Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak Lideri Barzanî ile sanatçılar Şivan Perwer ve İbrahim Tatlıses ve bakanların da katıldığı toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan tören öncesinde de Diyarbakır Valiliği ile Büyükşehir belediyesini ziyaret etti.
Törende konuşan Erdoğan, “Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır! Biz kardeşiz, ezelden kardeşiz, ebede kadar kardeşiz” dedi. Mesut Barzani de konuşmasında kardeşlik vurgusunda bulundu.
Ezelden ebede kardeşiz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açış töreninde yaptığı konuşmada, “Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır! Biz kardeşiz, ezelden kardeşiz, ebede kadar kardeşiz.” dedi. Başbakan Erdoğan’ı Diyarbakır Havaalimanında bazı bakanlar Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP milletvekilleri Sırrı Sakık, Altan Tan, Esat Canan ve öteki yetkililer karşıladı. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da Diyarbakır’a geldi. Vatandaşlar Başbakan Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a puşi hediye etti. Erdoğan, Diyarbakır’daki temaslarına Büyükşehir Belediyesini ziyaret ederek başladı. Erdoğan, Belediye ziyaretinin ardından otobüs ile vatandaşları selâmlayarak Valiliğe geldi. Başbakannın ardından Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani de Valiliğe geldi. Barzani’yi Valilik girişinde Vali Kıraç karşıladı. Daha sonra sanatçı Şivan Perwer ve ardından sanatçı İbrahim Tatlıses de Valiliğe geldi.
Barzani: Yaşasın Türk ve Kürt kardeşliği
Diyarbakır’da düzenlenen törende konuşan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, çözüm sürecine destek verilmesi çağrısı yaptı.
Diyarbakır’da olmaktan sevinçli olduğunu dile getiren Barzani, şöyle konuştu: “Ortadoğu’da artık birlikte yaşama günü gelmiştir. Savaşlar denendi, kimse savaştan bir hayır görmedi. Barış temeli artık atılmıştır. Sayın Erdoğan’a teşekkür ederiz, cesaretle bu adımı attı. Kürt kardeşlerime sesleniyorum, Barış Projesini desteklesinler. Barışa verilecek savaş zor bir savaştır. Barış yolu ne kadar uzun olsa da bir sene savaşmaktan daha iyidir. Biz tüm gücümüzle barış sürecini destekliyoruz. Barış sürecini destekliyoruz. İnanıyoruz ki barış süreci sonuca varacaktır.” Barzani konuşmasını Türkçe olarak, “Yaşasın Türk ve Kürt kardeşliği. Yaşasın barış, yaşasın özgürlük” sözleriyle bitirdi.
PERVER: GENÇ GİTTİM,İHTİYAR DÖNDÜM
Şivan Perver kürsüde şunları söyledi: ‘’Güzel Diyarbakırımız bu çok güzel bir gündür. Gerçekten tarihe gidecek dostluk kardeşlik sevdanın gideceği bir gün. Tarihi bir gün. Benim için de tarihi bir gün. 38 yıldan sonra ben buradan ayrıldığımda bir delikanlıydım, bir gençtim. Şimdi bir yaşlı adam olarak geri döndüm. Değerli Türkiyemizin Başbakanı büyük bir mayayı temiz süte kattı, bugün dostluğun kardeşliği kutluyoruz. Var olsunlar, ellerine sağlık. Her bunun için emek veren, bunun için yüreği çarpan herkese teşekkür ediyoruz. Umarım bütün Türkiye bunu düşünecektir, artık farklılıklar artık yasak edilmeyecek. Bu ülke ne tarihler gördü. Neler geçirdi biliyorsunuz. Ve şimdi yeni bir devir. Bu barış devri, demokrasi devridir. ’’
İbrahim Tatlıses ise: ‘’ Barış için kim elini taşın altına koyarsa o benim başımın üstündedir. Muhalefet olduğu yerde barışın olması mümkün değil. Bu halk her şeyi başarır. Son kez bir şey söylüyorum. Benim eğer erkek bir çocuğum olursa, adını Barış koyacağım. Adı barış olacak.’’
“Bu Cumhuriyet senin Cumhuriyetindir”
Erdoğan şöyle konuştu; “Ey Diyarbakır, Kardeşlik şehri Diyarbakır. Sizi yürekten selamlıyorum. 81 vilayetimizin tamamını selamlıyorum. Molla Mustafa Barzani’nin oğlu dostum Mesud Barzani’yi bugün Diyarbakır’da ağırlıyoruz. Bugün büyük bir kavuşma ve kucaklaşmaya şahit oluyoruz. Tam 37 yıl süren bu anlamsız, kederli ve acı özleme bugün son veriyoruz. Evine, yuvana, vatanına nihayet hoş geldin Şivan Perwer diyorum. Ah keşke o da aramızda olsaydı. ‘Ben yandım siz yanmayın Allah aşkına’ diyordu. Vatana, kardeşe ve hasret şekilde 13 yıl önce gurbette hayata veda etti. Ahmet Kaya’yı vefatının 13. yılı nedeniyle rahmetle anıyorum. Ah o da burada olsaydı. Diyarbakır, kardeşlik şehri Diyarbakır! Biz kardeşiz, ezelden kardeşiz, ebede kadar kardeşiz. Biz sadece yol arkadaşı değiliz, kader arkadaşıyız. Biz pazara kadar değil mezara kadar, mahşere kadar biriz beraberiz. Rengi ve şekli farklı olabilir ama aynı ötelenmeyi, dışlanmayı bu topraklarda birlikte yaşadık. Biz bu işi çözeceğiz dedik, kardeşliğimizi perçinleyeceğiz dedik. Biz 23 Nisan 1920 ruhuyla yeni bir Türkiye inşa ediyoruz. Her etnik unsurla, her mezheple birlikte inşa ediyoruz. 1920’de TBMM’de Kürt Türk Arap Laz Çerkez velhasıl, nasıl bir ve beraber olduysalar, cumhuriyet nasıl birlikte kurdularsa, yeni Türkiye’yi de o ruh, o öz ruhuyla yeniden imar ediyoruz. Diyarbakırlı kardeşim, Kürt Kardeşim, Türk kardeşim, Zaza kardeşim. Bu cumhuriyet senin cumhuriyetindir. Bu cumhuriyet ne kadar İzmirlinin, İstanbullu’nun, Ankaralı’nın cumhuriyetiyse işte o kadar senin cumhuriyetindir. Bu bayrak senin bayrağındır. Sen herkes gibi 76 milyon gibi bu ülkenin öz be öz vatandaşı, bu vatanın bu bayrağın bu devletin sahibisin. Artık hiç kimse hiç kimseyi hor göremez. İkinci sınıf vatandaş muamelesi yapamaz. Hiçbir kültür, hiçbir kimlik artık inkar edilemez. Yeni Türkiye’de ayrımcılık olamaz. Alevi de sünni de bu ülkenin birinci sınıf vatandaşıdır.
“Diyarbakırlılar sürece sahip çıkmalı”
Kendinden başkasına hayat ve siyaset hakkı göremeyenler bu bölgeye barış getiremezler. Size efendi değil, hizmetkar olmaya geldik. Bizim tercümana ihtiyacımız yok. Biz her zaman gönül diliyle konuşacağız. Bana Halise Teyze’yi anlattılar. Bu katılımın arasında mı bilemiyorum. Duydum ki ‘Tayyip Erdoğan Diyarbakır’a geliyormuş’ diye heyecanlanmış. ‘Bir yıldır hiç çocuğumuz ölmedi’ diye bize hayır duası ediyormuş. 81 vilayet bizim için duâ ediyor. Bu bahardan rahatsız olanlar da var. Uyuşturucu satamadığı için, gençlerin kanını içemediği için rahatsız olanlar var. İçeride de dışarıda da var. Dün Nusaybin’de bir sabotaj gerçekleştirdiler. Huzura, kardeşliğe kurşun sıktılar. Bunlara fırsat vermeyiniz. Siz bu sürece sahip çıkarsanız inanın bu süreç büyüyecek. Diyarbakırlılar bu fidanlara sahip çıkarsa bu fidanlar çınar olacak. Unutmayın, söz silâhtan etkilidir. Zalimin değil, kendi halkının kardeşlerinin yanında durmak esastır. Diyarbakır’ın Çocuklarımızın canı ve kanı üzerinden hesap yapanlara ‘yeter artık’ demesini istiyorum. Artık hiç kimse yoksul Kürt ve Türk çocuklarının kanı üzerinden rant hesabı yapmasın.
CEZAEVLERİ BOŞALACAK
Dağdakilerin indiğini, cezaevlerinin boşaldığını, 76 milyonun bir olduğunu, beraber olduğu birlikte büyük Türkiye yeni Türkiye olduklarını göreceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Diyarbakır bölgenin kutup yıldızı bir şehridir. Yol gösterici bir şehirdir. Zülküf ve Elyasa peygamberlerin evliyanın şehridir. Mekke Medine Kudüs ve Şam’ın ardından beşinci harem-i şerifi sayılan bir şehirdir. Şunu bilin ki Diyarbakır huzurlu olursa Erbil, Kamışlı daha huzurlu olur. Unutmayın sizin sorumluluğunuz büyük. Bu yeni süreçte Diyarbakır’ın hakem olmasını, sürece yol göstermesini istiyorum.