Her yaz hasat mevsiminde gündeme gelen mevsimlik tarım işçilerinin çalışma şartları temel insanÎ haklardan ve hayat biçimlerden uzak şekilde devam ediyor.
Sayıları yüz binlerle ifade edilen mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin sorunları her yaz hasat mevsiminde gündeme geliyor. Ancak çalışma şartları, çocukların eğitim sorunları, sağlık hizmetleri gibi konularda henüz beklenen iyileşme sağlanmadı. Euronews’in haberine göre, mevsimlik tarım işçileri farklı ürünlerin üretim aşamalarını takiben ülke içinde yaklaşık 10 aya yayılan bir zaman boyunca gezici olarak çalışıyor. Kalkınma Atölyesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün hazırladığı “Virüs mü, yoksulluk mu?” başlıklı rapora göre, salgın ve salgını önlemeye yönelik tedbir kararları özellikle mevsimlik gezici tarım işçileri ve onların çocuklarının istihdam edildiği ürünleri ve farklı coğrafyalardaki üretim süreçlerini etkilemeye başladı.

İnsanÎ imkanlardan uzak bir hayat
Rapora göre mevsimlik tarım işçilerinin çalışma şartları temel insani haklardan ve yaşama biçimlerinden uzak devam ediyor. İşçiler çalışmak için gittikleri illerde genellikle çalıştıkları tarla ve bahçelere en yakın kırsal alanlarda, kendi imkânlarıyla kurdukları geçici çadır yerleşimlerinde konaklıyor. Bu alanlar insanî şartlardan uzak ve koronavirüsün yayılmasına ön ayak olabilir. Özellikle ana yol ve sulama kanalı çevresine kurulan çadır alanları çocuklar açısından önemli riskler oluşturuyor. Elektrik kullanımı sınırlı, temiz suya erişim problemli ve güvenlik açısından aydınlatma ise neredeyse hiç bulunmadığı mevsimlik işçilerin çalışma şartları ve yaşama alanları görüntülendi.
Günlük 80-90 TL yevmiye alıyorlar
İzmir’in güney sınırındaki Kiraz ilçesine Şanlıurfa’dan gelen mevsimlik tarım işçisi Nilgün Us, koronavirüs ile ilgili bir tedbir alamadıklarını ve günlük ücretlerinin az olduğunu ifade ediyor. “Sigortamız yok. Günde 10 saat 80 TL’ye çalışıyoruz. Sabah 5:30- 6:00’da kalkıyoruz. Tarlaya giriyoruz. Akşam saat 17:00’da paydos ediyoruz, bazen 17:30 oluyor” diyor. Us, dayıbaşı ve elçi diye adlandırılan komisyoncuların kendilerine iş ayarladıklarını ve işçi başına 10-15 TL kesinti yaptıklarını aktardı. Mevsimlik tarım işçisi Sibel Aktaş ise “İşçi olarak geldik, ama emeğimizin karşılığını hiçbir zaman alamıyoruz. Fiyatlar düşük, gübreler pahalı, tohumlar pahalı, su pahalı. Devamlı çalışmak zorundayız. Çocuklarımızın geleceği için. Çocuklarımızın hali bu” şeklinde konuştu.