HUKUKÇULAR: AİHM’İN VERDİĞİ KARARLAR, TÜRKİYE DAHİL UYMA TAAHHÜDÜNDE BULUNAN BÜTÜN ÜLKELER İÇİN BAĞLAYICIDIR.
Emsal teşkil eder - Artık hukuka dönün
Avukat Doğan Erkan, Türkiye aleyhine ihlal kararı vermesi üzerine kararın bağlayıcı olduğuna dikkat çekti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); “ByLock kullanmak”, “Bank Asya’da hesabı olmak” suçlamalarıyla gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın 2020 yılında açtığı bireysel davada, Türkiye aleyhine ihlal kararı verdi. AİHM’in Türkiye’yi mahkum etmesi bu suçlardan yerel mahkemelerde mahkumiyet alanları da “emsal” oluşturma ihtimali yüzünden yakından ilgilendiriyor. AİHM’in açıklamasına göre Strasbourg Mahkemesi’ne bu konuda 8 bin 500’e yakın başvuru yapıldı. Avukat Doğan Erkan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 46. maddesine göre bu kararın kesinlikle bağlayıcı olduğunu belirterek, “Bireysel başvurularda karar, hakları ihlal edilen birey üzerinden verilmiş görünse de, kanunilik ve adil yargılanma hakkı ihlali tespitleri benzer davalarda emsal ve uygulanır olmaldır. yerel mahkemelerin ve Yargıtayın bir fiili direnişi olması durumunda yurttaşlar Anayasa Mahkemesine pilot başvuru yapabilirler” dedi.

AYM’nin bile üstünde
“Türkiyenin Osman Kavala veya Selahattin Demirtaş kararı gibi buna da uymaması gündeme gelebilir mi? AİHM’nin Kavala ve Demirtaş kararları ile bu karar arasında fark var mı?” şeklindeki soru üzerine Erkan şunları söyledi: “Aslında Kavala ve Demirtaş kararları da bağlayıcı elbette. AİHS’i en üst mahkeme olarak kabul etmiş oluyoruz ve bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesi’nin bile üstünde kabul etmiş oluyoruz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine imza atarak ve Anayasa 90. maddeyi yürürlüğe sokarak. Fakat uygulamada Ceza Muhakemesi Kanunu 311. maddesi de “kesinleşmiş hükümlere karşı AİHM’in verdiği karar yeniden yargılama sebebidir” dendiğinden ne yazık ki bu hükmü dar ve sınırlı yorumlayan kimi mahkemeler, siyasilerin de kapı açmasıyla, sanki AİHM’in süren bir davada verdiği diğer ihlal kararlarını uygulamak zorunda değilmişler gibi niyetli bir yorum yaptılar.”
Artık hukuka dönün

Euronews Türkçe’nin haberine göre DEVA Partisi kurucusu hukukçu kökenli milletvekili Mustafa Yeneroğlu ise AİHM’in mesajının gayet açık olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bugün açıklanan AİHM’in Yalçınkaya Büyük Daire kararı; Bylock kullanımı, Bank Asya hesabının olması ve sendika üyeliği gibi gerekçelerle yapılan silahlı terör örgütü yargılamasında adil yargılanma hakkı, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi ile toplantı ve dernek kurma hakkının ihlal edildiğine hükmedilmesi bakımından oldukça önemlidir. Kararla yıllardır dile getirdiğimiz büyük hukuksuzluklar adeta özetlenmiş ve bu hukuksuzlukları devam ettirmekte direten hükümete hukuk devletinin en temel ilkeleri tekrar hatırlatılmıştır. AİHM’in mesajı gayet açıktır: Artık hukuka dönün ve hukuksuz şekilde yapılan yargılamalara son verin.”

Kanunsuz suç ve ceza olmaz
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM); “ByLock kullanmak”, “Bank Asya’da hesabı olmak” suçlamalarıyla gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın 2020 yılında açtığı bireysel davada, Türkiye aleyhine ihlal kararı verdi. Şikayetçi Yüksel Yalçınkaya; “ByLock kullanması”, “Bank Asya’da hesabı olması” ve “FETÖ ile bağlantılı olduğu ilan edilen kuruluşlara üye olması” delil sayılarak mahkum edilmesinin temel insan haklarının ihlali olduğunu söyleyerek AİHM’e başvurmuştu. AİHM Büyük Dairesi davada Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasını, kanunsuz suç ve ceza olamayacağı ilkesini düzenleyen 7. maddesini ve örgütlenme ve toplanma hakkıyla ilgili 11. maddesini ihlal ettiğine hükmetti. AİHM Büyük Dairesi, Türkiye yetkilileri tarafından yapılan açıklamalara göre ByLock kullanıcılarının sayısının 100 bine yaklaştığını hatırlattı ve bu konuda Türkiye aleyhinde 8 bin 500 civarında şikayet başvurusu yapıldığını da bildirdi.
Gereken düzenlemeler yapılmalı
Söz konusu başvuruda şikayetçinin yargılanmasında ByLock kullanımının temel delil olarak değerlendirilmesine dikkat çekildi ve bu düzeltilmez ise Türkiye’de yerel mahkemelerin, Bylock’u kullanmış olan ve davaları devam eden herkesi yalnızca bu esasa dayanarak mahkum edebileceği uyarısı yapıldı. Gerekçeli kararda, bu sebeple, Türkiye’nin “terör suçlamalarıyla yapılan yargılamalarında” bilhassa AİHS’in 6. ve 7. maddesinin ihlali bakımından çok sayıda insanı ilgilendiren sistematik sorunlar olduğu kaydedildi. Bu gözlemler çerçevesinde Türkiye’deki yetkili makamların, AİHS’in, imzacı ülkelerin yükümlülüklerini düzenleyen 46. maddesi kapsamında bu davadan sonuçlar çıkararak, halen devam eden davaların selameti için gereken düzeltmeleri yapması istendi. BBC Türkçe’nin haberine göre, AİHM Büyük Dairesi 17 yargıçtan oluşuyor ve üst mahkeme niteliği taşıyor.
Haber Merkezi