Yalan: Gerçeğe aykırı, uydurma ve kandırma için söylenen söz. Münafık: İçi dışı bir olmayan, inanmadığı halde inanıyor gibi gözüken... manasına gelir.
İslâmın şiarı sıddık yani doğruluktur. Sıdkın karşıtı kizb yani yalandır. Yalan da İslâmın kerih gördüğü en çirkin davranıştır.
Kişiye dünyada bazı haklar ve çıkarlar sağlasa da tövbe etmeden ölen kişileri ahirette rezil edecek günahların başında gelir. Madem ölüm hak. Biz de birgün ölüm şerbetini tadacağız. Malın, saltanatın, unvanın, makamın... fayda etmediği o günde rezil olmamak ve Cehennem azabından tatmamak için yalan söylememeye özen gösterelim.
Yalan söylemekle “Cam parçalarını elmaslara” tercih edenlerden oluruz. Özel bazı haller için yalana fetva verilmiş olsa da yapmamız gereken yalana tenezzül etmememizdir.
Tövbe etmek için Peygamberimiz’in (asm) huzuruna gelen birisi; işlediği günahları saydıktan sonra, “Yalan söylüyorum” dediğinde, Peygamberimiz (asm) “önce yalan söyleme” demiştir.
İbni Mes’ud (ra): “Kul yalan söylemeye ve yalan söyleme niyetini taşımaya devam edince bir an gelir ki, kalbinde önce siyah bir nokta belirir. Sonra bu nokta büyür ve kalbinin tamamı simsiyah olur. Sonunda Allah nezdinde “yalancılar” arasında kaydedilir.
Yalan söylemenin bir neticesi de Münafık olma ve Cehennemde en çetin azabı gören tehlikesidir.
Peygamberimiz (asm): “Münafığın alâmeti üçtür. Konuştuğu zaman yalan söyler. Söz verdiğinde sözünde durmaz. Emanete hıyanet eder.” (Buhari)
Yalan ve münafık arasında bir bağ vardır. Münafıklığa giden yol ancak yalan ile mümkündür. Yalanın olmadığı yerde münafıklık da olmaz.
Siyasetcilerin durumu çok zor. Oy isterken yalan söylemeleri, verdikleri sözleri iktidara geldiklerinde tutmamaları ve emaneten aldıkları oylarla vekil olurken hıyanet etmeleri.
Behz İbnu Hakim (ra) anlatıyor: “Resulullah (asm) buyurdu ki: Yazıklar olsun o kimseye ki, insanları güldürmek için konuşur ve yalan söylerler! Yazık ona, yazık ona!” (Ebu Davud, Müslim)
Güldürmek ve eğlendirmek için yalan söyleyene yazıklar olsun diyen, siyaset ve çıkar için yalan söyleyene ne denmelidir?