"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kader zulmetmez, adalet eder”

28 Aralık 2019, Cumartesi 01:16
İzmit Yeni Asya Hanım okuyucularının düzenlediği, Araştırmacı-Gazeteci-İlahiyatçı Yazar Ali Ferşadoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı ‘Kader Risalesiyle Kadere İmanımızı Tazeleyelim’ konulu seminer, çevre il (Bursa, Düzce, Sakarya) ve ilçelerden gelen genç hanım okuyucuların yoğun katılımıyla İzmit Çamlık Eğitim Ve Kültür Vakfı’nda gerçekleştirildi.

Üstad Bediüzzaman’dan ve Risale-i Nur’dan alıntılarla giriş yapan Ali Ferşadoğlu, “Geçenlerde arkadaşlarla bir yerden geçerken birisinin, “Ah ne yaptım ne ettim de bu başıma geldi!’ dediğini duyduk” dedi.

Ferşadoğlu şöyle devam etti:

Kimi zaman türkü ve şarkılardan da bu feryatların şu versiyonlarını da duyarız:

“Kaderin mahkûmuyum ben! Zalim kader! Kader utansın! Bana kaderin bir oyunu mu bu? Kader mahkûmları…”

Yavrusu için hayatını feda eden şefkat ve sevgi sahibi anne, onu ateşe atar mı, zulmeder mi? İnsanî, hayvanî, nebatî bütün annelerin şefkatleri, sonsuz Rahman ve Rahim/şefkatli, merhametli olan Allah’ın bir damlası bile olamaz! Öyle ise, kader oyun oynamaz, kader zulmetmez! Kader adalet eder, kader mazlumlara, masumlara merhamet eder. Çünkü kader, sonsuz Rahhim, Âdil, Hakim, merhamet, adalet, hikmet, ikram, ihsan, ilim, irade ve kudret sahibi olan Hâlık-ı Kâinatın “plan ve programıdır.” şeklinde konuştu.

Ali Ferşadoğlu, Âyet-i Kerimelerden, Hadis-i Şeriflerden ve Risale-i Nur’dan örnekler vererek sürdürdüğü konuşmasında, kader ve hür irade konusuna da açıklık getirdi. “Kader ve cüz-î ihtiyârî İslâmiyetin ve imânın nihayet hududunu gösteren, halî ve vicdânî bir imânın cüz’lerindendir. Yoksa ilmî ve nazarî değillerdir. Allah, sevap ve günaha sebep olacak ve tercih edecek, ‘cüz-î irade’ dediğimiz bir ‘hür irade’ bize vermiştir. Hür irade, isteme, arzulama, düşünme, istediği gibi hareket edebilme, hayatımızı yönetebilme serbestisi demektir. Ne istersek, ne arzularsak, neye inanırsak -derecesine göre- Allah onu yaratır, onu yazar, onu verir...”

“Yeryüzündeki bir karınca, bir incir ağacı ve çekirdeği, hava ve içindeki bileşkeler, su, gökyüzündeki güneş ve milyarlarca yıldız, bu İlâhî plan ve programla hareket etmektedir. Ve trilyonlarca doğumlar, ölümler, mevsimler, “kader” kaleminin programıyla meydana getirilirler.

Fizik, kimya, biyoloji, botanik, zooloji, astronomi, tıp ve sair ilimlerin ince hesapları, hassas formülleri kaderin varlığını apaçık göstermekte, ispat etmektedir. Ki, âyette buna, “Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik neyi ziyade edeceğini, Allah bilir. O’nun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, yücedir. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen, O’nun ilminde eşittir” şeklinde işaret edilir. Şu hâlde kader, “Cenab-ı Hakk’ın, kâinatı ve içindekileri, zamanı, kıyameti, ahiret âlemlerini, yani bütün mükevvenatı yaratmadan önce bir ölçü ve programa göre takdir etmesi ve ‘Levh-i Mahfuz’ denen İlâhî deftere, levhaya, arşive kaydetmesi; her şeyi yaratıp ona bir nizam vermesi ve mukadderatını tayin etmesidir.”

Seminerin ardından Ali Ferşadoğlu, yapılan soru-cevap bölümüyle gençlerden gelen sorulara açıklayıcı örneklerle Risale-i Nur penceresinden cevap verdi. 

Kaderle ilgili bazı mühim sualler ise şöyle:

- Şerri yaratmak şer değil, şerri istemek ve kazanmak şerdir. Herşeyi, fiillerimizi de yaratan Allah Teâlâdır, bizim suçumuz ne? 

Göz ardı edilen nokta şudur: Evet bizim fiillerimizi de Allah yaratmaktadır. Ama, bizim hür irademiz ve isteğimiz doğrultusunda yaratmaktadır. Yani iyiliği de, kötülüğü de seçip isteyen biziz, ama yaratan Allah’tır. Biz bu seçimimiz ve tercihimizden dolayı sorumluyuz.

Hayır, iyilik Allah’tan, şer nefisten ne demektir?

İnsan, bâzı iyilik ve hayırlar yapar. Bunun yanında, birçok kötülük, şer, çirkin fiiller de işler. İşte kul, iyilik ve hayırlara, hattâ ibâdetlere sahiplik dâvâsında bulunamaz. Zîrâ, onlar kendisinden değil.

Bu, güneşin verdiği enerji, ışık, renk ile; ağacın meyve ile, teybin ve televizyon gibi elektronik ve elektrikli ev âletlerinin yaptıkları ile övünmesine benzer! Elbette, onlar yaptıkları işlere sahip çıkamazlar! Ancak, kötülük, zarar, çirkinlik ve menfi işler kendisinden, nefsinden kaynaklanıyor. Ancak, onlara malikiyet dâvâsında bulunabilir.

Evet, iyilik ve hayırları her ne kadar kendisi yapıyorsa da “Bunları ben yapıyorum!” dâvâsında bulunamaz. Çünkü, hayırlı, müsbet ve güzel işlerde, “arzu, meyil ve istemekten” başka hiçbir dahli, gücü yoktur.

Seminere katılan genç hanım talebelerin programla ilgili kanaat ve hissiyatları ise şöyle:

Elif (Bursa): Öncelikle bizleri çok güzel karşıladınız. Seminer konusu ilgimizi çektiği için sınav haftamız olmasına rağmen katıldık. Seminer sonundaki soru cevap bölümü bizler için çok faydalı oldu. Ali Ferşadoğlu Ağabeyin sorularımıza Risale-i Nur’dan örneklerle net cevap vermesi kafamızdaki soru işaretlerini giderdi. Başta ona ve programı düzenleyen İzmit Hanım Yeni Asya okuyucularına teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun.

Nuriye (İzmit): Biz gençlerin şahsî hayatında çok karşılaştığı bir konu kader. Sürekli çevremizden kader hakkında “Madem kader var peki neden irademiz var? Allah bizi kader varsa o zaman neden yarattı?” gibi sorular alıyorduk ve bu sorular zaman zaman bizim de aklımızda soru işaretlerinin oluşmasına sebep oluyordu.  Böyle bir program, kader hakkındaki sorularımıza cevap vermiş oldu. Düzenleyen herkesten Allah razı olsun.

Ravza Nur (Bursa): Kaderle ilgili herkesi merak ettiği, cevap bulamadığı izahında zorlandığı suallere cevap olan bir program oldu, Ali Ağabeyden Allah razı olsun. Biz gençlere böyle şeffaf ve demokratik bir ortam hazırlanması, aklımıza takılan her suali sorma fırsatı verilmesi, programın herkes tarafından istifadeli geçmesine vesile oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Nisanur (İzmit): Çok güzel bir programdı. Böyle bir kalabalık biz gençleri hem şevke getirdi hem de aramızdaki muhabbeti, uhuvveti arttırdı. Başta Ali Ağebey’e ve programı biz gençler için düzenleyen İzmit Hanım Yeni Asya talebelerine teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun.

Ceren (Bursa): Farklı yaş gruplarından talebelerin olmasına rağmen herkese hitap eden bir seminer oldu. Seminer, başlı başına bugünün gençlerinin ihtiyacı olan bir konuydu ben şahsım adına çok istifade ettim; programı düzenleyenlerden Allah razı olsun.

Hüma (Bursa): Kader konusu tek başına idraki zor, çevremiz tarafından duyduğumuz çeldirici soruları olan bir konu. Ama Risale-i Nurlar meseleyi, her kesimin anlayabileceği bir üslûpla anlattığı için bizler çok istifade ettik. Ali Ferşadoğlu Ağabey de kader konusunu, aklımızı tatmin eden gayet anlaşılabilir ve karikatürize örneklerle izah etti. Allah razı olsun.

Beyza (Sakarya): Öncelikle bizleri de çağırdığınız ve istifade etmemize vesile olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Şehir dışında olmasına rağmen seminer konusu dikkatimizi cezb ettiği için severek katıldık. Muhteşem bir seminerdi. Özellikle biz genç talebeler için çok ihtiyaç duyulan bir konuydu. Ali Ağabeye ve programı düzenleyen İzmit Yeni Asya hanım okuyucularına teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.

Nursima (Sakarya): Program çok istifadeli geçti. Özellikle Ali Ağabey’in Kader meselesinin izahı için verdiği örnekler, Risale-i Nur’dan alınan pasajlar konunun anlaşılmasına çok yardımcı oldu. Biz gençlere yönelik böyle istifadeli, uhuvvet ve muhabbetin pekişmesine vesile olan programların sık sık yapılmasını istiyoruz. Programa katkısı olan herkesten Allah razı olsun.

Nursena (İzmit): Programın çok verimli geçtiğini düşünüyorum.  Kader ve Cüz-î ihtiyarî arasındaki farkı anlayabildiğim, Kader meselesine dair bütün sorularıma cevap bulduğum bir program oldu. Programı düzenleyenlerden Allah razı olsun.

Gülsena (Düzce): Program çok istifadeliydi. Kader meselesinde aklımdaki bütün suallere tatmin edici cevaplar buldum. Başta Ali Ferşadoğlu Ağabeye ve İzmit Hanım okuyucularına bizleri dâvet ettikleri için teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.

Şeyma (Düzce): Böyle kapsamlı bir seminer için Ali Ferşadoğlu’na teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Kader meselesini her yönüyle ele aldı. Çevremden kader hakkında gelen sorulara cevap bulduğum bir seminer oldu. Programı düzenleyenlerden Allah razı olsun.

Nurefşan Bakü Akyüz / Sümeyra Önder

 

Okunma Sayısı: 4909
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Feyzi Arslan

    18.2.2020 09:32:14

    Cemaatin birliğine kasteden lere karşı bir nokta.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı