptırımlar üzerinde çalışmaların devam edeceğini vurguluyor. Fransız AFP haber ajansına konuşan bir AB diplomatı, “Türkiye’nin kararlılığının kalıcı mı yoksa geçici mi olduğunu görmek istiyoruz” açıklamasında bulundu. 

‘Geçmişe sünger çekemeyiz’

AB dış politika sorumlusu Josep Borrell, Reuters’e yaptığı açıklamada, AB-Türkiye ilişkilerinde gelinen noktayı ‘bir fırsat penceresi’ olarak gördüğünü ifade etti. Ancak Borrell, Ankara’nın “çatışma siyasetini terk etmesi” ve diyalog arayışına girmesi gerektiğini söyledi. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn ise pazartesi günü yapılacak AB Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye ile ilişkilerin ele alınacağını belirtti. Asseborn, gerilen AB-Türkiye ilişkisi hakkında, “Tabi ki geçmişe sünger çekemeyiz” açıklamasında bulundu. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Ankara’nın AB ile ilişkilerin normalleşmesi taleplerini dile getirdiği görüşme sonrası “Diyalog şart ama aynı zamanda sahada inandırıcı davranışlar bekliyoruz” açıklamasında bulunmuştu. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ise, Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin içeriğine dair euronews Türkçe’ye yaptığı özel açıklamada, “Artık bu aşamada hemen gerekli olan şey siyasi eylem” ifadesini kullandı.