İsrail’in inatla sürdürdüğü zulüm, işgal ve katliama itiraz edenler kervanına meşhur yazar ve kültür insanları da katılmış ki bu tepki dalgasının artarak devam etmesi beklenmelidir.
Tedavisi zor olan hastalıklara yakalananlar için, “Hasta olmaktan değil, geç kalmaktan kork” denilir. İsrail’in sınır tanımayan zulmüne karşı da “geç kalmamak” icap ediyordu, ama ne yazık ki umumî anlamda zalime itiraz seslerinin geç kaldığı söylenebilir.
Hiç itiraz edilmemesi ve “görmedim, duymadım, bilmiyorum” tavrı yerine; geç de olsa itiraz seslerinin yükselmesini yine de hayra alâmet saymak ve itiraz edenleri tebrik ve takdir gerekir.
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre aralarında Ian McEwan, Zadie Smith ve Elif Şafak gibi isimlerin yer aldığı 380 yazar ve kültür insanınca, İsrail’in Gazze’deki askerî operasyonlarını “soykırım” olarak nitelendiren bir mektup yayımlamış. Mektupta, İsrail’in Gazze’deki askerî operasyonları “soykırım” olarak tanımlanmış ve uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulunulmuş. Mektup, yazarlar Horatio Clare, Kapka Kassabova ve Monique Roffey tarafından organize edilmiş. İmzacıların açıklamasında şu ifadeler yer almış: “Bu yalnızca ortak insanlığımız ve tüm insan hakları ile ilgili değil; bu, zamanımızın yazarları olarak ahlâkî duruşumuzla ilgilidir. Sessiz kaldığımız her gün, bu suça ortak oluyoruz.”
Mektupta ayrıca, İsrail hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırılarına son verilmemesi durumunda yaptırımlar uygulanması gerektiği vurgulanmış. Birleşmiş Milletler’in Gazze’ye gıda ve tıbbî yardımın kesintisiz bir şekilde ulaştırılmasını sağlaması gerektiği de talepler arasında yer almış.
Aynı habere göre açıklamada, Filistinli şair Hiba Abu Nada’nın bir şiirine de yer verilmiş. Şiir şöyle: Ve bir gün, ey ışık/ Tüm galaksiler/ Tüm evren/ Bizim için yer kalmadığında/ Sen derdin ki: “Kalbime gir, orada nihayet güvende olacaksın.”
İmzacı yazarlar, İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a çağrıda bulunarak, İsrail’e yaptırım uygulanmasını ve İsrail’in Birleşmiş Milletler üyeliğinin iptali için adımlar atılmasını da istemiş.
Yorumlara göre bu gelişme, Gazze’de devam eden insanî krizle ilgili uluslararası tepkilerin giderek artmaya başladığı bir dönemde gelmiş oldu. (dailyummah. com, 28 Mayıs 2025)
İmzacı 380 yazarın, “Bu (mektup) zamanımızın yazarları olarak ahlâkî duruşumuzla ilgilidir. Sessiz kaldığımız her gün, bu suça ortak oluyoruz” demesi bilhassa önemlidir ve yine bu sorumluluk sadece yazarlar için değil, “sessiz kalan herkes için” geçerlidir.
Evet, İsrail zulmüne hiçbir kimse sessiz kalamaz ve kalmamalı. Hiç değilse “buğz” edilmeli vesselâm.