Hal ve gidişe bakılırsa şimdiki iktidarının sonu da öyle olacak gibi görünüyor. 

1912’de yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisi olan Titanik, 15 Nisan  1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey  Atlantik’in buzlu sularına gömülmüştü.

Titanik gemisinin nasıl battığıyla ilgili çok farklı değerlendirmeler yapılmış. Son günlerden bu konuda hazırlanan bir animasyona göre gemi ‘dip’ten buz dağına çarpmış ve yine ‘dip’den su almaya  başlamış. Yavaş yavaş suya batan gemideki yolcuların bir kısmı “geminin batmayacağına”na  inanıyormuş. Neticede Titanic’deki toplam 2,224 kişiden sadece 710 (üçte birden daha az) kişi  kurtulmuş ve kalan 1,514 kişi ölmüştü.

20 yıldan daha fazla bir süredir “tek başına iş başında” olan iktidar; 31 Mart 2024 mahalli idareler  seçimlerinde gerçekten “büyük kaybetti.” Bu kayıp sonrası idareciler “Sandıktan çıkan mesajları iyi  okuyoruz, gerekli dersleri alıp yolumuza devam edeceğiz” dese de bunun pek de mümkün  olabileceğini tahmin etmiyoruz. Nitekim iktidarın ortağı olan siyasi parti genel başkanı özetle,  “Seçimden zaferle çıktık” tavrını gösteriyor. Bu değerlendirmelere bakıldığında iktidarın sandıkta  verilen mesajı doğru okumasının mümkün olmadığı anlaşılıyor. Şu da var ki, mesajı doğru okumaları işin tabiatına aykırı olur. Çünkü çıkan mesaj “Adalet yoluna dönün” şeklinde olduğuna göre iktidarın  bu yola dönmesi kolay değil. Her adımda ‘adaletsizlik’lere imza atanların hak, hukuk, adalet ve AB  yoluna dönmek nasıl mümkün olsun? Adalet yoluna dönerlerse memleket kazanır; ancak  ‘menfaatçiler’ kaybeder. 

Geçmişte bu iktidara oy verenlerin epey bir kısmı artık desteğini çekmiş ve “Bir daha asla” noktasına  gelmiş durumda. Böyle düşünen çok sasıyda siyasi yorumcu da var. Haklıdırlar, ancak Titanik’in  batacağını ‘buz dağı’na çarptıktan sonra söylemek çok da anlamlı değil. Haksızlık, hukuksuzluk ve  adaletsizlik yolunda ilerleyen bu iktidarın uzun dönemde kaybedeceğini iktidar olduğu günden  itibaren söyleyenler vardı. Marifet bu gidişi en başta teşhis edebilmekteydi. Yoksa Titanik buz dağına çarpıp su almaya başladıktan sonra “büyük batış”ı haber vermek zor değil.

Elbette iktidarın sandıktan çıkan mesajı almasını ve buna göre ‘doğru yol’a gelmesini arzu ederiz  fakat artık bu pek de mümkün görünmüyor. Haksızlıklar, usulsüzlükler, adaletsizlikler barajı çoktan  aştı ve idareciler çok büyük ‘ah’ aldı. Sandıktan çıkan mesajlara rağmen israftan bir adım dahi olsun geri atmayan idarecilerin ‘adalet yolu’na dönebilmeleri nasıl mümkün olsun?

İktidar sadece seçimleri değil, milletin güvenini de kaybetti... Mevlam, milletin ve memleketin menfaatine iş yapanlara yardımcı olsun inşallah.