Elbette bunun derin ve tarihi sebepleri olabilir. Ancak esas meselenin “İslâm’ı doğru olarak tanımamak”tan kaynaklandığını söylemek mümkün. Elbette bu noktada İslâm’ı temsil konumunda olan Müslümanların da sorumluluğu vardır. 

Bir habere göre Fransa’nın başkenti Paris’te, ülkedeki artan Müslüman karşıtlığına (İslâmofobi) tepki amacıyla toplantı düzenlenmiş. İslâmofobi İle Mücadele Topluluğunun Bagnolet bölgesinde düzenlediği toplantıya, “Hepimiz İçin Basketbol” topluluğunun kurucularından Timothee Gauthierot, öğrencilere hizmet veren Salaam Sciences Po Derneği Başkanı Mohamed Chaia, İmam Noureddine Aoussat, Genel İş Sendikası (CGT) Tenon şubesi üyesi hasta bakıcısı Nicolas ve çok sayıda kişi katılmış.

“Hepimiz İçin Basketbol” topluluğunun kurucularından Gauthierot, Fransız Senatosunun dinî ya da siyasî çağrışım yapan kıyafetleri yasaklayan tasarıyı kabul ettiğini hatırlatmış ve yakın zamanda bu tasarının Meclis’e geleceğini söylemiş. “Genel olarak siyasî ya da dinî çağrışım yapan kıyafetlerden söz ediliyor ancak asıl hedefin başörtüsü ve Müslüman kadınlar olduğunu biliyoruz” diyen Gauthierot, bunun Müslüman sporcuların basketboldan dışlanmasına sebep olduğuna dikkat çekmiş. 

Salaam Sciences Po Derneği Başkanı Chaia ise bu yıl Ramazan ayında Müslüman ve Hıristiyan öğrencilerin katıldığı bir okul yemeğiyle ilgili X’te yapılan paylaşım sonrası sosyal medyada yoğun saldırıya uğradıklarını aktarmış. Chaia, “Bu olay bizde derin izler bıraktı. Maruz kaldığımız şey basit bir fikir ayrılığı değildi, bu planlı, medyada geniş şekilde yer alan ve büyük ölçekte yayılan İslâmofobi’ydi. Bunu hiçbir zaman yeterince söylemiyoruz ancak bugün İslâmofobi öldürüyor” demiş.

İmam Aoussat da Filistin konusundaki vaazları ve şiddete teşvik ettiği iddiaları sebebiyle polis tarafından bu Şubat ayında sabah saatlerinde evinden alındığını anlatmış. İslâmofobi’ye karşı olduğunu dile getiren Aoussat, “Devlet İslâmofobi’sine karşı ayağa kalkmak gerekiyor” diye konuşmuş. (https://www.aa.com.tr, 29 Mayıs 2025)

İslâmofobi/ Bilmediği, tanımadığı İslâm’dan korkma; elbette sadece bu günün meselesi değil. Ancak konuşmalarda dikkat çeken bir nokta var ki, bu “korku”nun artık Müslümanları “öldüren seviyeye” çıktığı anlaşılıyor. Esas sıkıntı bu noktada olsa gerek. İslâm’dan korkanlar bir bakıma ‘kenara çekilmiyor’ aksine Müslümanlara saldıranlar oluyor. O halde insanların ölümüne sebep olan bu korkuyu izale edecek şekilde yoğun tanıtma çalışmalarına ihtiyaç vardır. 

Kesin olan şudur ki, “Doğru İslâmiyet ve İslâmiyete lâyık doğruluğu” ortaya koymamız halinde “İslâm’dan korku”lar izale olup yok olacak. Bunun için çalışalım inşaallah.