PANDEMİ VE SONRASINDA GİTTİKÇE KÖTÜLEŞEN EKONOMİK ŞARTLAR, ZAMLAR, KURAKLIK ESNAF VE ÇİFTÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR.
SERMAYE KÜÇÜLÜYOR
EKONOMİDE yaşanan olumsuzluklar ve kötüye gidiş esnafı kara kara düşündürüyor. Kayserili bir oto satıcısı, “Sattığımızı yerine koyamıyoruz. Kâr ettiğimiz filan yok. Sermaye küçülüyor. Ben 65 yaşındayım, 25 yıllık öğretmenlik yaptım. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştım” dedi.
2001 KRİZİNDE DAHA İYİYDİK
Oyuncak satan esnaf da 2001 krizinde bile durumlarının daha iyi olduğunu aktararak, “O zaman kimsenin borcu yoktu. Atadan kalan ne varsa, destek oluyordu millet. Yardımlaşıyordu. Şimdi o da yok. Millet borçlu. Esnaf borçlandırıldı, borcunun faizini ödeyemiyor” dedi.
FAKİR AYAKLAR ALTINDA
TAŞIMACILIK yapan bir şoför ise “Kontağa bastığında 5 lira yakıyor” diyerek artık öğle yemeği bile yemeye korktuklarını belirtti. Türkiye’de adaletin olmadığını savunan şoför esnafı, “Zengin zengin oldu, gitti. Fakir de yerin dibine girdi. Fakirin namusu, şerefi ayaklar altında” diye ekledi.
ÇİFTÇİ BANKAYA, TEFECİYE BORÇLU
Dİyarbakırlı çiftçi Mehmet Varhan “Çiftçilerin yüzde 90’ı borç altında. Çiftçi ya bankaya ya da tefecilere borçlu. Çektiğimiz krediyle tohum, gübre, ilaç, mazot almıştım, ödeyemedim. Traktörüme el konuldu. Benim traktörümü alırsan ben senin borcunu nasıl ödeyeyim?” diye dert yandı.
***
BÖYLESİNİ YAŞAMADIK
Kayserili vatandaşlar, ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar ile ilgili “İlk defa böyle bir şeyle karşılaştık” dediler.

Kayserili vatandaşlar kendilerini ziyaret eden CHP’li milletvekillerine sorunlarını anlattı. Kayserili bir oto satıcısı, “Diyelim ki arabayı 100 liraya satıyoruz değil mi? 110 liraya yerine koyuyoruz. Kâr ettiğimiz filan yok. Sermaye küçülüyor” diye konuştu. Araba fiyatlarının arttığına dikkat çeken satıcı, “Hiçbir vatandaşın bundan memnun olacağını sanmıyorum. Benim çocuğum devlet işi yapıyor. Dün diyor, cama yüzde 40 zam gelmiş. Şu anda diyelim yüzde 50 zam gelmiş, adam zarar ediyor. İflâs edecek. İflâsın eşiğinde. Devletin desteklemesi lâzım. Ben 65 yaşındayım, 25 yıllık öğretmenlik yaptım. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştım” dedi. 472 lira su faturası gelen bir esnaf ise faturayı 4 aydır yatıramadığını söyleyerek, “Kesecekler, elektriği yatırmazsam bunu da kesecekler” dedi.
Ne iş yapacağım?
Günlük 80-100 lira ciro yaptığını belirten esnaf, satış yapamadığı için tavuk etlerinin bozulacağını belirterek, “Şu anda tavukçuya 2 bin lira borcum var. Tavukçuyu ilgilendirmiyor ki. Bu seneki gibi felâket görmedim. Yatırmazsam ne olacak? Çoluğum var çocuğum var. Ne yapacağım ne iş yapacağım? Bana yol göster onu yapayım. Yatıramazsam gidip kime anlatayım” diye dert yandı. “Gidip desem ki ‘Başkanım iş yok, güç yok. Şunu kestirme’ desem ne diyecek bana” diye soran esnaf, “Beni ne ilgilendirir kardeşim, yakmasaydın’ diyecek. Bunu nasıl çalıştırmayım. Kokan mal” diye tavuklarını korumak için elektrik kullanmak zorunda kaldığını ifade etti.

500 lira ile ben nasıl geçineyim?
Çocuğu kanser hastası olan işsiz Recep Badal, ailesinde kimsenin çalışamadığını belirterek, “AK Parti yönetimindeki üyelerin hepsi çocuklarını işe yerleştirdi. AK Partilileri işe alıyorlar, MHP’lileri işe alıyorlar. Diğer vatandaşları almıyorlar. Ben, dört baş nüfusum. Büyük oğlum kanser hastası. Her gün şehir hastanesine gidiyorum ben. Haftada 500 lira para harcıyorum. Dördümüz de işsiziz. Ben bir yıl çalışsam 3600’ü dolduracağım, emekli olacağım. O bir yılı dolduramıyorum, bir yıl. Vermiyorlar iş. Kaymakamlıktan aylık 500 lira yardım veriyorlar. Onu ben fırına mı vereyim, 155 lira tüpe mi vereyim? 500 lira ile ben nasıl geçineyim?” dedi.
Kayseri - Ankara
***
Her güne zamla uyanıyoruz
Taşımacılık yapan bir şoför ise “Kontağa bastığında 5 lira yakıyor” diyerek artık öğle yemeği bile yemeye korktuklarını belirtti. Şoför, Türkiye’de adaletin olmadığını söyleyerek, “Zengin zengin oldu, gitti. Fakir de yerin dibine girdi. Mahkemeye gir, cebin doluysa mahkemeyi dahi satın alabiliyorsun. Hâkimi, polisi geliyor, eşek muamelesi yapıyor. Fakirin namusu, şerefi ayaklar altında” diye ekledi. Başka bir şoför de her gün zamla uyandıklarını vurgulayarak, “Sabah gözümü açıyorum, zam gelmiş” dedi. Emekli vatandaş ise “Biz emeklilere 100-150 lira veriyor. Kendileri, 75 bin liraydı, 100 bin lira yaptı. Bu Allah’tan reva mı? Bütün emekliler işten atıldı. Asgarî ücretle çalışan çocuk var. Diyor ki ‘yüzde 10 verdim’ diyor. Bunun dördünü, beşini çalıyor. 5 kalıyor” diye konuştu.
***
2001 krizinde daha iyiydik
Geçinemediğini vurgulayan esnaf, “20 lira yol parası ver, gel. Bugün ağzıma ekmek koyduysam ağzımdan olsun. Yemek yemedim. Bir çorba içeyim dedim, 15 lira. Yumurta alamıyorum tezgâhıma. 12-13 liraya aldığımız yumurta, 27,5 artı KDV diyor” diye durumunu anlattı. Oyuncak satan esnaf da 2001 krizinde bile durumlarının daha iyi olduğunu aktararak, “O zamanlar daha iyiydik. O zamanın şartları daha iyiydi. O zaman kimsenin borcu yoktu. Atadan kalan ne varsa, destek oluyordu millet. Yardımlaşıyordu. Şimdi o da yok. Millet borçlu” dedi. Esnaf, yardım olarak borçlandırıldıklarını ve bu borçlarının faiz işlenerek ötelendiğini söyledi.