Baharın başladığı günlerde Cenâb-ı Hak bizi Ekvator bölgesine çağırdı. ‘Kara Kıta’nın sıcakkanlı insanlarıyla tanışmamıza vesile olan yolculuğumuz çok verimli geçti.
3 Nisan tarihinde Adana’dan dostum Murat Bey’le beraber ticarî bir gezi olması düşüncesiyle İstanbul’dan Mısır Hava Yolları ile önce Kahire’ye, oradan da aktarmalı olarak 5.5 saatlik uzun bir yolculuktan sonra Nijerya’nın başşehri Abuja’ya gece yarısından sonra indik. Can dostumuz Murat kardeşi orada bizleri bekler vaziyette görmek yorgunluğumuzu hiçe indirdi. Türkiye’den oraya giden kardeşlerimizin büyük fedakârlıklarla kurmuş oldukları Risâle-i Nur Kültür Merkezi Ofisi’ne varıp orada Risâleleri görmek bizleri gerçekten sevindirdi. Ankara ve İstanbul’dan daha önce oraya gelen can dostlarımızla sohbet edip hasret giderdik.
Burada hiçbir fedakârlıktan kaçınmayarak maddî ve manevî zorluklar içerisinde sırf rıza-i İlâhî için hizmet eden kardeşler bizlerin de şevkini arttırdı. Onların örnek hizmetleri takdire şayandı. Bir çok degişik milletlerlerden insanlarla kurdukları diyaloglar sayesinde Risâle-i Nurları tanıtarak imanlarının kuvvetlenmelerine ve doğru İslâmiyeti ögrenmelerine vesile oluyorlar. Böylece Türkiye’nin de bir nevî gönüllü elçilik vazifesini yapmış oluyorlar.
Müslüman ve Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı bu ülkede aksaklıklara rağmen nisbeten demokrasi işlemekte. Seçimlerde oy verme işi üç hafta sürüyor. İlk hafta Cumartesi milletvekilleri için, diğer hafta devlet başkanlığı, üçüncü hafta da eyalet başkanlığı için yapılan seçimler sırasında ‘sokağa çıkma yasağı’ uygulanıyor. Herkes kendi mahallesinde oyunu kullanıp evine gidiyor. Başkan Müslümanlardan olursa yardımcısı Hıristiyan, Başkan Hıristiyanlardan olursa yardımcısı Müslüman oluyor.
OSMANLI’YA MUHABBET
Adalet Bakanlığı’nda çalıştığını söyleyen bir yetkili ile uzun sohbetimizde, Osmanlıya ve Türklere karşı çok büyük muhabbetlerinin olduğunu gördük. Ayrıca Afrika ve Ortadoğu’daki Müslümanların birlik, beraberlik ve barışın sağlanmasında Türkiye’ye çok ihtiyaçlarının olduğunu, onun liderliği olmadan bu birliğin sağlanamayacağını da düşünüyorlar. Türk elçiliğimizi de ziyaret ettik. Elçilik sorumlusu Noyan Özkaya, bizleri ağırladı ve gereken yardımları esirgemedi. 200 milyona yakın bir nüfusa sahip olan Nijerya, çok büyük bir ticarî pazar. Petrol kaynakları, altın ve elmas madenleri ve diğer yeraltı ve yerüstü kaynakları noktasından çok zengin bir ülke. Emek piyasasındaki sürekli artış reel işçi çalışabilir katsayısını sürekli arttırmakta, bu ise sermaye piyasasını diğer Afrika ülkelerine de geçişte bir köprü konumunda olan bu ülkeye çekmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojisindeki hızlı gelişme ile birlikte büyüyen küresel ekonominin ülkelerin salt ekonomik felsefesi ile geçinemeyeceği ortadadır. Avrupa ve Amerika’daki krizler global marketin Doğu Asya ve Afrikaya kaymasına sebep oldu. Afrika’nın en büyük ülkesi olan Nijerya ise bu dev marketin lokomotiflerinden biri olmaya namzet. Şu anda hemen hemen hiçbir sektörde yerel üretimin olmadığı bu pazar Türk iş adamları tarafından keşfedilmeyi bekliyor. Türk iş adamlarının bizzat giderek yerinde görerek yatırımlar yapmasını tavsiye ederim. On günlük bu gezimiz çok verimli geçti. Maddî ve manevî birçok dersler aldık. Kara kıt'anın sıcakkanlı insanlarının yaşadıkları imkânsızlıklara rağmen huzurlu ve mes’ud halleri dikkatimizi çekti. Bizlere vatanımızın ne kadar güzel olduğunu ve onlardan daha fazla nimetlerle kuşatıldığımızı göstererek ne kadar şükretmemiz gerektiğini hatırlattı.
CAMİ İLE KİLİSE KARŞI KARŞIYA
Nİjerya, dünyanın en büyük 6. petrol üreticisi durumunda, ama gelir durumu halka eşit olarak yansımıyor. Halkın zengini ve fakiri arasında çok büyük uçurumlar var. Nüfusun çoğunluğu açlık sınırı altında. Müslüman ve Hıristiyanlar birbirlerini kabullenmiş durumdalar. Başşehir Abuja’nın merkezinde çok büyük bir cami ve kilise karşılıklı yapılmış. Devletin cami ve kiliseye eşit oranda yardım yaptığı belirtiliyor. Cuma günü National Mosque’de (Millî Cami) namazımızı kıldık. Beş değişik dilde hutbe okundu. Bizleri ‘beyaz’ olarak görmelerinden dolayı çok büyük ilgi ve alâka gösterdiler. Türklerin yatırımlar yaparak yardımcı olmalarını istediler. Çok ihtiyaçlarının olduklarını belirterek yatırımcılara her türlü desteğe hazır olduklarını belirttiler.