DÖVİZ KURUNDAKİ DURDURULAMAYAN YÜKSELİŞ DEVAM EDERKEN, GENEL GİDİŞAT HER ALANDA BİR DARBOĞAZA SÜRÜKLENDİĞİMİZİ HABER VERİYOR.
Ekonomide dengeler bozuldu
EKONOMİST Uğur Gürses: “Kredi büyümesiyle krizlerin çözüleceğini zanneden hükümet, işsizliğe ve iş kaybına karşı hane halkına geniş çaplı finansal destek sağlayamadı. Turizm ve ihracattaki kayıplarla birlikte ödemeler dengesi bozuldu. Ekonomideki ciddî zorluklar halkın gündelik hayatını doğrudan etkiliyor. Böyle olunca iktidarın oy kaybı hızlandı. Tüm anketler oy kaybını ortaya koyuyor.”

Gerilim sürdükçe kur yükselir
“Böyle olunca iktidar seçmen konsolidasyonunu korumak için dış politikayı kullanmaya başladı. Batı ve Rusya’yla olan gerilimi arttırdı. Dış politikada böylesi gerilimler sürdükçe kur üzerinde baskı daha da artacak. Erdoğan'ın ABD'ye yaptırım çağrısı ve Fransız mallarının boykot edilmesini istediği gün dolar 10 kuruş birden arttı. Türkiye siyaset ve ekonomide darboğaza sürükleniyor.”
***
Siyaset ve ekonomide darboğaza sürükleniyoruz
Ekonomist Uğur Gürses, “Türkiye, siyasette ve ekonomide darboğaza sürükleniyor” yorumunu yaptı.
Ekonomistler ve siyaset bilimciler ise Türk Lirası’ndaki gerilemenin arkasında Türk siyasetindeki “çalkantılı dönem”in yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikadaki sivri çıkışlarının da etkili olduğu görüşünde. DW Türkçe’nin haberine göre, dünyayı sarsan Covid-19 salgınının yol açtığı ekonomik krize Türkiye’nin ekonomideki mevcut krizlerle yakalandığına dikkat çeken ekonomist Uğur Gürses, Türk ekonomisinin içinde bulunduğu durumu “Kredi büyümesiyle krizlerin çözüleceğini zanneden hükümet, işsizliğe ve iş kaybına karşı hane halkına geniş çaplı finansal destek sağlayamadı. Faizler düşük tutuldu hep, döviz kuru patladı” sözleriyle özetliyor.

İktidar bloğu oy kaybediyor
Turizm ve ihracattaki kayıplarla birlikte Türkiye’nin ödemeler dengesinin bozulduğunu, ekonomideki ciddi zorlukların da halkın gündelik yaşamını doğrudan etkilediğini anlatan Gürses’e göre Türkiye’de iktidarın oy kaybı da böylelikle hızlandı. Gürses, “Tüm anketler iktidar bloğundaki oy kaybını ortaya koyuyor. Erdoğan da seçmen konsolidasyonunu korumak için dış politikayı kullanmaya başladı. Batı ve Rusya’yla olan gerilimi artırdı. Türkiye’de doların fırlayacağı bir güne uyanacağımızı Macron’a söylenen sözlerin ardından hemen biliyorduk, bekliyorduk” diyor.
Baskı daha da artacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta sonu ABD’nin Türkiye’nin Dağlık Karabağ krizinde Azerbaycan’a verdiği desteği eleştirdiğini gündeme taşırken de Türkiye’ye “yaptırım tehdidi” olduğundan yakınmış ve ABD’ye “Sen kiminle dans ettiğinin farkında değilsin. Yaptırımın neyse, geç kalma, yap” çıkışında bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk halkına “Fransız mallarını boykot edin” çağrısı da Macron’a çıkışlarının hemen arkasından geldi. Gürses, dış politikada böylesi gerilimler sürdükçe kur üzerinde baskının daha da artacağını söylüyor. Gürses, “Erdoğan’ın ABD’ye yaptırım çağrısı ve Türk halkından Fransız mallarını boykot etmelerini istediği gün dolar 10 kuruş arttı. Türkiye siyasette ve ekonomide darboğaza sürükleniyor” yorumu yapıyor.
***
Yangına körük, çözüm değil
Türk Lirası yılbaşından bu yana Amerikan Doları karşısında yüzde 26 değer kaybetti. Ekonomi yazarlarından Alaaddin Aktaş, Türk mallarının bugün sadece Ortadoğu’da değil Ukrayna’dan Batı’ya uzanan geniş bir bölgede de boykot edildiğini hatırlatıyor. Aktaş, “Türkiye’nin Azerbaycan’a koşulsuz desteğini tasvip etmeyen Ukrayna’da Türk mallarına boykot çağrısı yapılıyor. Suudi Arabistan’ı, Mısır’ı, Birleşik Arap Emirlikleri’ni zaten herkes biliyor. Ama Türkiye, yangının üzerine hep körükle gidiyor. Ankara’nın Fransa’ya laf etmesi Türk ekonomisini içine düştüğü zorluklardan kurtarmıyor” diyor.
Kavgadan çok reforma ihtiyaç var
Türkiye’de döviz kurunun sürekli tırmanışta olmasında dış politikadaki “kavgacı söylemin doğrudan etkisine” değinen Aktaş, “Böyle gittiği sürece döviz borcu olan şirketler patır patır batacaklar. Kurların yükselmesinden birileri kazanç sağlıyor olabilir, ama vatandaşlar sürekli kazık yiyor” sözleriyle de Türkiye’nin kavgadan çok reforma ihtiyacı olduğu mesajını veriyor.

Kavgacı imajın faydası yok
Uluslar arası ilişkiler uzmanı Prof. İlhan Uzgel’e göre de Erdoğan “Türk ekonomisini kurtaracak formüller üretemediği için” dış politikada “saldırgan” bir tutum izliyor. Uzgel, “Erdoğan dışarda ne kadar herkesle kavga ederse oylarını koruyabileceğini gösterme stratejisi izliyor. Türkiye’de döviz kurlarını fırlatacağını zaten biliyordu, yeter ki seçmenine, dışarıyla ne kadar güzel kavga ettiğini göstersin” diyor. Erdoğan’ın Türk halkına Fransız mallarını boykot çağrısı yapmasının da şaşırtıcı olmadığını söyleyen Uzgel, “Herkese saldıran bir Türkiye var ortada. Dış politikada kavgacı bir imaj çizen Erdoğan için artık bu imajın hiçbir önemi yok. Onun tek derdi, kendi oylarını korumak” yorumu yapıyor.
***
Üç yıllık program üç haftada çöktü
Haftanın ilk gününde doların 8 TL’yi aşıp 8.9’a kadar tırmanması farklı gazetelerden birçok köşe yazarının yazılarına yansıdı. Dünya yazarı Fatih Özatay doların Yeni Ekonomi Programı’nda temel alınan değerin üzerine çıkmasını eleştirerek şöyle yazdı: “Bu satırları yazarken bir dolar 8.06 liraya yükselmişti. Oysa birkaç hafta önce açıklanan 20212023 ekonomik programında 2022 ortalama kuru 7.88, 2023 ortalama kuru ise 8.02 olarak alınmıştı (Yeni Ekonomik Program, Ek Tablo 1’deki lira GSYH değerinin dolar GSYH değerine oranı). Kurun ne düzeyde olduğundan bağımsız olarak ortada önemli bir sorun olduğu açık. Üç yıllık bir ekonomik program açıklanıyor ve birkaç hafta sonra temel varsayımlarından biri çöküyor. Bu, olmaz. Olmamalı da.”
***
Dolar nereye?
Döviz kurlarındaki yükseliş devam ediyor. Önceki gün 8 lirayı aştıktan sonra 8,0986’ya kadar tırmanan dolar/TL tarihi zirvesini dün 8,15’in üzerine taşıdı. Euro/TL’de de 9,63 seviyesi aşıldı. ABD seçimleri öncesinde ülkedeki destek paketine yönelik belirsizlikler ve özellikle Avrupa’da artan koronavirüs vaka sayılarının piyasalar üzerindeki baskısı satış getirmeye devam ediyor. Dünya’nın aktardığına göre, ABD borsaları önceki gün son 1 ayın en sert düşüşünü kaydederken dün de Asya borsalarındaki düşüşler devam ediyor. Japonya borsasında yüzde 0,3’ler civarındaki düşüş Çin borsalarında yüzde 0,5’ler düzeyinde seyrediyor.