Prof. Dr. İzzet Özgenç, “Ceza infaz kurumlarındaki hükümlü mevcudunu azaltmaya yönelik olarak hazırlanan kanun teklifi taslağı, sorunu çözme değil, öteleme özelliği taşımaktadır” dedi.
Prof. Dr. İzzet Özgenç, ceza infaz kurumlarındaki hükümlü mevcudunu azaltmaya yönelik olarak hazırlanan kanun teklifi taslağının, sorunu çözme değil, öteleme özelliği taşıdığını söyledi. Twitter hesabından yaptığı açıklamalarda Özgenç, “Türkiye, ceza infaz kurumlarının kapasite ve doluluk oranları itibarıyla “örnek” ülkeler olan ABD ve Rusya ile mukayese edilebilir bir ülke olma “başarısı”nı göstermiştir. Bu nedenledir ki Adalet Bakanlığı, ceza infaz kurumlarındaki hükümlü sayıları ile ilgili istatistikî bilgileri bir yıldır yayımlamamakta ve kamuyla paylaşmamaktadır. İnfaz kurumlarının mevcudunun azaltılmasına yönelik olarak bugüne kadar çıkarılan bütün kanunlar, toplumda “af” izlenimi oluşturmuştur ve hiçbirinin sorunu çözme yönünde bir etkisi olmamıştır 2019 sonu itibarıyla, Türkiye’de, infaz kurumlarında bulunmamakla birlikte, şüpheli, sanık veya hükümlü sıfatını taşımaları dolayısıyla 533 bin 889 kişi “denetimli serbestlik tedbiri” uygulamasına tabidir. Bakanlığın, bugünkü teşkilât ve personel yapısı itibarıyla, bu denetimi efektif bir şekilde yapma imkânı bulunmamaktadır. Çözümsüz sorun yoktur; ancak, bunun için toplum olarak, kolektif ve özellikle samimî çalışmalara ihtiyacımız vardır” ifadelerini kullandı.
İstanbul – Yeni Asya
***
Abdulhamit Gül: İnfaz usûllerini geliştireceğiz
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Yargı Reformu Stratejisi’ndeki yeniliklerle infaz usûllerini geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Gül, suç ve yaptırım dengesini, toplumun adalet duygusunu tatmin edecek şekilde yeniden gözden geçirmeye kararlı olduklarını söyleyerek, “Geçmiş düzenlemelerle standartlarını yükselttiğimiz ve bireyselleştirdiğimiz infaz sistemimiz, hükümlünün ıslahını, yeniden sosyalleşerek toplum hayatına uyum sağlamasını amaçlamaktadır. Yargı Reformu Stratejisi’ndeki yeniliklerle birlikte infaz usullerini geliştirmeyi, bu arada güncel teknolojileri de sisteme entegre etmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarını, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde çekmesi alternatifi üzerinde duruyoruz. Hükümlü ve tutukluların yakınları ile görüntülü görüşmesi, elektronik dilekçe gibi yeni uygulama modelleri de çalışma gündemimizde yer almaktadır” değerlendirmesini yaptı. İstanbul - aa
***
780 bebek hâlâ hapiste
Bebeğiyle beraber demir parmaklık ardında 40 gün geçiren ve haberde Gönül* takma adını kullanılan kadın Euronews Türkçe’ye konuştu. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklandı Gönül’ün eşi. İlk görüş gününde eşini ziyaret ettikten sonra, doğum için hastaneye gitti. İkinci görüş gününde de bu kez yeni doğan bebeği yanındaydı. Üçüncü görüş gününde tekrar bebeği ile yola düştü, bir sonraki görüş gününde de… Daha sonra kendisi de “FETÖ üyeliğinden” gözaltına alındı. Hakkındaki tanık ifadelerinden birinde Gönül’ün bir öğrenci evine erzak götürdüğüne dair bir suçlama vardı. Gönül, hakkındaki suçlamaları reddetti fakat tutuklanarak cezaevine kondu. Sonrasında ise her ikisi için oldukça zor günler başladı. 40 gün cezaevinde bebeği ile kalan Gönül, bu süre zarfında çocuğunun pek çok şeyden mahrum bırakıldığını anlattı: “Yeterli malzeme yok, oyuncak yok, temiz hava yok, ilaç yok, yemek yok…” Gönül, 40 gün sonra serbest bırakılınca bebeği de özgür kaldı ama Adalet Bakanlığı’na göre halihazırda cezaevlerinde hürriyetine kavuşamayan 780 bebek ve 3 bin çocuk var.
***
Vekillerin cezaevi raporu
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu’nun çarşamba günü yapacağı toplantıda, Elazığ’da bulunan cezaevlerine yönelik incelemeler görüşülecek. Komisyon üyesi milletvekilleri tarafından hazırlanan raporda çok sayıda ihlal tespit edildi. Cezaevlerine yönelik incelemeler yapan iktidar ve muhalefet milletvekilleri, Elazığ’da işkence ve kötü muamele yaşandığına yönelik iddialara dikkat çekti. Milletvekillerinin tespitine göre, cezaevinde anneleri ile birlikte tutulan çocuklara yeteri kadar yemek verilmiyor. BirGün’ün haberine göre, Elazığ’daki mahkûmların şikâyetlerine dikkati çeken raporda kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu bulundurulmasının fiziki koşullarda yetersizliğe sebep olduğu, yemek çeşitliliğinin ve yemek ile ekmek miktarının, verilen sıcak su ve soğuk su miktarının arttırılması, özellikle ağır hastaların tedavi ve sevklerinde sürecin hızlandırılması gerektiği, meslek edindirme kursu ve sosyal faaliyetlerin artırılması gerektiği tesbitlerine yer verildi.