"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Din eğitimi ve aile

Faruk ÇAKIR
30 Temmuz 2019, Salı
Eğitimde başlı başına dertlerimiz olmakla birlikte ülkemizdeki asıl dertlerden biri de ‘din eğitimi’dir.

İslâmı doğru bilmek ve bildirmek eğitimin de esasını teşkil etmeli, ama bunun tam olarak yapılabildiğini söylemek kolay değil. Geçmişten gelen yanlış anlayışlar çocuklarımızın doğru dürüst din eğitimi almasını da engellemiştir.

Devletin din eğitiminin önündeki engelleri kaldırma yönünde adımlar atması büyük ölçüde 1950’den sonraki çok partili siyasî hayat döneminde olmuştur. Okullarda yeterli derecede din eğitimi olmaması insanları okullardan ve okumaktan uzak tutmuştur. Eğitim sisteminin dinî bilgilerin mesafeli olarak devam ettirilmek istenmesi, milletin tasvip etmediği bir tavır olmuş ve neticede din eğitimi veren okullar da açılmaya başlamıştır. İmam hatipler böyle bir ihtiyaçtan doğmuş ve çeşitli merhalelerden geçerek bu günlere gelinmiştir. 

İmam hatip ve din eğitimi konusunda en büyük sıkıntılardan biri de 28 Şubat 1997 sürecinde yaşanmış ve çocukların yaz döneminde camilere gidip Kur’ân okumayı öğrenmesi dahi yaş engeline takılmıştır. Bir dönem beşinci sınıfı bitirmeyen, daha küçük yaştaki çocukların camilere gitmesi keyfi olarak yasaklanmak istenmiş ve bu tavır milletçe reddedilmiştir. O gün bu kararları alanlara, “Yaptığınız hem kanunlara hem de insan haklarına aykırıdır” denilmiş, ama yanlışta inat eden idareciler olmuştur. En nihayet milletin dediği olmuş ve anlamsız yasaklar sona ermiştir. Esasında bu başarı millete aittir ve suların tersine akamayacağına da delildir. Tabiî ki din eğitiminin önündeki hukukî engellerin kalkmış olması başarılı bir din eğitimi verildiği anlamına gelmez. Bu noktada yapılacak daha çok iş var. Doğru İslâmiyeti ve İslâmiyete lâyık doğruluğu en iyi şekilde öğrenmek ve öğretmek gibi bir maksat olmalı. Yoksa gayretler boşa gidebilir.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, İstanbul’da düzenlenen ‘2019 YKS Zirvedekiler Buluşması’nda yaptığı konuşmada, okullardaki din eğitimini de içine alan konulara temas edip şöyle demiş: ‘’İmam Hatip Okulları kurulduğundan beri medeniyetimizin ihyası ve inşası için misyonu olan okullar. (...) Biz bir diploma almak, meslek edinmek için çalışmayız; bizim bir idealimiz, ufkumuz, anlayışımız, dâvâmız var. Onun için çalışırız.’’ 

Aynı toplantıda bir konuşma yapan İstanbul Müftüsü Mehmet Emin Maşalı da şunları söylemiş: ‘’İmam hatip, sadece kendini düşünen, kendi dışındaki insanları bir tarafa iten, başarılarını sadece kendi başarısından ibaret gören bir camia hiçbir zaman olmamıştır. Ortada bir başarı varsa bu başarıyı önce kendi camiası, sonra ülkesi, sonra tüm İslâm dünyası için onun da ötesinde tüm insanlık için anlamlı, değerli gören bir camiadır bu camia. Bu başarıyı bütün boyutlarıyla değerlendirmek gerekiyor.’’ (AA, 25 Temmuz 2019)

Din eğitimi konusundaki sıkıntıların tesbiti ve çözüm yollarını bulmak elbette hepimizin derdidir. Ancak sadece övünerek yol almaya çalışılırsa hataların görülmesi imkânsız olur. 1950 öncesine nisbetle elbette bu yolda çok ilerlemeler sağlandı, ama yapacak daha çok iş olduğunu da görmek durumundayız. Din eğitimi veren okullar ya da öğrenci sayılarıyla övünüp de esas dertleri görmezden gelirsek yanlış yaparız.

1990’ların başında yapılan toplantılarda konuşan bazı ilahiyatçılar, “Böyle giderse ilahiyat fakültelerindeki kalite çok düşer” diye dert yanardı. Şimdiki eğitimci ve ilahiyatçılardan böyle açıklamalar pek duyulmuyor. Gerçekten arzu edilen seviyede din eğitimi verilebiliyor mu yoksa dertlerin üstünü örtüp yola devam etmek mi tercih ediliyor?

Okunma Sayısı: 2623
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar