"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Malının çokluğu korkusuyla Allah’a sığınan bir sahabe Abdurrahman ibni Avf (ra)

17 Şubat 2013, Pazar
“Allah’ım, Abdurrahman’a Cennet sebillerinden içir.” Hadis-i Şerif

Duâlara âmin deyip ders alacağımız bir yolculuğa çıkıyoruz. Cennetle müjdelenen Sahabîlerden Abdurrahman ibni Avf (ra) ile buyrun yolculuğumuza iştirak edin:
Resûlullah’ın (asm) duâlarına ve iltifatlarına mazhar olan Hz. Abdurrahman (ra) Cennetle Müjdelenen On Sahabî′den biridir. Hz. Ebû Bekir (ra) vasıtasıyla İslâm’a girmiş beşinci kişidir. Fil Vakası yılında dünyaya geldi ve Peygamber Efendimiz’le (asm) aynı yaşta idi.
Hz. Abdurrahman hem Habeşistan, hem Medine’ye hicret ettiğinden iki şerefe nâil oldu.
Mekkeli muhacirlerle, Medineli ensar kardeş ilân edildiğinde Hz. Abdurrahman (ra) da Sa’d ibni Rebî (ra) ile kardeş ilân edildi. Öz kardeşten daha yakın, fedakârdılar.
Âlemlerin Güneşi, Hz. Abdurrahman’a mal çokluğu duâsında bulunmuş ve çok vakit geçmeden çok zengin olmuştu. Malın çokluğunun da helâke sebep olduğunu bildiğinden korkardı, ki o malını mülkünü zaten hep Allah yolunda kullanmıştı. Zaman zaman kendisinden daha fedakâr olan Sahabîleri hatırlar, âhiret yurdu için hazırlık yapamama endişesiyle ağlardı. Bir gün sofrada şunu söylemekten kendini alamamıştı:
“Benden daha hayırlı Mus’ab ibni Umeyr şehit olduğunda kefen olarak bir hırkaya sarıldı. Başı örtülünce ayakları, ayakları örtülünce başı açıkta kalıyordu! Benden hayırlı olan Hamza da şehit olduğunda böyle olmuştu. Daha sonra servetimiz alabildiğine çoğaldı. İyiliklerimizin karşılığını bu dünyada almaktan ve ahirete bir şey kalmamasından korkarım!”
Üzerinde durulması çok güzel bir cümle bu: “İyiliklerimizin karşılığını bu dünyada almaktan ve ahirete bir şey kalmamasından korkarım.”
Rabbimiz bizlere de böyle muhasebe eden, ahirete hazırlanan yürekler nasip etsin.
Malı Allah yolunda sarf edince helâke sebebiyet vermeyeceğini öğrenen Abdurrahman ibni Avf (ra) rahatladı.
Hz. Abdurrahman, Uhud Savaşı’nda Resûlullah’ı (asm) vücuduyla koruyan Sahabîlerdendi. Yirmi bir yerinden yara almış ve ayakları biraz sakat kalmış, aksıyordu. O bundan şikâyetçi değildi. Canını, Resûlullah’a gelecek zarardan onu korumaya adamıştı. Hep peşindeydi. Bir gün Resûlullah (asm) secdeye kapanmıştı. Secde uzun sürünce Hz. Abdurrahman (ra) ruhunu teslim etmesinden korktu, yanına yaklaştı. O sırada Resûlullah (asm) secdeden kalktı, onu görünce:
“Ne var, bir şey mi oldu?” buyurdu. Hz. Abdurrahman:
“Ya Resulullah, secdeniz o kadar uzadı ki, mübarek ruhunuzu teslim etmiş olmanızdan endişe duydum!” deyince, Peygamberimiz (asm) şöyle buyurdu:
“Bana Cebrail geldi. ‘Kim sana salât ve selâm getirirse, Cenab-ı Hakk’ın mağfiret ve selâmına nail olur’ dedi. Ben de bunun için şükür secdesi yaptım.”
Kâinattaki zerreler adedince selâm ve salât olsun her dem Sevgililer Sevgilisine (asm).
Hz. Abdurrahman (ra) evine her girişinde Âyete’l-Kürsî’yi okur, sık sık da şöyle dua ederdi:
“Allah’ım, beni nefsimin tamahkârlığından koru!”
“Bundan başka Allah’tan isteyeceğin bir şey yok mudur?” diye soranlara şu güzel, önemli cevabı verirdi:
“Şayet nefsimin tamahkârlığından korunursam ne hırsızlık eder, ne zina yapar, ne de herhangi bir günah işlerim.”
Hz. Abdurrahman (ra), Hz. Ebu Bekir (ra) ve Hz. Ömer’in (ra) kendisinin fikirlerine ehemmiyet verdikleri, istişare ettikleri bir sahabiydi.
Hz. Ömer vefat ettiğinde halifenin kim olacağı konusunda ona danışıldı ve Hz. Osman (ra) olması husunda görüşünü açıkladı. Herkes Hz. Osman’ı (ra) kabul edip ona biat etti.
Hz. Abdurrahman (ra) Peygamberimizden (asm) bir çok hadis rivayet etti. Onlardan ikisi şu meâldedir:
“Bir yerde veba hastalığının bulunduğunu işittiğiniz zaman oraya gitmeyiniz. Eğer hastalık bulunduğunuz yerde çıkarsa, kaçmak için sakın oradan ayrılmayınız!”
“Kadın beş vakit namazını kılar, Ramazan orucunu tutar, namusunu korur, kocasına da itaat ederse ona ‘Dilediğin kapıdan Cennete gir’ denilir.”
Abdurrahman (ra) Hicret’in 22. senesinde 72 yaşındayken vefat etti. Allah hepimizi onların yolundan yürümeye muvaffak eylesin!
Rahmetullahi aleyh.

Kaynak: Sahabiler
Ansiklopedisi

ARZU KONAN
Okunma Sayısı: 2269
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı