"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asgari değil, insana yakışır bir ücret olsun

01 Aralık 2021, Çarşamba 02:23
TÜRK-İŞ, HAK-İŞ VE DİSK’TEN ORTAK ÇAĞRI: 2022’DE GEÇERLİ OLACAK ASGARî ÜCRET, İNSANCA YAŞAMAYA YETECEK DÜZEYDE OLMALI.

RECEP GÖREN - ANKARA

ORTAK DÜŞÜNCEMİZ

Üç işçi sendikası tarafından yapılan ortak açıklamada, “2022'de geçerli olacak asgarî ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insanca yaşamaya yetecek düzeyde tesbit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir” denildi.

 

NET OLARAK AÇIKLANMALI

“Asgarî ücret net olarak açıklanmalı; yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb kesintiler net tutara ilave edilmeli; yıl boyunca asgarî ücret net ücretin altına düşmemeli; tüm ücretlerin asgarî ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalı.”

***

İnsana yakışır bir ücret olsun

Türk-İş, Hak-İş ve DİSK ortak açıklamasında, “2022’de geçerli olacak asgarÎ ücretin, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tesbit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir” dedi.

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yeni asgarî ücret konusunda ortak yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Asgarî ücret, insanın yaşaması ve varlığını sürdürebilmesi için gerekli olan asgarî gelir kaynağıdır. ILO Anayasası’nın girişinde, ‘İşçinin ve ailesinin yalnızca geçimini temin eden ücret, insanca yaşamaya yeterli bir ücret değildir. Halbuki işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması gerekir’ ifadesine yer verilmiştir. Üç işçi konfederasyonu ‘insan onuruna yaraşır bir asgarî ücret’ belirlenmesi taleplerini bir araya gelerek ortaklaştırmıştır. Özellikle sendikasız işçilerin önemli bir bölümünün temel sorunu olan asgarî ücretin, belirlediğimiz ve savunduğumuz ilkeler doğrultusunda karara bağlanması büyük önem taşımaktadır” denildi. 

Ekonomideki dalgalanma göz önüne alınmalı

Ücretli çalışanların yarıya yakınının asgarî ücret ve civarında gelire sahip olduğu ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: “Asgarî ücret belirleme çalışmaları sadece ücretli kesimi değil toplumun tümünü yakından ve doğrudan ilgilendirmektedir. Sadece asgarî ücret alanlar değil; asgarî geçim indirimi, işsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, engelli ve yaşlılık aylığı ile bakım yardımı, genel sağlık sigortası, bireysel emeklilik, sosyal güvenlik borçlanması, sosyal güvenlik alt ve üst primlerinin belirlenmesi gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Ekonomide özellikle son dönemde döviz kurlarında yaşanan olağanüstü dalgalanma ve başta gıda ve kira olmak üzere temel mal ve hizmet fiyatlarında görülen artışlar, emeğinden başka hiçbir geliri olmayan ücretli çalışanların satın alma gücünü geriletmiştir. Bu nedenle, 2022’de geçerli olacak asgarî ücretin, ekonomide yaşanan gelişmeler de dikkate alınarak, insana yakışır bir yaşam düzeyini sağlayacak şekilde tespit edilmesi gereği ortak düşüncemizdir.” 

Düşük belirlenmesi kabul edilemez    

Asgarî ücretin emeğe gösterilen saygının bir ölçüsü olduğuna vurgulanan açıklamada, “Anayasamız devlete ‘çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alma’ görevi vermektedir. Ayrıca, asgarî ücretin tesbitinde ‘çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ denilmektedir. Asgarî ücret bir pazarlık ücreti değildir. İşçinin ailesiyle birlikte insanca yaşamasını sağlayacak gelirdir. Asgarî ücretin belirlenmesi müzakerelerinde göz önünde tutulması gereken öncelikli husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Çalışanlar, yaşanılan ekonomik sıkıntıların nedeni değil, mağdurudur ve ‘ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum’ gerekçesiyle asgarî ücretin düşük belirlenmesi kabul edilemez. 

Vergi yükü dayanılmaz halde

Açıklamada, Türkiye’de asgarî ücret düzeyinin AB üyesi bütün ülkelerin gerisinde kaldığı da vurgulanan açıklamada şöyle denildi: “Bugün ücretliler üzerinde dayanılmaz boyutlarda vergi yükleri bulunmaktadır. Türkiye’de gelir vergisi mükelleflerinin büyük çoğunluğu ücret geliri elde edenlerdir. Kaldı ki hem  doğrudan gelir ve kazanç üzerinden hem dolaylı olarak mal ve hizmet alımında yapılan zorunlu ihtiyaç harcamalarından dolayı günlük yaşantının her aşamasında vergiye maruz kalınmaktadır. Ücretli çalışanların net ücreti, vergi dilimlerindeki artışlar sebebiyle ilerleyen aylarda düşmektedir. Asgarî ücret alan işçiler bile yılın son dört ayında eksik ücret almak durumunda kalmaktadır. Asgarî ücrette gelir vergisi nedeniyle meydana gelen gerilemenin telâfi edilmesi uygulaması, sadece asgari ücretle çalışan bekâr işçiler için geçerlidir. Evli, üç çocuklu ve eşi çalışmayan bir işçi yılbaşında elde ettiği ücret düzeyini yıl sonunda alamamaktadır.” 

Okunma Sayısı: 1105
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı