“Tekin Seyrekoğlu Mücevherat” Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Seyrekoğlu bu sektörün duayenlerinden. 15 yaşında girdiği bu sektörde 50 yılda 900 genci yetiştirerek kuyumculuk sektörüne önemli katkılar sağladı.
Tekin Seyrekoğlu Mücevherat, kurulduğu 1963 yılından bu yana altın sektöründe birçok yeniliğe öncülük eden, ülkemizin önemli kuyumculuk üretim firmalarından biri. Türkiye’nin yanı sıra Amerika, Avrupa ve Asya kıt’alarındaki seçkin butiklere hitap ediyor. Tekin Seyrekoğlu Müceherat Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda bu sektörün duayenlerinden olan Tekin Seyrekoğlu, sektör ile ilgili sorularımızı cevaplandırdı.
Kuyumculuk sektörü bugün ne durumda?
Kuyumculuk sektöründe arz var, talep yok. Çünkü alım gücü ile alâkalı şeyler bunlar. Ne kadar çok alım gücünüz, toplumun alım gücü olursa, o kadar çok talep olacaktır. Olmadığına göre talep de olmuyor. Herkesin ilk düşündüğü şey karnını doyurmak, sonra bir gayrimenkul sahibi olmak, ardından tatilini yapmak. En sonra kendisi için harcama yapmak.
Taksitli alış verişlerin kalkması ile sektörde büyük bir olumsuzluk yaşandı mı?
Bizim sektörde 12 taksit gibi bir imkân vardı. Tahmin ediyorum, hükümetimiz ileride bu kararı değerlendirip, taksit sayı sını 6’ya düşürebilir. O zaman zannederim bir rahatlama gelir. Onlar da hükümetimizin yapması gereken şeyler. Niçin böyle yaptı dersen, tahmin ediyorum sektörümüzde, birçok sektörde olduğu gibi yapılan yanlış bir şeyler yüzünden böyle bir karar alınmıştır. Tahminim bu yönde.
Türk kuyumculuk sektörü tasarım ve stil bakımından iyi bir yere geldi mi?
Tabiî ki ilerleme var. Ama önemli olan bu ilerlemenin içinde sadece mal üretimi değil, farklı ürünler, tasarım ve konsep geliştirmek çok önemli. Burada hâlâ eksiğimiz var. Konsept ve tasarımda hâlâ eksiğiz. Tasarım ve konsept ilerlediği zaman çok şeyi aşmış olacağız.
Tasarımlarımız yabancı ülkelerde ilgi görüyor mu?
Eğer farklı ürünler üretirseniz o ülkelerdeki alım firmalarına kendinizi kabul ettirirseniz oluyor. Kabul ettirmek önemli. Burada ne önemli? Farklı ürünlerle, farklı konseptlerle, farklı tasarımlarla gidebiliyorsunuz. Ben bu sektörde 50. yılımı bitirdim, 51. yılıma giriyorum. 15 yaşımdan beri kurduğum bir işyerim. 800-900 çocuk yetiştirdim. 13 yaşından askere gidene kadar. Sektöre böyle bir katkım da vardır. Sektörde hep standardı yakalarım. Bugüne kadar yüksek standartla çalıştım.
Seyrekoğlu olarak hem el işi, hem seri üretim yapıyor musunuz?
Biz seri üretiminden ziyade butik yarı el işi, yarı seri üretim karıştırarak yapıyoruz. Bizim tarzımız yarı butik sayılır. Çünkü biz farklı üretmeye çalışıyoruz. Yani, normal endüstriyel işler yapmıyoruz.
Altın, Türk halkının en büyük yatırım aracı. Bu önümüzdeki dönemde de devam edecek mi?
Mutlaka devam edecek. Altın her kadının rüyasında olan bir şey. Her kadın bir takı almak ister. Yüzyıllar önce Sümerler’den gelen bir takı merakı var. İster istemez herkes almak isteyecek.
1 MİLYON TL DEĞERİNDE MİNYATÜR BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ YAPILDI
“Tekin Seyrekoğlu Mücevherat”, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen İstanbul Jewelry Show’da düzenlediği tanıtım gösterisinde yine fuara damga vurdu. 1 milyon TL’lik değeri ile fuarın en pahalı tasarımı ünvanını alan 22 ayar altın kullanılarak ve taşlarla bezenerek hazırlanan 10,5 kilo ağırlığında olan ve göz alıcı ışıltıya sahip minyatür Boğaziçi Köprüsü katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Minyatür Boğaziçi Köprüsü önünde poz veren Tekin Seyrekoğlu, önümüzdeki fuarlara da sürpriz yeniliklerle katılacaklarını söyledi.
EROL DOYURAN-İSTANBUL