"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Deprem senaryoları

Faruk ÇAKIR
17 Şubat 2019, Pazar
Kamuoyu 31 Mart 2019’da yapılacak mahalli idare seçimlerini tartışıyor, ama bir yandan da hayatın gerçekleri kendisini hatırlatıyor.

Eğitim, ekonomi, sosyal hayattaki sıkıntılar gibi acil çözmemiz gereken problemler olduğu gibi bir de uykuları kaçıran deprem ihtimali, deprem senaryoları var. 

1999’daki “Marmara Depremi”yle şehirlerimizin depreme hazır olmadığını hep birlikte gördük. O günden sonra yapılan açıklamalarda gerekli tedbirlerin alınacağı hep söylendi. Hatta, dönemin Kandilli Rasathanesi  ve Deprem (Eğitim) Araştırma Enstitüsü Müdürü (merhum) Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, “Deprem gerçeği ile yaşamasını bilmeliyiz” demiş ve neredeyse bu söz herkes tarafından ezberlenmişti. Aradan yıllar geçti, küçük çaplı yeni depremler de oldu, ama buna rağmen deprem gerçeğini unuttuk.

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener de deprem konusunda üzerimize düşeni yapmadığımız anlamına gelen tesbitlerde bulunmuş. Bursa’da düzenlenen, “Bursa, Deprem Gerçeği ve Mevcut Yapı Stokunun Değerlendirilmesi” başlıklı  konferansta konuşan Özener, Bursa’nın, Kuzey Anadolu Fayı’nın geçtiği riskli bölgede yer aldığını  hatırlatıp şöyle devam etmiş:

“Bir domino etkisiyle depremlerin batıya doğru göçü var ve bilimsel bir gerçek bu. Marmara Denizi içinde fayın Marmara’dan geçen kısmı kırılacak. Ne zaman kırılacak bilmiyoruz. Ne büyüklükte olacak hesaplayamıyoruz. 7,2 ile 7,4 ve 7,5’lik farklı senaryolar var ve belki peş peşe depremler olabilecek. Bunu  söylerken bilim insanlarının kimsenin psikolojisini bozmak gibi bir hedefleri yok. Sadece bazı gerçekleri bilelim, psikolojimizi bozmadan ona hazırlık yapalım.” Kırılma yaşanması halinde İstanbul başta olmak üzere bölgedeki Bursa, Çanakkale, Kocaeli, Tekirdağ ve  Yalova illerinin bundan etkileneceğini ifade eden Prof. Dr. Özener, “Keşke olmasa, keşke etkilenmesek,  ama her şeyden korunmanın yolları olduğu gibi deprem zararlarının azaltılmasının da bir yolu var.” değerlendirmesinde bulunmuş.

Depremlere karşı alınabilecek tedbirler konusunda da değerlendirme yapan Prof. Dr. Özener, “Tabiî  burada belediyelere büyük yükler düşüyor. Ondan sonra karar vericilere büyük yük düşüyor. Nedir bunlar? Kentsel dönüşüm uygulamaları. Kentsel dönüşüm uygulamalarının, son günlerde özellikle dile getirildiği gibi bina bazlı değil, alan bazlı, ilçe hatta kent bazlı yapılması yönüne gidilmesi lâzım” tesbitini yapmış. (AA, 14 Şubat 2019)

Kanaatimizce, meselenin düğümlendiği nokta burası: Karar vericilere büyük iş düşüyor ve maalesef bu iş yapılmıyor. Muhtemel bir “İstanbul depremi”nin maddî ve manevî anlamda büyük yıkımlara sebep olabileceğini ehil olan ilim adamları ve uzmanlar ifade ettiği halde, bu konuda harekete geçmemek, gerekli terbirleri almamak nasıl izah edilecek? Allah muhafaza etsin, yarın bir gün bahsedilen bu deprem meydana gelirse idareciler ne cevap verecek?

Depremlere mani olmak mümkün değil. Burada eleştirilen, gerekli tedbirleri almamak ve meseleye ciddiyetle eğilmemek. Yıllardan beri “İstanbul’u yıkıp yeniden yapacağız” diyenler bu sözlerini yerine  getirdiler mi?

Yapabileceğimiz vaadlerde bulunalım ve bulunduğumuz vaadleri de yerine getirelim. Milletin de, uzmanların da istediği bundan başka bir şey değil. Ürkütücü deprem senaryolarının gerçek olmaması için de duâ edelim...

Okunma Sayısı: 3554
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı